İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hırıstiyan dünyasını ve UNESCO’yu ayağa kaldıracak karar

İzmir’in Selçuk İlçesi’ndeki Unesco Dünya Miras listesindeki Meryem Ana Evi’ne teleferik yapılma ihalesi Hıristiyanların tepkisine neden oldu. İnançları gereği Meryem Ana Evine yürüyerek gitmesi gereken insanlara yolu kapatıp teleferik yapacaklar. İnanç turizmi için gelenlerin yürüyerek, dualar ederek HZ. Meryem Ana Evi’ne ibadete gitmeleri gerektiğini belirten Meryemana Koruma Derneği yöneticisi Avukat Lütfü Özdinar, “Biz teleferik değil, yol istiyoruz” dedi.

TURİZM BAKANLIĞI YOK SAYILDI
Orman Bakanlığı, Turizm Bakanlığını devreden çıkararak Bülbül dağında yer alan ve daha önce SİT bölgesi ilan edilen Meryem Ana Evi’nin bulunduğu bölgeyi SİT olmaktan çıkararak Doğal Park ilan etmesi büyük tepkilere yol açtı.
İNANÇLARLA OYNAMAYIN
Özdinar “Teleferikle birlikte yukarıda bir sürü otel, bar, eğlence yerleri yapılacak bu Meryem Ana’ya yapılacak en büyük saygısızlıktır ve bize göre günahtır. Tüm ümidimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın ”Bu yanlışa dur”demesinde diye konuştu.
İBRAHİM IRMAK’IN YAZISI ŞÖYLE:
TÜRKİYE müthiş potansiyeli olan bir ülke. İçte ve dışta düşmanlarımız bizi durmadan hançerlese de biz hiçbir şeyden yılmadan yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması, zengin ülkeler kategorisine yükselmesi için öyle ağzıyla kuş tutmasına gerek yok. Allah’ın özene bezene yarattığı ülkemizin her yanında ayrı bir zenginlik var. Dünyanın en stratejik maddesi olan gıdayı, bire bin veren topraklarımız var. Turizm sadece güneş, kum, deniz değil bizde. Her dağın yamacında ayrı bir medeniyet gizli. Gün yüzüne çıkarılmak için sıra beklerken tarihi yapılar, anıtlar, tapınaklar, biz mevcutların bile kıymetini maalesef bilemiyoruz.
İzmir’i turizmde uçuracak UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmiş iki yer var. Bunlardan biri Bergama’da, diğeri Selçuk’ta. Biz bu iki yerin tanıtımına önem versek, oluk oluk döviz gelecek Türkiye’ye ama biz hala derin uykularda bulunuyoruz.
Bir olay anlatayım, Turizm anlayışının neresinde olduğumuzu lütfen siz karar verin.
MERYEM ANA EVİ MUCİZESİ
“Üç yıl önceydi. Meryemana Evi’nin içinde bulunduğu Bülbül Dağı alev alev yanıyordu. Alevler tam Meryemana evine doğru yaklaşmışken, rahibeler, rahipler duaya başlamıştı. Orada dükkanı olan Cafer Bey ve jandarmalar nereye saklanıp canımızı kurtaralım telaşı yaşarken mucize bir şey oldu. Ters bir rüzgar çıktı ve alevler Meryem Ana Evi’ne 100 metre kala durdu. Meryem Ana Evi’yle birlikte orada yaşayanlar da yanmaktan kurtuldu. Biz bunu dünyaya duyuramadık. Orada yaşanan mucizevi olay eğer dünyaya duyurulsaydı, bugün oraya inanç turizmi için gelenlerin sayısı ikiye üçe katlanırdı.”
Madem konuyu Meryem Ana Evi’yle açtık, orada yaşanan ve inanç turizmine balta vuracak bir girişimden de bahsedeyim.
SEVİNÇLER HÜZÜNE DÖNDÜ
Meryem Ana Evi’nin bulunduğu Bülbül Dağını Orman Bakanlığı Tabiat Parkı ilan etti. Hazreti Meryem Ana Evi Derneği yöneticileri kararı duyunca, yollarının, seyir teraslarının, çevre düzenlemesinin yapılacağını düşünüp çok sevindi. Ama sevinçleri bir süre sonra yarım kaldı. Bakanlık hiçbir plan proje yapmadan Meryem Ana Evi’ne direk ulaşılacak bir teleferik ihalesi yaptı. “Teleferik ihalesi bizi korkuttu” diyor Meryem Ana Evi Derneği yöneticilerinden Avukat Lütfü Özdinar.
PARA İÇİN İNANÇ CİNAYETİ
“Bergama’da bir teleferik yapıldı. Teleferik para kazandırsın diye, insanlara, yol tamiratta dediler ve yolun kullanılmasına izin vermediler” diyen Özdinar, “Şimdi biz de Meryem Ana Evi’ne yapılacak teleferik konusunda çok endişeliyiz ve oraya teleferiğin yapılmasını istemiyoruz” diye konuşuyor.
Bakanlığın teleferik yapım işini yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirmek istediğini de belirten Özdinar,” Tepede de metrekare hesabıyla yer veriyorlar. Bu çok tehlikeli bir girişim. Teleferiği yapanlar, parasını çıkarmak için tepede bir sürü restoran, bar, otel, eğlence yerleri yapacak. Piknik alanları oluşturacak. Bir tarafta inanç turizmi dediğimiz, inanç uğruna oraya gelmiş insanlar diğer tarafta mangal yakan, dans eden, darbuka çalan insanlar. Öteki tarafta ise sözde üç-dört yıldızlı otellerde niçin konaklayacaksa insanlar” diye tepkisini dile getiriyor.
ORMAN BAKANINDAN SÜYÜK GAF
Lütfü Özdinar’a, “Bir çelişki görüyorum ben orada. Meryem Ana Evi UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde. Orada nasıl inşaat yapacaklar” diye soruyorum.
LÜTFÜ ÖZDİNAR: Bütün hikaye de bu. Bakan, “Boş verin UNESCO hallolur” demiş. Laf olarak duyduğumuz bu söz bizi endişelendiriyor. UNESCO listesine girmenin çok özel koşulları var. O kriterleri taşıdığı için onay aldı. Üstelik Selçuk’un tamamı alınmadı. Sadece dört bileşen dediğimiz yerler alındı UNESCO listesine. Biri Efes antik harabeleri. Diğeri Sen Jan’ın İsabey Sen Jan bölümünün bulunduğu yer. Bir diğeri Meryem Ana. Öteki de neoletik çağdan kalma eski bir yerleşimin bulunduğu Çukurhöyük . Bu dört alan UNESCO dünya kültür mirası listesine girdi. Oraya hiçbir bilgi verilmeden teleferik ihalesini yaptılar. Belediye de bunu destekliyor. Çünkü Selçuk’a ben de bir kürek beton attım. Ben bir iş yaptım demek istiyor belki Belediye Başkanı. Ama bu iş değil. Akademik bir kariyeri var Belediye Başkanının… Bilmesi gerekiyor oranın dokusunun bozulmaması gerektiğini… Orada alan yönetimi var. Başında da Turizm İlçe Müdürü var. O aynı zamanda UNESCO alan yönetimi başkanı. Ben onunla konuştum. “ Olamaz” diyor. Bizi dışarıda bıraktılar diye yakınıyor. Meryem Ana turizm alanı. Tarihi SİT dışarıda bıraktılar. Meryem Ana Evi’nin kapısından başlıyor, Aşağıda Efes’in kapısına kadar olan bütün alan Bülbül Dağı. Bizi dışarıda bırakıyor ki SİT’ten kurtulsun diye. Orayı tabiat Parkı ilan ediyor. Teleferiğin nereye yapılacağını bir türlü çözemedik. İhale yapıldı ama proje yok. Uygun olarak tespit edilecek yer deniliyor.
Biz biliyoruz ki Efes’in arka çıkışındaki, şu andaki Meryem Ana Heykeli’nin biraz önünde havarilerden birinin mezarı olduğuna inanılır. Sen Jan’dan başka. Orada da başka bir Hıristiyan kültürünün olduğuna inanılıyor. Böyle bir mezar var deniliyor. Kazı heyeti kazamadı bile orayı. Neticede böyle bir sıkıntımız var. Ben şimdi onun davasını hazırlıyorum. Ben Hazreti Meryem Ana Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesiyim. Biz orada Evin 365 gün ibadete ve ziyarete açık kalması için çalışıyoruz. Bizim dernek oranın temizliğiyle, bakımıyla ilgileniyor. Bunları kendisine görev edinmiş. Derneğin yüzde 70’i bu bölgede yaşayan Hristiyanlardan kurulu. Diğer yüzde 30’u da bizim gibi İzmirlilerden oluşuyor. Ve oranın tapu maliki.
HIRİSTİYAN İNANCINA SAYGISIZLIK
İBRAHİM IRMAK: Büyükşehir bu konuda ne diyor.
LÜTFÜ ÖZDİNAR: Büyükşehir, “Orman alanı orası biz karışamayız. Ama bizim görüşümüz orası İzmir’in bir değeri korunmalı” diyor. Şimdi bize onlarca mektup geliyor. Hıristiyan inancına göre, yürüyerek ibadet etme geleneğimiz var. Almanya’dan çıkıyorlar İspanya’ya kadar yürüyorlar. Biz bir şey istemiyoruz. Selçuk’tan Meryem Ana Evi’ne kadar bize bir yürüyüş yolu yapın. O yolda biz hem yürüyelim, hem duamızı okuyalım. Sen Jan’ın Meryem Ana’ya giderken çektiği acıyı ve duyguları hissedelim. Biz bunu söyledik. Yol yapan yok ama onlar teleferik yapıyorlar. İnanılır gibi değil..”
ABU HAYAT SUYU YOK OLACAK
Meryem Ana Evine giderken yol üzerinde akan suyun tıpkı zemzem suyu gibi kutsal kabul edildiğini Abu Hayat denilen suyun, inanç turizmi gelenler tarafından şişelere doldurulup götürüldüğünü de anlatan Özdinar, endişeyle soruyor, “Yukarıdaki tesisler yapılınca lağımlar, fosseptikler bu suya karışmayacak mı. O zaman bu suya biz nasıl Abu Hayat diyeceğiz” diyor ve ekliyor ”Tek ümidimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yanlışa dur demesinde”…
Biz de “Turizme hayat vereceksek, bu projeyi bir kez daha gözden geçirelim” diyoruz. Yapılacak inşaatların UNESCO’yu kızdırabileceğini düşünüyoruz.
Bu kadar tepkiden sonra yapılacak işlemlerin Hz. Meryem Ana’nın tanıtımına olumlu değil olumsuz katkı getireceğine, tüm dünyada inananları üzeceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Derneğin Orman Bakanlığı’na ilettiği endişeleri ve Meryem Ana Evi’ne teleferik istemedikleri konusundaki tepkilerini biz bir kez daha dile getirip seçilmişlere ve atanmışlara çağrı yapıyoruz. Meryem Ana Evi’nin bulunduğu kutsal alandaki sevgi, barış ve tabii güzelliklerin korunmasını istiyoruz. Ticari anlayışın tabiata ve inanç merkezine zarar vermemesini diliyoruz.
İBRAHİM IRMAK
NOT: Çevre konusunda her türlü olumsuzluğu bize bildirebilirsiniz. Tabii güzellikleri de.
Tel: 0533 414 24 57
0232 246 82 46

Yorumlar kapatıldı.