İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İstanbul’un eskimeyen semti: Samatya

Gökhan Günay / Instagram: @corabidelikadam
İstanbul’a dair iki hayalim vardı çocukken, biri Galata Kulesi’ne çıkıp şehre tepeden bakmak, diğeri ise ‘Neşeli Günler’ filmi ve ‘İkinci Bahar’ dizisine ev sahipliği yapmış Samatya’ya karışmak… 10 yıldır İstanbul’da olmama ve Eminönü civarını defalarca gezmeme rağmen Galata’ya çıkıp, Samatya’ya bir türlü gidememiştim. O gün bugünmüş diyerek yapılacaklar listesine bir tik daha atıyorum.

 Samatya, İstanbul’un en eski ve geçmişin dokusunu hâlâ içinde barındırarak günümüze taşımış nadir semtlerinden. 
İstanbulun eskimeyen semti: Samatya
Bir zamanlar Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin ve Türklerin bir arada yaşadığı, günümüzde de adını duyduğunuz ünlü tüccar ve zanaatkarların semti, eskiden kum deposu olan Samatya… Bir pazar günü, saatleri erkene kurarak, düştük yollara. Keyifli bir gün ve çocukluk hayalimi gerçekleştirmiş olmanın verdiği mutlulukla…

İstanbulun eskimeyen semti: Samatya

İstanbulda saklı bir cennet: Ağva
İstanbul’da saklı bir cennet: Ağva

Geçmişten günümüze Samatya

Samatya’ya dair bilinen ilk hikâye İstanbul’un fetih yıllarına dayanır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra Bursa Episkoposu Hovagim’i, cemaatiyle birlikte Samatya’ya getirmiş ve Rumlara ait olan günümüzdeki adı ‘Surp Kevork Kilisesi’ olan kiliseyi Hovagim’e vererek onu Ermeni Patrik’i ilan etmiş. Surp Kevork Kilisesi dışında semtte geçmişten günümüze gelen birçok kilise var. Samatya günümüzde Koca Mustafa Paşa’nın güney kısmında yani deniz tarafında yer alıyor.

İstanbulun eskimeyen semti: Samatya

Eskiden kum deposu olarak kullanırmış ve denizden çıkarılan kumlar burada depolanırmış. Zira Samatya adının ‘kumlu’ anlamına gelen ‘Psemotya’dan geldiği varsayılır. Semtin batı tarafında yer alan surların çoğu yıkılmış olsa da hâlâ bir kısmını görmek mümkün. Özellikle son zamanlarda yerleşik nüfusu oluşturan Ermeniler ve Rumların farklı yerlere göç etmesiyle, semtin demografik yapısı bozulmuş.

İstanbulun eskimeyen semti: Samatya

Meşhur meydan
Beş sokağın birleştiği meydanda sağlı sollu balıkçılar, restoranlar ve meyhaneleri görebilirsiniz. Bunlardan en meşhurları çoğumuzun İkinci Bahar dizisinden bildiği Ali Haydar Meyhanesi. Samatya meydanı geçmişten günümüze, zamana ve insana karşı yapısını korumayı başarmış. Özellikle meydanın ve mahallelerinin o keyifli dokusundan olacak ki Samatya bir çok dizi ve filme ev sahipliği yapmış. İkinci Bahar, Neşeli Günler, Üç Maymun ve Av Mevsimi bunlardan birkaçı. Ayrıca önemli bir anekdot da ‘Samatyalı Zilciyan Ailesi’…

İstanbulun eskimeyen semti: Samatya

The Beatles, Pink Floyd ve Rolling Stones gibi isimlere zil tedarik eden Ermeni kökenli aile… Zilciyan Ailesi 1600’lü yıllarda Trabzon’dan Samatya’ya göç etmiş. Önce kazan üretmeye başlayan aile, bir süre sonra kendilerine has bir teknikle zil üretimine geçmiş ve ünleri Osmanlı’dan Amerika’ya, tüm dünyaya yayılan Zilciyan Ailesi’nin hikâyesi başlamış.

İstanbulun eskimeyen semti: Samatya

Bir günde Samatya gezisiÖzellikle müze, kilise geziyim niyetindeyseniz sizi baştan uyarmalıyım. Samatya bu açıdan sizi tatmin etmez. Buraya gelip semtin ara sokaklarında kaybolup, soluğu meydanda alın ve keyfli mi keyifli Matya Kafe’de likör eşliğinde Türk Kahvesi tadın. Havakarardığındaysa artık Ali Haydar mı olur, Develi mi, gözünüz nereyi kestirdiyse atın kendinizi bir mekâna. Unutmayın İstanbul’un en güzel meyhaneleri Samatya’da. Rakı, balık ve fasıl üçlüsü burada enfes. 
Kentsel dönüşüm gibi etkenler Samatya’yı yok etmeden gidip görün derim. Samatya, Balat, Beykoz ve Sarıyer şehrin zamana karşı direnen asi çocukları. Gidin görün bu çocuklar büyümeden ve şehir onları yok etmeden…

www.corabidelikadam.com

Yorumlar kapatıldı.