İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye ile AB arasında kritik görüşme

Türkiye-Avrupa Birliği diyalog toplantısı sonrası açıklama yapıldı. Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, 23 ve 24. fasılların açılması gerektiğini söylerken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini terörle mücadele konusunda silahların bırakılması ve diyalog sürecinin başlaması gerektiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuşmasında Türkiye’nin terörle mücadele konusunda Avrupa Birliği’nden destek beklediklerini belirtti. Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn, Avrupa Birliği olarak Türkiye’ye Suriyeli mülteciler konusunda taahhütlerde bulunduklarını söyledi.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/1294623-turkiye-ile-ab-arasinda-kritik-gorusme

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ile Ankara Palas’da “Türkiye-AB Üst Düzey Siyasi Diyalog Toplantısı”na katıldı.
Toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısı sırasında açıklama yapan taraflar arasında, yeni fasılların açılmasının Güney Kıbrıs tarafından engellenmesi ve vize serbestisi belirsizliği konusunda tartışma yaşandı.
ÇAVUŞOĞLU: YUMUŞAK GÜÇ HÜVİYETİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısında ele alınan konulara işaret ederek, “FETÖ terör örgütünü de değerlendirme ve tüm düşüncelerimizi paylaşma imkanı bulduk” dedi.
Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı, Devlet Konukevi’nde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantı sonrası yapılan ortak basın açıklamasında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’deki darbe girişimi, özellikle de darbe girişiminin arkasındaki FETÖ’nün de toplantıda değerlendirildiğini belirterek, “FETÖ terör örgütünü de değerlendirme fırsatı bulduk. Tüm düşüncelerimizi paylaşma imkanı bulduk. FETÖ’ye yönelik attığımız adımlar ve bu süreçte AB konseyiyle, genel sekreterle, AB’nin diğer kurumlarıyla olan yakın işbirliğimizi de vurguladık ama Türkiye bugün FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ, DHKP-C, PKK’nın içine katılan 12-13 terör örgütüyle aynı anda mücadale etmektedir. Bu mücadelesini de sürdürecektir, böyle bir dönemde AB’den de destek bekliyoruz. Özellikle, PKK ve yandaşlarının Avrupa Birliği kurumları ve şehirlerinde propaganda yapması, faaliyet ve gösteri yapmasına da izin verilmemesi gerekiyor. DEAŞ’ın bunu yapması nasıl kabul edilemezse, nerede olursa olsun, terör listesinde olan PKK’nın bu tür faaliyetlerde bulunmasına müsaade edilmemesi gerekiyor. PKK ile aynı ideolojiyi paylaşan siyasi grupların buna ön ayak olduğunu görüyoruz, o zaman da merkez siyasetçilerin ve AB yetkililerin daha güçlü bir duruş sergilemesini beklemek de bizim en doğal hakkımızdır. Terör konusunda da AB’den destek beklentilerimizi vurguladık” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki süreçte de bölgede ve Avrupa’da yaşanan sorunların ortak sorunlar olduğunu anlatan Çavuşoğlu, güç birliğinin gerekli olduğuna işaret etti. AB’nin kendi içinde yapacağı toplantıları hatırlatan Çavuşoğlu, bu toplantılarda stratejik vizyon üzerinde duracağını ifade etti. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin iyi olmasının sadece iki tarafın yararına olmadığını, bölgenin istikrarı, güvenliği ve refahı için önemli olacağını anlatan Çavuşoğlu, bu anlayışın olduğunu görmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
ÇELİK: 23. VE 24. FASILLARIN AÇILMASINI BEKLİYORUZ
Toplantının genel çerçevesini anlattı. Kuşkusuz bizim devlet tarihimiz açısından karşı karşıya kaldığımız en büyük saldırılardan birisiydi. FETÖ’yle mücadele birinci önceliğimizdir. AB ile paylaştığımız ortak değerler, AB toprakları da, Avrupa demokrasisi olan Türkiye de saldırıya uğramıştır. AB ile paylaştığımız ortak değerler çerçevesinde kınama mesajlarından daha çok fiili destek bekledik. Bu darbe girişimini kınayarak, hükümetin yanında yer almaları bakımından teşekkür ediyoruz.
AB kurumlarıyla dayanışma göstermemiz, aramızdaki ilişki bakımından önemli olduğu kadar dünya ve bölgeye vermemiz gereken mesajlar konusundan önemlidir. 15 Temmuz darbe girişimi ve diğer konuları ele aldık. OHAL uygulaması söz konusu olmasına rağmen Türkiye demokrasi, insan hakları, hukuk devletinden taviz verilmemektedir. Titiz bir çalışma yürütülmektedir. Bir takım hataların ortaya çıkmaması için Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız valilere hitap ederken, hata yapılmaması için hassasiyetlerini belirtmişlerdir. Hukuk kavramı altını çizdiğimiz bir kavramdır. Türkiye’nin hukuk devletine bağlılığı bu zor şartlarda da devam etmektir. Türk halkı demokrasi tarihini yeniden yazmıştır. 12 saat içerisinde büyük bir tehdit ortadan kaldırılmıştır. Biliyorsunuz diktatörler halkın karşısında tankların arkasına saklanırlar, biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız halkın önünde tanklara karşı çıkmıştır. Bu demokratik bilincin doğru kurumlarla ilişkilerin yakınlaştırmasını göstermektedir.
AB için de sıkıntılı bir dönem Brexit sonrası kritik dönem, göç krizi gibi konular yeni meydan okumaları oluşturuyor. Türkiye’nin AB ile yakınlaşması sonucu en çok katkı veren ve çözüm üretenin Türkiye olduğu görülmüştür. Göç krizi veya terörle mücadele olunca Türkiye ile ortaklığın sürdürülmesi ancak AB üyeliği olunca üye olamaz sözleri çifte standarttır. Türkiye öylesine güçlü bir ülke ki bir ay içerisinde darbe girişimi oldu, ordusunda darbeye karışmış generalleri atmasına rağmen daha güçlü bir orduyla Cerablus’a girdi, NATO sınırını DAİŞ’ten temizledi. Bu arada reformlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar 40 gün içerisinde gerçekleşti.
Geçtiğimiz dönemde iki fasıl açılmıştı. 23 ve 24 fasılların açılmasını bekliyoruz. Bu konularda çok şey yazılıp çiziliyor. Bu fasılların dönem başkanlığı içerisinde açılması samimiyet testi olacaktır. Biz bütün fasılların açılmasına hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Bugünkü toplantı 15 Temmuz sonrası aramızdaki diyalogun yenilenmesi için faydalı olmuştur. Türkiye ile AB arasında ciddi bir ajanda var. Bu katılım müzakereleri, terörle mücadele ve göç krizi konusunda beraber çalışmamız gereken çok konu var. Türkiye AB üyesi olmamasına rağmen bir Avrupa ülkesidir. Türkiye-AB ilişkilerinin daha güçlü bağlarla sürmesini temenni ediyorum.
MOGHERİNİ: SİLAHLAR BIRAKILMALI, DEMOKRATİK SÜREÇ BAŞLAMALI
AB üyeliği konusunda, önemli bir ortak olduğu için bu fırsatı elde etmemiz çok önemlidir. Bütün AB için bu bizim için çok önemli vesile. Biz bütün Türk halkına ve kurumlarına desteğimizi ifade etmek için buradayız. İlk saatlerde demokratik şekilde seçilmiş kurumların desteklenmesi gerektiğini söyledim. Avrupa topraklarında hiçbir şekilde darbeye yer yoktur. Bu kalkışmayı ilk dakikada en güçlü sesle kınadık. Bizim için çok önemli. Çok kapsamlı tartışmalar gerçekleştirdik.
Bugünkü toplantının mesajı çok pozitif. Diyalog ve ortak çalışmaya taahhütle yaklaşıyoruz. İkili ilişkilerimizde yapacağımız çok şey var. Çalışmamız, beraber bu yaklaşımla devam edecek. İleriye bakarak, yapıcı olarak, ortak zorluklara yoğunlaşarak, ortak çıkarlara yoğunlaşarak yolumuza devam edeceğiz. Çok önemli zorluklarla karşı karşıyayız. Çalışmalarımız bütün alanlarda devam edecek. Vize serbestisi, Gümrük Birliği konusunda, Suriyeli mülteciler konusunda desteğimiz devam edecek. AB için hayati önemde olan konular vardı. Kürt meselesi konuştuğumuz konulardan bir tanesi. PKK’ya karşı önemli önlemler alınıyor. Bütün terörist saldırılar ve şiddet durdurulmalı, silahlar bırakılmalı ve demokratik bir süreç başlamalı. Birbirimize saygılı olarak, birbirimizin hassasiyetlerine saygı duyarak neler yapabileceğimizi konuştuk.
Suriye’yi konuştuk. Demokratik bir çözüm olması gerektiğini konuştuk. Ateşkesin yakın dönemde olması için oybirliğine vardık. Tarafların sürece dahil edilmesi için neler yapılabilir bunları konuştuk. Sayın Çavuşoğlu ile daha fazla bir araya gelme imkanımız olacak.
HAHN: MÜLTECİLER KONUSUNDA TAAHHÜTTE BULUNDUK
Son derece yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik. Dostane bir ortamda gerçekleşti. Gerginlik olsa da farklı bir ortamda gerçekleşti. Bir Türkiye’ye desteğimizi ifade ettik. Bu darbe girişimi Avrupa için de bir şoktu. Biz bu durumun üstesinden gelebilmek için ne yapılması gerekiyorsa buna destek vermeye devam edeceğiz.
Türkiye bir aday ülke. Daha yüksek standartları biz kendi aramızda uygulamalıyız. Siz, AB konularını takip ettiyseniz, kendi içimizde birbirini eleştirmeyen kişiler değiliz. Aday ülke olan ve olmayan ülkeler arasında bir fark var. Burada mesele eleştiri değil. Yavaş yavaş aday ülkeleri uyumlu hale getirmek. Özellikle hukukun üstünlüğü konusunda yapmamız gereken şey. Türkiye’nin kendi ve uluslararası şöhretinden dolayı hukukun üstünlüğü standardını koruma taahhüdünü koruma imkanını duyduk. Bu hepimizin çıkarına olacak bir durum.
Ortak işbirliğini geliştirmeliyiz. Gümrük Birliği’nin yenilenmesi önümüzdeki dönemin önemli konularından biri olacak. Müzakerelerin tamamlanacağını ümit ediyoruz. Ümit ediyoruz ki, Kıbrıs konusunda bir çözüm bulunur ve Türkiye- AB için bir yol olur. Biz 23 ve 24’üncü fasıl için hazırlıklarımızı yaptık.
Türkiye’deki mülteciler için, herkes tabi ki bu süreç hızlı gerçekleşsin istiyor. Bizim için acil durum prosedürü içinde düşünürken, normal prosedür dışında hareket ediyoruz. Şu ana kadar 2.2 milyar eurodan daha fazlası için taahhütte bulunduk. Ay sonuna kadar 600 milyon eurodan fazlasını vereceğiz. Yaklaşık 1 milyar euroya ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. STK’lara 180 milyon euro dağıttık. Eğitim alanında 300 milyon euroluk bir anlaşma imzalayacağız.
Birbirimizi anlamak çok önemli. Politika açıdan görevimiz halklara durumun ne olduğunu anlatabilmek. Sürecin başındayız. Daha iyi bir şekilde gerekli karşılıklı saygıyı elde edebilmek ve bunu Türk ve AB halkı tarafından desteklenen bir düzeye getirmek ilk önceliğimiz olmalı.
SORU-CEVAP
VİZE SERBESTİSİ VE GERİ KABUL ANLAŞMASI:
Çavuşoğlu: Yeni fasılların açılması için Kıbrıs durumu yok. Ama defakto bir durum var. Bir ülkenin fasılların açılmasını bloke edilmesini engelleyememesi de zafiyet göstergesidir. Biz AB ile işbirliği yapıyoruz. Ortada sorunlar var, bu sorunlar halkları etkiliyor. Külfet paylaşımı lazım. Göç sorununun çözülmesi, özellikle öncelikliydi. Vatandaşlarımızın önündeki seyahat engelini de kaldırmak öncelikliydi. Üç anlaşma imzalandı ve birbirine bağlı. Bizim ortaya koyduğumuz tavır bu. Bir tıkanma olduğu zaman bunu nasıl aşabiliriz bunu konuşmamız lazım. Şu anda yaptığımız bu. 5 kriterin 4’ünü nasıl yerine getireceğimiz konusunda anlaştık. Terör konusunda alternatif öneriler getirdik. Bu konuda bir anlayış birliği oluşmaya başladı. 18 Mart mutabakatını uyguluyoruz, geri kabul ve vize serbestisini ötelememiz lazım. AB ile yaptığımız görüşmenin çerçevesi bu. Bu sorunun üstesinden geleceğiz ve anlaşmaları uygulayacağız.
Mogherini: Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Juncker G20’de fikir alışverişi yaptı. Kıbrıs konusunu tartıştık. AB ile Türkiye’nin ortak çıkarı ve ilkesi var Kıbrıs probleminin çözümünü istiyor. İki taraf da katkı sunabilir. Bunun olabileceğine inanıyoruz. Biz ümit penceresinden daha fazlasını görüyoruz.
Hahn: Bir defakto durum söz konusu. Bizim fasılların açılması konusunda, bunun komisyon içerisinde tamamlanması gerekiyor. Sonra üye ülkeler oybirliğiyle karar verecekler.  Bu AB’nin zaafı değildir, Sayın Çavuşoğlu’na katılmıyorum. Oyunun kuralları bu, bunlara saygı gösterilmesi gerekmekte. Belki bu nedenle bir başarı hikayesi yazıyor AB. Vize serbestisi konusunda da, hepimiz Avrupa Konseyi Platformunu kullanmaktan memnuniyet duyarız. Bizim kendi kredibilitemiz olacaktır. Türkiye ile 72 kriter üzerinde anlaşmaya vardık. Ukrayna ile 140 kriterimiz vardı.
Çelik: Biz kriterlerde tenzilat istemiyoruz. Türkiye, son zamanlarda AB ülkelerinin içpolitika malzemesi olarak konuşuluyor. 23. ve 24. fasılların Kıbrıs’la ilgisi yok. Biz kendimize güveniyoruz, fasılları açalım ve konuşalım. Ancak fasıllar açılmadan eleştiriler devam ederse, bunun Türkiye’ye karşı bir araç olarak kullanıldığı anlamına geliyor. Güney Kıbrıs’ın Türkiye’yi bloke etmesi AB’nin durumunu da ortaya koyuyor. Biz bir sürü reform yaparken, Türkiye ile müzakereleri keselim diyen ülkeler çıktı. Bu İslamofobik bir yaklaşımdır.
HABERTURK.COM

Yorumlar kapatıldı.