İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dünya Alzheimer Günü: Hatırla Beni -21 Eylül Dünya Alzheimer Günü.

Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, Alzheimer’in kadınlarda daha çok görüldüğünü vurguladı. 1994’ten beri 21 Eylül’lerde ve beş yıldır da eylül ayı boyunca tüm dünyada hastalığa karşı farkındalığı arttırmak için etkinlikler düzenleniyor.  Bu yılın sloganı: “Remember me/hatırla beni”

Demans (bunama) yaş ilerledikçe unutkanlıkla ortaya çıkan, hafıza, konuşma gibi durumlarda sorunlar yaşama gibi problemlere yol açan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Demans hastalığının yüzde 90’ını alzheimer ve vascular demans oluşturuyor.
Uluslararası Alzheimer Hastalığı Derneği verilerine göre, dünyada her üç kişiden biri demans (bunama) hastası. Halen dünyada 47 milyon demans hastası var. Bu sayının 20 yılda ikiye katlanması ve 2050’de 135.5 milyona çıkması bekleniyor. 2018’de demans hastalığı nedeniyle 818 milyar dolar harcanacak. Demans hastalığı 21. yüzyılın en önemli hastalık krizlerinden biri olacak.
Bunamayı azaltmanın beş yolu
Türkiye’de 600.000 aile Alzheimer’la mücadele ediyor. Türkiye nüfusu içinde şu an toplam nüfusun yüzde 8,7’sini oluşturan 65 yaş üstü nüfus hızla artıyor.
Uluslararası Alzheimer Hastalığı Derneği, demansı azaltmak için beş yol öneriyor:
Kalbine iyi bak, fiziksel olarak aktif ol, sağlıklı bir diyet uygula, zihnini çalıştır, sosyal aktiviteler yap.
Türkiye Alzheimer Derneği’nin, dün yaptığı basın toplantısında Alzheimer tedavisinde ve teşhisinde kaydedilen son gelişmeler hakkında bilgiler verildi.
“Altı kadından biri Alzheimer”
Alzheimer’in kadınlarda daha çok görüldüğünü vurgulayan Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, şöyle konuştu:
“Elde edilen yeni verilere göre 65 yaşından sonra her 6 kadından 1’i Alzheimer hastası olurken, erkeklerde bu oran 11’de 1 olarak gözlenmekte. Mevcut hastaların 2/3’ü de maalesef kadın. 60 yaşından sonra bir kadının Alzheimer olma riski, kadınlarda çok korkulan meme kanseri olma riskinden 2 kat daha fazla. Bu konuda;  hormonal ve biyolojik faktörler,  yaşam süresi, iş alanları, eğitim düzeyi, kalp hastalıklarının görülme sıklığı, strese duyarlılık, sık depresyon ve uyku bozukluklarının etkili olabileceği öne sürülüyor.”
“Bellek kaybından ibaret değil”
Alzheimer hastası yakını Aysın İzer şunları söyledi:
“Alzheimer ülkemizde de çok yaygın görülen bir hastalık olmasına rağmen halen bu konudaki toplumsal bilinç yetersiz seviyede. Hala Alzheimer’ın normal yaşlanma sürecinin bir parçası olduğunu ve bellek kaybından ibaret olduğunu düşünenler var. Evet, Alzheimer unutkanlıkla başlar ama kesinlikle bundan ibaret değildir. Alzheimer’a yakalanan kişilerin yakınlarını bekleyen çok zor bir süreç vardır ve herkes kendini bir gün bu durumda bulabilir. 10-15 yıl sürebilen hastalıkta orta evrelerden itibaren hasta yakınının en önemli görevlerinden biri bakım vermektir. Gece ve gündüz aralıksız, dikkat ve anlayış ve de sevgi ile bu bakımı vermek çok zorluklar taşıyan bir iştir ve hasta yakınlarının alacağı her destek ve onlara uzanacak her bir el önemlidir.”
“Eğitim önemli”
Alzheimer tanısı konusunda gelinen son aşamalara değinen Doç. Dr. Barış Topçular şunları söyledi:
“Yapılan araştırmalarda elde edilen bulgular, bilişsel bozukluk ve Alzheimer hastalığını saptamada koku tanıma testinin etkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle ileri yaşlarda kokuları tanıma ve ayırt etmede bozulmalar, Alzheimer hastalığının erken habercisi olabilir.
“Eğitimin Alzheimer hastalığı için bir koruyucu faktör olduğu nörobiyolojik olarak da gösterilmiştir. Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından desteklenen bir grup araştırmacının elde ettiği veriler “bilgi işleme hızı” egzersizlerinin de ileride demans gelişme riskini azalttığını göstermekte. Biz de Türkiye Alzheimer Derneği olarak Gündüz Yaşam Evlerimizde bilgisayarla dikkat ve bellek rehabilitasyonu uygulamaları başlattık.”
“Finlandiya’da, geniş bir katılımcı kitlesi üzerinde gerçekleştirilen FINGER çalışmasında Akdeniz tipi diyet ile beslenen, düzenli fiziksel ve bilişsel egzersiz yapan ve kalp damar hastalıkları açısından kontrol altında olan bireylerde demans gelişme riskinin daha düşük olduğu saptandı. Ayrıca 2016 yılında çeşitli çalışmalarda elde edilen bulgular günlük meyve tüketiminin Alzheimer Hastalığına yakalanma riskini belirgin şekilde azalttığını ortaya koymuştur.”
“Tedavide yeni umut”
Doç. Dr. Başar Bilgiç tedavi alanındaki gelişmeleri özetledi.
“1906 yılında Alzheimer hastalığını tarif eden Alman nöropsikiyatr Alois Alzheimer, hastalıkta beyinde amiloid plaklar ve nörofibriler yumaklar adı verilen istenmeyen birikimlerin olduğunu yazmıştı. Son 10-15 yıl ise beyinde biriken amiloid maddesini temizleyen aşı çalışmalarının heyecanı ile geçti. Tüm hararetine rağmen bu çalışmalar ya başarısız sonlanmış ya da çok sınırlı olarak etkili çıkmış ve bu stratejiden yavaş yavaş umut kesilmişti.
“Tam bu sırada geçtiğimiz haftalarda Nature dergisinde erken dönemdeki Alzheimer hastalarının beyninde biriken amiloid maddesini doz ile ilişkili olacak şekilde temizleyen “Aduconumab” adlı molekülün verileri yayınlandı. Bu verilere göre bu molekül diğer aşılar gibi beyinden amiloid maddesini temizliyor ama onlardan farklı olarak ilk defa hastalarda gidişatı da yavaşlatıyor. Bazı yan etkiler izlense de bunların bu çalışmada kabul edilebilir yan etkiler olduğu söylenebilir. Önümüzdeki yıllarda bu molekülün ikinci aşama verilerini heyecanla bekleyeceğiz.
“Kahve ve siyah çikolata faydalı”
“Yapılan saha çalışmalarında kahve tüketimi ve demans görülme sıklığı arasında ters orantı olduğu görülmüştür. Günde 3 kez Türk kahvesi içmek keyifli olduğu kadar bunamaya karşı koruyucu bir faktör olarak da durmaktadır. Kahvenin yanı sıra günde 1-2 parça siyah çikolata yemenin de Alzheimer hastalığından korunmada etkili olabileceği yönünde veriler ortaya konmuştur.
“Şimdilik erken dönemdeki çalışmaları yapılan ve kanser hastalarında kullanılan bir sentetik kannaboid ve nadir görülen bir kansızlık nedeni olan orak hücreli anemi tedavisi için geliştirilen bir molekül Alzheimer hastalığında deneniyor. Bu yaklaşımın yararlı olup olmayacağını, bu moleküllerin hastalardaki kullanımı ile öğreneceğiz. Alzheimer hastalığında kandaki beyaz küre hücrelerini uyaran sargramostim isimli etken maddenin de etkili olabileceğine dair ön veriler mevcut. Bu ilacın etkinliği de hastalarda denenmekte ve bununla ilgili cevabı önümüzdeki yıllarda alacağız.”
5 binden fazla haber
Medya Takip Ajansı Interpress’in “Dünya Alzheimer Günü” nedeniyle üç bine yakın ulusal, bölgesel ve yerel gazete ile dergiyi kapsayan incelemesine göre, yılbaşından bu yana yazılı basına 260 bini aşkın sağlık haberi yansırken, bu haberler içinde Alzheimer hastalığı ile ilgili ise yazılı basında 5 bin 489 haber çıktığı belirlendi.

Hastalığa dikkat çekmek için düzenlenen “Dünya Alzheimer Günü” hakkında da yazılı basında 250’ye yakın haber yayınlandığı tespit edildi. (NV)

Yorumlar kapatıldı.