İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

FETÖ’den Patriğe soykırım mektubu

Zafer Şahin / zafer.sahin@sabah.com.tr
Türkiye’de FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in “Kimliğini gizleyen başka dine mensup bir ajan” olduğu iddiasını ilk dile getiren Aytunç Altundal’dır… Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Altundal’ın “Gülen, 1998 yılında Vatikan’da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından gizli kardinal olarak atandı” iddiası, İzmir’de hazırlanan FETÖ iddianamesine de girmiştir. O iddianamede Papa’nın 100 yıldır kullanmadığı “in pecture” uygulamasıyla Gülen’i “Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı” olarak atadığı bilgisine yer veriliyor.

Peki bu iddianın doğruluk derecesi ne?
Bu sorunun cevabı yandaki mektubun satır aralarında gizli…
Tarih 6 Mayıs 1965…

Kırklareli Vaizi Fetullah Gülen, oturmuş dönemin Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan’a bir mektup yazmış!
O tarihlerde bırakın Türkiye’yi, dünyanın hiçbir ülkesinde gündemde olmayan sözde Ermeni Soykırımı’ndan bahsediyor Gülen ve bakın ne diyor…
“1915 senesinde Ermenilere gerçekleştirilen büyük soykırımı lanetle yad etmeden geçemeyeceğim. Hz. İsa’nın çocuklarının Müslüman geçinen cahiller tarafından katledilmesini esefle kınıyorum…” Gülen’in kusursuz bir CIA projesi olduğunun ilk işaretidir bu mektup.
Aynı zamanda kilisenin gizli evladı olmayı daha o tarihte kafasına koyduğunun da ispatıdır.
Gülen’in devlete ne zaman ve nasıl sızdığını merak edenler içinse milat 1961’dir.
Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy, o yıl Kongre’den geçirdiği kanunla “Barış Gönüllüleri” adıyla bir örgüt kurar.
Bu örgütte istihdam edilen ABD vatandaşları askerlik yerine 2 yıl boyunca geri kalmış ülkelerde görev yapacaktır.
Yani bildiğiniz casusluk icra edecektir.
Amaç, ABD’yi dünya siyasetinde yeniden güçlü ve etkin hale getirmek, bu ülkelerin Sovyetlerin kontrolüne girmesini engellemektir.
Barış Gönüllüleri 1962’den itibaren aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 139 ülkede faaliyet göstermeye başlar.
Türkiye ve ABD arasındaki ikili anlaşmaya göre Barış Gönüllüleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya gitmeyecektir.
Ancak anlaşma kağıt üzerinde kalır, CIA’nın en seçkin casusları bu bölgelerde istedikleri gibi at koşturur.
Bu faaliyetler 1972 yılına kadar legal olarak devam eder.
O tarihte Barış Gönüllüleri Türkiye’den çekilir.
Yerlerini FETÖ ve PKK’ya bırakarak tabi…
FETÖ’nün dünyanın 160 ülkesinde açtığı okulların, istihbarat, casusluk ve hatta misyonerlik faaliyetlerinin altyapısı işte böyle oluşturulur.
Yazının başında cevabını aradığımız soruya dönecek olursak…
Gülen’in Müslüman ya da Hıristiyan olmasının hiçbir önemi yoktur.
Daha 1965 yılında Kırklareli Vaizi olarak Patriğe mektup yazıp, sözde Ermeni soykırımını kınayan adamın ne olduğu gayet açıktır.
Hainlerin hangi din ve ırka mensup olduğuna bakılmaz…
Batı tipi insanlık
Birleşmiş Milletler’in Haziran 2016 tarihli Mülteciler Raporuna göre, dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye…
Neredeyse 3 milyon kişiye kapılarını açan Türkiye’yi 1.6 milyon mülteciyle Pakistan takip ediyor.
Peki yüzyıllardır dünyayı sömüren Batı ülkeleri ne yapıyor mülteciler konusunda?
Kocaman bir hiç…
Bırakın ülkelerine kabul etmeyi, söz verdikleri maddi yardımları bile yapmaktan kaçınıyorlar…
Onun yerine bu büyük insanlık dramını paraya çeviriyorlar…
Nasıl mı?
Yandaki resme dikkatle bakın…
Batılı ülkelerin çocukları şu sıralar bu Legolarla oynuyor…
Akdeniz’in soğuk sularında boğulan Aylan bebeklerin trajedisini batı ancak bu düzeyde görebiliyor.
Mülteci çocukların trajedisini batılı çocukların eğlencesi haline getirerek…
Sonra da kalkıp dünyaya insan hakları ve medeniyet dersi veriyorlar…
Yerin dibine batsın sizin insanlığınız…

Yorumlar kapatıldı.