İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Terörün gizli ortakları…

Markar Esayan / markar.esayan@aksam.com.tr
Yeni yılın ilk saatlerinde Ortaköy’deki Reina adlı mekanda yaşanan terör saldırısı 39 insanımızın hayatına mal oldu. Yine yüreğimiz dağlandı. Allah rahmet eylesin. Teröristler, ister DAEŞ, ister PKK veya bir başkası olsun, insanlıktan nasiplerini almamış canavarlardır. Masum insanları öldürmekten zevk alacak, bunun bir davaya bağlayacak kadar hastalıklıdırlar. Oysa masum insanları öldürerek hiçbir amaca ulaşılamaz. Tarihte, Hitler dahil, büyükten küçüğe, şiddete başvurmuş ama başarılı olmuş hiçbir kimse veya hiçbir grup yoktur. Yeni yıl gecesi yapılan saldırı da amacına ulaşamayacak. Evet bizi çok üzecek, kahredecek ama teröristlerin ve onların ipini tutanların hevesleri kursaklarında kalacak.

Bunu sağlayacak olan tabii ki devletimizin güvenlik güçleri ve istihbaratı yanında, vatandaşlarımız arasındaki muhabbet ve birlik duygusudur. Adaleti sağlayacak, vatandaşlarına eşit ve onurlu şekilde davranacak bir devletleri olmadığı için Suriye kardeş kavgasına tutuştu ve memleketleri ne hale geldi. Suriye’den ders çıkarmak çok önemli. Birbirimize sahip çıkmalı, provokasyonlara yenik düşmemeliyiz. Aslında bu saldırı Suriye’de barış ümidinin Türkiye sayesinde belirmesine de bir cevap. Çünkü Suriye içsavaşının uzun yıllar sürmesi, Türkiye’ye (veya ihtiyaca göre neresi lazım gelirse oraya) sirayet etmesi gerekiyordu. Böylelikle tüm Ortadoğu DEAŞ denen istihbarat kurgusu olduğu çok açık bir örgütle dizayn edilecekti. Ancak 15 Temmuz’un başarısız olması ve ardından gelen Fırat Kalkanı ile bu haince plana hançer saplandı. ABD’nin terör örgütü PYD/PKK ile çalışması ayıplanır oldu. Türkiye oyuna geri döndü. Trump’un görevi devralacağı tarihe kadar başka garip olaylar da yaşayabiliriz. Saldırı sonrası bazı sözde gazeteci ve siyasilerin, ateşe benzin dökmek üzere hemen harekete geçtiklerini, trol hesapların da onlara eşlik ettiği görüldü. Klasik numara. Bunlar ülkede bir Sünni/Alevi, Türk/Kürt gerginliği çıkarmak isteyen üst aklın algı ajanları. Hepsi teker teker tespit ediliyor. Umutsuzca aynı bitik senaryoyu canlandırmaya, bir ümit denemeye çalışıyorlar. Reina’ya giren saldırganın ipi kimin elindeyse, sosyal medyada kışkırtıcı açıklamalar yapan, olayı hükümete yıkmaya çalışan onursuzların ipi de onun elinde. Dediğimiz gibi, bunların hepsi tespit ve takip ediliyor. Terör saldırısında bombayı patlatmak veya kurşunu sıkmak işin ilk bölümü. Son bölümünü de bu algı ajanları üstleniyor. Dehşeti artırmak, faili saklamak, suçu başkasına yıkmak, toplumlar arasında husumeti, güvensizliği yaymak, bir kaos için uygun ortam yaratmak. Dolayısıyla, teröristlerden hiçbir farkları yok. Bombayı atan, kurşunu sıkanla aynı suçu işlemiş sayılıyor. Oysa her aklı başında kişi, böyle bir terör saldırı karşısında çıkıp terörü lanetlemeli ve barış mesajları vermeli. Teörün amaçlarını sıralamalı ve insanları uyanık olmaya çağırmalı, itidal tavsiye etmeli. İnsanlığımızın da gereği budur. Kim böyle acı bir olayın üzerine akbaba gibi pike yapıyorsa, o kişi bu olaylarla mutlaka ilgilidir. Bu kaos planının bir parçasıdır.
Bir kısmı şu sürece kadar deşifre oldu. Hâlâ içeride kalan parçalar olmalı. Sureti haktan görünen FETÖ’cüler vs. Bunlar böyle zamanları kollayarak toplumu birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Ama bu kez başaramayacaklar…
Allah’tan ölenlere rahmet diliyorum. Acımız büyük. Ama bu aziz millet bu acıların da üstesinden gelir. Adalet yerini er geç bulur. Maskeler düşer, güneş altında hiçbir şey sonsuza kadar saklı kalmaz.

Yorumlar kapatıldı.