İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tut ellerimi sımsıkı…

Lerna Kaprielyan Bağdasaroğlu
Algıda seçicilik mi bilemiyorum. Bu aralar nereye baksam benzer durum güncellemeleri. Gündem yine karışık malum. Yüreğimiz ağzımızda takip ediyoruz olup bitenleri. Sosyal medyada hemen her haberin altında benzer yorumlar; “PKK Ermeni örgütüdür” diyen mi istersin, “Bu Ermenilerin ne Halloween’i biter ne Noel’i özenmeyin bu gavurlara, sallandırın hepsini” diyen mi… Sorun ne olursa olsun, bu ülkede her yol Ermenilere çıkıyor, her fatura bize kesiliyor mazallah. Cem Yılmaz diyor ya hani; “Beyni yok fikri var” tam o hesap işte. Yorumlardan biri “Tanklar, uçaklar doğuya gidiyor siz çocukların yüzünü boyayıp Halloween kutluyorsunuz. Cumamızı, kandilimizi, bayramımızı, adetlerimizi bırakmış bunların peşindesiniz. Ülkem ayrışmaya başladıysa manevi, ahlaki değerleri elinden alındığı içindir” şeklinde. Bu yine usturuplusu.

Burada yazamayacağım kadar ağır hakaretler edenler, hedef gösterenler, hatta tehditler savuranlar gırla. Bak güzel kardeşim ilk olarak Ermeniler gavur (dinsiz) değildir. Din tarihinde Hristiyanlığı resmen kabul eden ilk devlet Ermeni Krallığı’dır. Yani Tanrı’ya inanır. PKK’yla ne gibi bir ilgisi olabilir Ermenilerin pardon? Senin ne kadar varsa o kadar, sıfır. Halloween ise dini bir bayram değildir. Pagan (çok tanrılı dinler, putperestlik) geleneğidir.
Günümüzde ise seküler (dinden bağımsız) halde, festival havasında kutlanmaktadır. Bizim adetimiz değildir mesela Halloween ama sevdiğim için kutluyorum. Kendi adetlerimi unutmuş mu oldum bunu kutladım diye? Ne ilgisi var, geleneklerimi de sürdürüyorum. O bıçakladığınız şişme Noel Baba var ya, dini bir kişilik değildir. Çocukların efsanevi kahramanıdır. Tüm yaptığı çocuklara hediye dağıtmak yahu.
Superman gibi düşün kardeşim, o da batıdan gelme ama bıçaklamıyorsun değil mi? Çam ağacı da dini bir sembol değildir güzel kardeşim. Pagan dönemden kalma bir adettir ağaç süslemek. Hani senin annen, bacın dilek dileyip ağaçlara çul çaput bağlıyor ya, o da Pagan adeti güzel kardeşim, kavurduğun irmik helvası da Şaman (putperestlik )adeti. Aynen çam ağacı süslemem gibi senin ağaç dalına çaput bağlaman da kadim tarihten günümüze gelmiş adetlerdir. Ne ben ağaca çaput bağlayınca Müslüman olurum ne de sen ağaç süslersen Hristiyan, hiç biri dini vecibe değildir çünkü…
Diyorsun ya doğuya tanklar, uçaklar gidiyor siz çocukların yüzünü boyuyorsunuz diye, e daha geçen gün köprüde halay çekiyordun, o ne iş? Bırak güzel kardeşim klavye kahramanlığını, ucuz numaralar bunlar. Yine demişsin ya, manevi, ahlaki değerlerimiz elimizden alınıyor diye, o değerler ya vardır ya da yoktur güzel kardeşim. Kimse kimsenin manevi, ahlaki değerini filan alamaz zorla elinden. Kendimden biliyorum, boş konuşmuyorum.
Affedersin Ermeniyim ben.
Bin yıllardır bu topraklarda yaşamış atalarım. Burda doğmuşum, burda öleceğim. İstanbul’u İstanbul yapan, övündüğün tüm o heybetli yapılar var ya; Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Ortaköy Camii, Çırağan Sarayı, Kuleli Askeri Lisesi, Selimiye Kışlası, Beyazıt Kulesi, Sultanahmet Camii filan, daha sayarım da liste çok uzun, idare et bu kadarıyla, işte o yapılar hep Ermeni mimarların elinden çıkmadır bilir misin? Niye mi anlattım şimdi bunca şeyi? Tarihte ülkemizi kültürle, sanatla, zanaatla güzelleştiren, hala da güzelleştirmeye devam eden, ancak bugün bir avuç kalmış Ermeniler çoğunluğun Müslüman olduğu ülkede manevi, ahlaki değerlerini kaybetmiyor da, yine bir avuç kalmış Rumlar, Yahudiler koruyor da geleneklerini, seninkiler mi alınacak elinden? Nedir içindeki bu tahammülsüzlük güzel kardeşim? Nedir paylaşamadığın? Ramazanda dostlarımla iftar yemeği yedim diye Müslüman mı oldum? Çok severim kandil simidini, hele susamlısına bayılırım. Ee yedim de manevi, ahlaki değerlerim mi kayboldu? Yüz yılda bir çıkar derler ya hani büyük liderler, bu vatandan çıkmış öyle bir lider, medeniyete taşımış ülkeyi. Senle benim dedelerim birlikte Çanakkale’de omuz omuza çarpışmış, şehit düşmüş. Asıl o değerlere, mirasına sahip çıkabiliyor musun ondan haber ver. Adam yoktan var etmiş, ülkeyi batıdan da ileriye taşımış. Bugün geriye gidiyoruz bak. Çocuk gelin adı altındaki sapkın geleneğini sürdürenlere sesin çıkıyor mu? Bu  muhteşem geleneğin bitememiş de diğerleri mi bitecek şak diye güzel kardeşim? …
Biliyorum kızıyorsun şimdi bu satırları okurken, kızma. Al şapkanı önüne bir düşün hak vereceksin.
Bugüne kadar savaşlar, kavgalar hep din yüzünden çıkmamış mı? Müslüman olsan ne olur, Hristiyan, Yahudi, Alevi, Ateist, Deist, Budist olsan ne olur?
Vicdanın var mı güzel kardeşim? En büyük din vicdandır.
Ne güzel adetlerin var, sahip çık onlara kardeşim. Bırak da ben de kendiminkilere sahip çıkayım. Rahatsız oluyor muyum senin kandilinden, orucundan? Sen niye rahatsızsın yılbaşı ağacımdan, paskalya yumurtamdan? İslam hoşgörü dini değil mi güzel kardeşim? Nedir bu hoşgörüsüzlüğünün sebebi sor kendine. Aynaya bak güzel kardeşim. Bak ve tövbe et. İnsan olmayı seç. Tanrı istese tek tip yaratamaz mıydı bizi? Hepiniz Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Alevi, Ateist, Deist, Budist olun demeyi akıl edemedi mi sence?
Hepiniz Türk, Ermeni, Rum, Kürt, olacaksınız demeyi bilmiyor muydu yaradan? Renkleri seçti o kardeşim. Tüm renkler iç içe geçsin istedi. Birini diğerinden üstün görmedi. Kenetlenelim istedi güzel kardeşim…
İdam cezası gelsin diye naralar atıyorsun. Gaza gelme, idamın geri dönüşü yoktur güzel kardeşim. Tanrı’nın verdiği canı almak bize mi düşer, olacak iş mi? Suçu ne olursa olsun insan insanın canını alabilir mi? Müebbet hapis verir, aftan muafiyet maddesini ekler tıkarsın içeri suçluları, bu kadar basit. İçindeki canavara, katile dur de kardeşim. Demezsen bir gün o ip haksız yere senin boynuna dolanıverir, belli mi olur? Dinim der ki, sana tokat atana diğer yanağını dön. Sen boyuna tokatlıyorsun, sabırla diğer yanağımı dönüyorum farkında mısın güzel kardeşim?
Kardeşim diyorsam laf ola söylemiyorum bunu. Kardeş karındaş demektir. Anavatanda, yani anamızın karnında doğmuş kardeşleriz biz. Kardeşler arasında kavga olur mu? Güçlü olan güçsüzü korumaz mı? Ne diye ikide bir hırpalarsın bizi güzel kardeşim? İnsanoğlu havada kuşlar gibi uçabilmiş, suda balıklar gibi yüzebilmiştir de, kardeşçe yürümeyi becerememiştir. Niye yürüyememişlerdir bilir misin? Dini alet edenlerin oyununa geldiklerinden ve hoşgörüsüzlükten güzel kardeşim. Farkına vardın mı hatanı? Zararın neresinden dönersek kardır kardeşim. Haydi tut ellerimden güzel kardeşim. Tut ki yıkamasınlar bizi. Tut ki acıtamasınlar. Tut ellerimi sımsıkı kardeşim, tut ve sakın bırakma…

Yorumlar kapatıldı.