İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Durduğunuz hata

Türkiye’yi yıllardır AB kapısında bekleten, müzakere adı altında dayattığı maddelerle ahlâkî ve manevî yapımızı çökertmeye çalışan Avrupa Birliği sevdası artık bir son bulmalı…. Haçlı İttifakı olan ve Müslümanlara nefretle bakan Avrupa Birliği kendi menfaatleri doğrultusundan  yıllardır Türkiye’yi AB kapılarında oyalıyor. Müzakere adı altında dayattığı maddelerle ahlaki ve manevi yapımızı çökertmeye çalışan Avrupa Birliği sevdasının artık bir son bulması gerektiği toplumda yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. AB hem yıllardır Türkiye’yi oyalıyor hem de her fırsatta Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyor. Son olarak Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Türkiye’ye tehdit savuran ifadeleri bardağı taşıran damla olmuştu. Açıklamalara Türkiye’den ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan sert bir açıklama gelmişti. Avrupa Birliği’ne geç kalıyorsunuz diyen Erdoğan, AB sürecini referanduma götüreceğinin sinyalini vermişti. Eğer sene sonuna kadar Avrupa Birliği’nden olumlu cevap alınmazsa AB süreci millete sorulacak. (Bu zihniyetin AB’de ne işi olur? HYETERT)

***
Türkiye’yi yıllardır AB kapısında bekleten, müzakere adı altında dayattığı maddelerle ahlâkî ve manevî yapımızı çökertmeye çalışan Avrupa Birliği sevdası artık bir son bulmalı.
Sürekli bahanelerle oyalanan Türkiye’nin AB süreci yerini farklı arayışlara bıraktı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz’un, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama hafızalardaki tazeliğini korurken, kamuoyunda Türkiye’nin Avrupa Birliği sevdasından vazgeçmesi gerektiği yorumlarına sebep oldu.
Haçlı İttifakı olan ve Müslümanlara nefretle bakan Avrupa Birliği kendi menfaatleri doğrultusundan  yıllardır Türkiye’yi AB kapılarında oyalıyor. Müzakere adı altında dayattığı maddelerle ahlaki ve manevi yapımızı çökertmeye çalışan Avrupa Birliği sevdasının artık bir son bulması gerektiği toplumda yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. AB hem yıllardır Türkiye’yi oyalıyor hem de her fırsatta Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyor. Son olarak Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Türkiye’ye tehdit savuran ifadeleri bardağı taşıran damla olmuştu. Açıklamalara Türkiye’den ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan sert bir açıklama gelmişti. Avrupa Birliği’ne geç kalıyorsunuz diyen Erdoğan, AB sürecini referanduma götüreceğinin sinyalini vermişti. Eğer sene sonuna kadar Avrupa Birliği’nden olumlu cevap alınmazsa AB süreci millete sorulacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ve Özbekistan ziyaretinden dönüşte, Avrupa Birliği’ni eleştirerek önemli açıklamalarda bulundu. AB’nin yıllardır Türkiye’yi oyaladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Brexit bana göre güzel bir tevafuk oldu. Yani, Avrupa’da diğer ülkelerde bu tür şeyler olabilir… Fransa’da da sesler geliyor, İtalya’dan geliyor. Geçenlerde bizimle ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Önce hırsla bir araya geldiler. Daha sonra Avusturya’nın dışında hiçbirisi Türkiye ile müzakerenin dondurulması, şu olması, bu olması noktasında fikir beyan etmedi. Bu tabi önemli bir şey. Mesele şu: Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. ‘Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği’ dememeli…
SCHULZ NE DEMİŞTİ?
Schulz, “Türkiye’deki bu durumun böyle devam etmesi halinde Avrupa, ekonomik yaptırımlar dâhil bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacaktır. Türkiye’nin yılsonuna kadar Gümrük Birliği konusundaki reformları yerine getirmesi gerekiyor. Muhalif vekillerin ve gazetecilerin tutuklanmasının devam etmesi halinde Gümrük Birliği’nin genişletilmesi hayal olacaktır” açıklamasında bulundu.
TEK ÇARE  İSLAM BİRLİĞİ’NDE
Türkiye yarım asrı aşkın bir süredir Brüksel kapılarında bekletiliyor. AB uyum yasaları çerçevesinde yıllardır manevi değerlerimize kasteden Avrupa’ya verilecek en güzel cevap; 53 yıllık hatadan vazgeçip, İslam Birliği için mücadele etmek olacaktır. İslam coğrafyasındaki işgal ve sömürünün son bulmasının, dünyaya adil düzen getirilebilmesinin yolu İslam Birliği’nden geçiyor.
HIRİSTİYAN BİRLİĞİNDE NE İŞİMİZ VAR!
Avrupa Birliği’nin temel amacı Hıristiyan birliğidir. Avrupa’daki Hıristiyan ülkeleri bir araya toplamak ve Haçlı birliği ruhunu diri tutmak amacı için kurulan birlikte Müslümanların asla işi olamaz. Türkiye, milli menfaatlerini gözeterek İslam şuurunu diri tutmak için derhal müzakere masasını terk etmeli, Hıristiyan birliği değil İslam Birliği’ne adım atmalıdır.
TEK ÇARE İSLÂM BİRLİĞİ…
Her ne kadar AB sevdasından vazgeçip Şangay 5’lisinin içinde yer almalıyız tartışmaları yapılsa da Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının tek çaresinin İslam Birliği olduğu açık ve net. Yeniden manevi kalkınmayı sağlamanın; İslam coğrafyasındaki işgal, sömürü, yalnızlık ve çaresizliğin son bulmasının dünyaya adil düzen getirmenin yolu İslam Birliği’nden geçiyor.
GEÇ BİLE KALINDI
Avrupa Birliği’ne girmek için evvela halka sormakta çok geç kalındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Schulz’un beyanlarına karşılık açıklamasında, AB’nin kriterlerini ve yaptırımlarına karşı halka gidileceğini ve yılbaşından sonra referandum yolunu gösterdi. AB Parlamentosu’nun yaptığı açıklamalardan sonra millete gideceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millete gitmekte geç kalındı. Vatandaş ise AB’ye üyelik konusunda ısrar etmenin hatalı olduğunu düşünüyor” dedi.
HIRİSTİYAN BİRLİĞİNDE NE İŞİMİZ VAR
Avrupa Birliği’nin temel amacı Hıristiyan birliğidir. Avrupa’daki Hıristiyan ülkeleri bir araya toplamak ve Haçlı birliği ruhunu diri tutmak amacı için kurulan birlikte Müslümanların asla işi olamaz. Türkiye, milli menfaatlerini gözeterek İslam şuurunu diri tutmak için derhal müzakere masasını terk etmeli, Hıristiyan birliği değil İslam Birliği’ne adım atmalıdır.
ÖZBEKİSTAN, PAKİSTAN DÂHİL OLDU, İRAN GİRMEK İSTİYOR
Benim kanaatim bu. Yani, bazıları eleştiriyor olabilir ama kendi kanaatimi söylüyorum. Mesela, ‘Şangay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?’ diyorum. Bunu sayın Putin’e olsun, Nazarbayev’e olsun, şu anda Şangay 5’lisinin içinde olanlara da söyledim. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu İşbirliği Örgütü’ne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dahil oldu. İran da girmek istiyor. Sayın Putin, ‘Bunu değerlendiriyoruz’ gibi bir ifade de kullandı. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, PAKİSTAN VE ÖZBEKİSTAN ZİYARETİ DÖNÜŞÜNDE KONUŞTU:
AB bizi oyalıyor ŞangHay 5’lisi neden olmasın?
AB’nin yıllardır Türkiye’yi oyaladığını belirten ve gerekirse referanduma gidileceğini, Avrupa Birliği’nden çıkılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. ‘Benim için varsa yoksa Avrupa Birliği’ dememeli… Mesela, ‘Şanghay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?’ diyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ve Özbekistan ziyaretinden dönüşte, Avrupa Birliği’ni eleştirerek önemli açıklamalarda bulundu. AB’nin yıllardır Türkiye’yi oyaladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Brexit bana göre güzel bir tevafuk oldu. Yani, Avrupa’da diğer ülkelerde bu tür şeyler olabilir… Fransa’da da sesler geliyor, İtalya’dan geliyor. Geçenlerde bizimle ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Önce hırsla bir araya geldiler. Daha sonra Avusturya’nın dışında hiçbirisi Türkiye ile müzakerenin dondurulması, şu olması, bu olması noktasında fikir beyan etmedi. Bu tabi önemli bir şey. Mesele şu: Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. ‘Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği’ dememeli…
ÖZBEKİSTAN, PAKİSTAN DÂHİL OLDU, İRAN GİRMEK İSTİYOR
Pakistan ve Özbekistan ziyaretinden dönüşte, AB’yi eleştirerek açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nazarbayev’e olsun, şu anda Şanghay 5’lisinin içinde olanlara da söyledim. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu işbirliği örgütüne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dâhil oldu. İran da girmek istiyor. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır.”
Benim kanaatim bu. Yani, bazıları eleştiriyor olabilir ama kendi kanaatimi söylüyorum. Mesela, ‘Şangay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?’ diyorum. Bunu sayın Putin’e olsun, Nazarbayev’e olsun, şu anda Şangay 5’lisinin içinde olanlara da söyledim. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu İşbirliği Örgütü’ne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dahil oldu. İran da girmek istiyor. Sayın Putin, ‘Bunu değerlendiriyoruz’ gibi bir ifade de kullandı. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır.”
Millî Gazete – Ali Çağlartınbek

Yorumlar kapatıldı.