İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kanada’dan Mektup Var

Ali Eyüboğlu / aeyuboglu@milliyet.com.tr
Bugün Türkiye’de Ermeni kelimesi maalesef; nefret, küfür, aşağılama ve buna benzer birçok anlamda kullanılırken, etnik kökenleri ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan gayrimüslimlerin de Türk ulusuyla birlikte Çanakkale Savaşı’ndaki kahramanlıklarını hiç olmazsa bu dizide anlatmaları, bu muhterem şahısların ne kadar münevver ve aydın bir şahsiyete salip olduklarının ispatıdır.

***
Çok uzaklardan, ta Kanada’dan bir e-posta aldım. Pazar günü Milliyet Cadde’deki “Gayrimüslim Kahramanlar Yüzyıllık Mühür’le TRT 1’de” yazımı okuduktan sonra Ara Baltazar’ın yazdığı duygu yüklü satırlar, aslında bana değil, diziye emek verenlere. İşte Ara Baltazar’ın yazdıkları:
“Muhterem Ali Bey;
‘Gayrimüslim Kahramanlar Yüzyıllık Mühür’le TRT 1’de’ yazınızı Ermenice ve Türkçe yayınlanan ‘Hyetert’ gazetesinin internet sayfasında okuduktan sonra ırkçı ve ayrımcı zihniyetten uzak dizi yapımcısı Miraç Kazancı, senaristler; Taylan Işıklar, Volkan Girgin, Ramazan Şengül, Yasin Kaya, yönetmen Mehmet Bahadır Er ile bilhassa Ermeni rolü oynamayı kabul etme cesaretini gösteren (Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu kutlamalarında kimsenin Ermeni rolünü kabul etmediğini çok okumuşumdur) ve emeği geçen herkese teşekkür etmek istedim.
Bütün araştırmalarıma rağmen bu isimlerin mail adreslerini bulamayınca sizin aracılığınızla bu isteğimi gerçekleştirebileceğimi düşündüm ve bu amaçla bu satırları yazdım. Lütfen eğer bu arkadaşlara ulaşma imkanınız varsa kendilerine takdirlerimi iletirseniz beni çok mutlu kılarsınız.
Niye takdir?
İşte izahatı:
Bugün Türkiye’de Ermeni kelimesi maalesef; nefret, küfür, aşağılama ve buna benzer birçok anlamda kullanılırken, etnik kökenleri ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan gayrimüslimlerin de Türk ulusuyla birlikte Çanakkale Savaşı’ndaki kahramanlıklarını hiç olmazsa bu dizide anlatmaları, bu muhterem şahısların ne kadar münevver ve aydın bir şahsiyete salip olduklarının ispatıdır.
Hürmetlerimle…”
GÜNÜN SÖZÜ
Bil ki “Mutlu son” diye bir şey yoktur. Bir şeyde “Son” varsa, orada mutluluk yoktur. (Dostoyevski)

Yorumlar kapatıldı.