İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

TÜRKİYE’DE ERMENİ OLMAK

Erol Bakırcıoğlu

Ermeni soykırımının 102.Yılını geride bırakıp 103.Yılına girmeye günler kala,İktidarı,muhalefeti,ezeni,ezileni ile beraber aynı yalan argümanlar üstünden hareket ederek,soykırımı ret ve inkar etmeye devam ediyor ya da soykırımı kabul ediyor,soykırım sonucu elde edilmiş menkul ve gayrimenkuller üstünde ikiyüzlüce oturmaya devam ederken adalet ve hukuktan bahsedebilecek kadar ahlaktan yoksunuz.Öyle olduğundandır bu coğrafyada yüz iki yıldır kaybolan adalet terazisi.

Nedir Türkiye’de Ermeni olmak?Hep beraber bunu yeniden sorgulayalım.Bugün yaşanan ve giderek büyük çoğunluğun özgürlük ve yaşam alanını tehdit eden sonuçların nedenini buradan başlayarak sorgulamadan doğru çözümlere ulaşmak mümkün değildir.

Ermeni’ye karşı işlenen Suçun, zulmün, haksızlığın,inancın kimliğine bakarak sesiz kalıp tepki vermemenin sonucu giderek her bireyin haksızlığa uğradığı ve adaleti kaybetmenin adıdır Türkiye’de Ermeni olmak.

Çok övünerek anlatmış olduğumuz Çanakkale savaşı,iki Emperyalist gücün karşılıklı savaşı olup,Osmanlının ittifak güçleri ile beraber bu savaşa taraf olmasıdır.Zafer sonrası,cepheden sağ kurtulan Ermeni Askerlerin eve varmış olduklarında ailesinin olmadığını,bağında,bahçesinde,evinde başkasının oturmuş olduğunu görmesidir.

Türkiye’de Ermeni olmak, soykırım sonucu mezarsız yatan 1,5 milyon insan demektir.Yaşanan bu barbarlığın yaşanmadığının ret ve inkarıdır.

Türkiye’de Ermeni olmak:
Sanata,Mimaride,Zanaat’ta,tarımda,sanayide,yaşama ve insana dair ne varsa yaratmanın adı olup;Dünya insanlık mirasına eser bırakmaktır.Mimar Sinan olmaktır.Mimar Sinan’ın Türk olduğunu kanıtlamak adına mezarını açıp kafatası ölçüm sonucu Ermeni olduğu anlaşılınca kafatası,mezara ait olduğu yere koymayıp yok etmektir.Mezarda bile rahat vermemektir Ermeni olmak.

İkinci Dünya savaşının başlamasının hemen ertesinde 1915 soykırımında inanılmaz bedeller ödeyerek yaşama tutunabilmiş tüm yetişkin Erkeklerin silah altına alınıp;Güvenilmez kabul edildiğinden Amele taburları adı verilen çalışma kamplarında ve Yurdu bir uçtan diğer uca bir birine bağlayan demir yolunun inşasında köle gibi çalıştırılmasının adıdır.

İkinci dünya savaşında Almanların Moskova’ya
dayanmasından güç ve cesaret alan ülke yöneticilerinin, Amele taburlarında yer alan tüm gayri Müslimler tek kampta bir araya toplayıp yeni bir katliamın hazırlığı içindeyken ;Almanya’nın savaşta yenilmesi, Rusya’nın elçilik kanalıyla Türkiye’nin yeni bir katliam hazırlığında olduğunu öğrenip sert diplomatik ültimatomu sonucu bugün yaşıyor olabilmemizdir Türkiye’de Ermeni olmak.

İlan edilen Cumhuriyet ile övünüp Ortadoğu devletlerini aşağılayıp onların gerici olunduğu ilan edilirken;Gerici olunduğu iddia edilen hiç bir Arap devletinde Kilise,Sinagog,Mabet Camiye dönüştürülmemiş veya amacı dışında kullanılmasına izin verilmemiş,yıktırılmamıştır.
Cumhuriyetin aydınlığı,laik,sosyal hukuk devletinde Kiliseler,mabetler itina ile camiye dönüştürülmüş,camiye ihtiyaç olunmadığı yerde ahıra,cephaneliğe dönüştürülmüştür.Çok ileriye giderek ötekiye karşı duyulan nefretin dışa vurumu olarak genelevine dönüştürülmüştür.
Bugün Malatya ili Çavuşoğlu mahallesinde bulunan sağlık ocağının yeri daha önce Katolik din adamlarının kaldığı ve ibadet etmiş oldukları bir kiliseydi.Burası genelevi olarak kullanıldı.Sonrasında hınçlarını alamayıp bina yerle bir edilip tüm izleri silinip aynı yerde bugün sağlık ocağı yükselmektedir.

Dilinden,dininden,binlerce yıllık kültüründen vazgeçip din değiştirip Dönme olmaktan kurtulamamanın,devletin kırmızı kalemle altını çizdiği,Devlet kademesinde bekçi olamamanın adıdır.Varlık vergisi uygulamasında Devlettin Dönmelerden de aynı oranda vergi almasıdır.
2016 yılında 1915 sonrası Müslümanlaşan bir ailenin müezzin olan çocuğunun;Cami imamının olmamasından kaynaklı cemaate kıldırmış olduğu namaz sonrası, cemaatin namaz çıkışı,” eve gidip abdestimizi tazeleyip yeniden namaz kılalım.Ermenin kıldırmış olduğu namaz kabul olmaz.” İnanç ve soytarılığının adıdır Ermeni olmak.

Hrant Dink olmaktır.Arkadan kalleşçe öldürülüp ve katillerinin kahraman olduğu,Bakan milletvekili olarak taltif edilmesidir…

Er Sevag Balıkçı olmaktır.24 Nisan Ermeni soykırımının anıldığı bir günde 41 kurşun yarasıyla katledilip buna kaza kurşunu demenin adıdır.

Her birimizin çok iyi bildiği Yaşar Kemal,Ahmet Kaya,Ruhi Su,İlhan Selçuk,Müslüm Gürses olmaktır.Ermeni halkının evlatlarından olan bu insanların hiçbirinin kimliklerini açıklama özgürlüğüne sahip olmamasıdır.
Sevan Nşanyan olmaktır.Önündeki Ermeni kimliği olmazsa Devlet onur madalyasıyla ödüllendirilecek bir insanın cezaevinde uyduruk nedenlerlerle çürütülmesidir.
Ermeni veya Dönme olmanın fark etmediği bu coğrafyada Müslüman komşunun malına mülküne Cumhuriyet tarihi boyunca el koyması zor kullanılması;Adınıza tapulu olan gayrimenkulun size ait olduğunu kanıtlayabilmek adına 50 yıl 60 yıl mahkemeden mahkemeye taşınmanın adıdır.Yıldırmak,sindirmek,kaçırtmak için Kürt komşunun her gün evini Kurşun yağmuruna tutarken suç ve cezasının olmamasıdır.

Soykırımın hedefinden kurtulamayan Ermeni bir ailenin bağ evi olan Çankaya köşküdür.Cumhuriyetin bir asır boyunca buradan yönetilmesidir.

Ermenileri öldürmenin bir bedelinin olmadığı hatta birilerini öldürürken Ermeni olmasının tek başına kriter kabul edildiğinde bir yaptırımın olmadığı inanç ve güvenin sonucudur ki Kürdistan’da güvenlik güçleri kuşatmış olduğu Kürt köy ve şehirlerinde Devletin araçlarından halka”Hepiniz Ermeni,hepiniz piçsiniz. Hepiniz ölecekseniz.”Diyerek katliama meşruluk kazandırmasıdır.

İlan edilen Cumhuriyet sonrası bugün Adıyaman’ın ilçesi olan Kahta’da inşa edilecek hükumet konağının inşası için taş ustasının olmamasıdır.Yaratan üreten var eden öldürülmüş,sürgüne gönderilmiştir.Konağın inşası için Eski Kahta yönetiminin başında ki  Ermeni Bersom Ağanın konağının taşlarının sökülüp 30 KM den katırların sırtında taşınan taşlarla hükumet konağının inşa edilmesidir…

Türkiye’de Ermeni olmak 1915 soykırımı sonrası Kürt ve Ermenilerin Kadın üstünden gelişen akrabalık ilişkisi aktarılırken tecavüz kültürünü mahkum etmeden, lanetlemeden,bugünkü zulmü anlamaya çalışmak ve çözümsüz kalmaktır.

https://erolbakircioglu.wordpress.com/2017/04/01/turkiyede-ermeni-olmak/

Yorumlar kapatıldı.