Ermeni Soykırımını, imha tehdidini yaşamış Ermeni halkının yeniden doğarak, şimdi insanlığa karşı suçlar ve soykırıma karşı aktif mücadele saflarında olması anlamlıdır. Beyan Lüksemburg’lu mevkidaşı Jean Asselborn’la Erivan’da gerçekleşen ortak basın toplantısında, geçtiğimiz hafta BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kabul edilen Soykırımın Önlenmesi Tasarısına ilişkin Ermenistan’ın inisiyatifine dair soruya yanıt olarak Ermenistan Dışişleri bakanı Edward Nalbandyan’dan geldi.
Bakan bu yılki inisiyatifin 9 Aralık 1948’de kabul dilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 70. Yıldönümüne ilişkin olduğunu belirtti. Bakan, Bildirgeyi hazırlayanlardan Raphael Lemkin’in, Ermeni Soykırımına atıfta bulunarak ‘soykırım’ terimini tanımladığını hatırlatarak:
ʺBu yıl 9 Aralık’ta Bildirgenin kabul günü Cenevre’de Bildirgenin kabulünün devamı olarak Soykırımların Önlenmesine yönelik Dünya Forumu gerçekleştirmemiz rastlantı değildir. Bu tasarı Bildirge hükümlerini yeniden teyid etmektedir, bu cürümün önlenmesi açısından çok önemli. Cezasızlık ve inkar, önleme işinde pürüzlerdirʺ dedi.
Nalbandyan, 2015 yılında Ermenistan’ın benzeri bir inisiyatifte bulunduğunu bunun Cenevre tarafından kabul edildiğini hatırlattı. Nalbandyan hem o zaman hem de şimdi Lüksemburg’un inisiyatifte ortak imzacı olduğunu kaydetti. Bugün Tasarıya 56 ülke katılmış durumda ve hala imzaya açık. Dışişleri Bakanı, Ermenistan’ın inisiyatifiyle BM Genel Kurulunun 2015 yılına 9 Aralık’ı Soykırım Kurbanları ve İnsanlığa Karşı Suçları Anma Günü ilan kararını kabul ettiğini de ifade etti.
Nalbandyan, Dünya Forumu esas temasının eğitim aracılığıyla İnsan Hakları Bildirgesine yönelik farkındalığın artırılması olduğunu belirterek ʺUluslararası toplumun hala yapacağı çok işler olduğunu sanıyorum, zira Ermeni Soykırımından 100 yıl sonra, Bildirgenin kabulünden 70 yıl sonra insanlığa karşı suçlar devam etmekte ve bu tüm dünya için sorun. Ermenistan bu bağlamda uluslararası toplumla beraber çaba göstermeye devam edecektirʺ dedi.
İlk yorum yapan siz olun