İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Bizi sevmiyorlar’ diye küsmek, Türkleri geri götürür

Türkiye, ekonomik ve demokratik reformlarla son 10 yılda Avrupa’da yıldızı yükselen ülkeydi. Türkiye’nin yükselen imajından Avrupa’da yaşayan Türkler de olumlu etkilendi. Türklere kuşkulu bakış değişti. Ama bu parlak dönem son iki yıldır sönmeye başladı. Gezi olayları, Ermeni tasarısı ardından yaşanan tartışmalar ve son olarak darbe girişimi Türkiye’nin Avrupa’daki imajını 10 yıl öncesine geri götürme yolunda. Buna paralel, Avrupa’nın ülkelerinde yaşayan Türklere bakışı da başa dönüyor. Avusturya’yı, Almanya’yı, “Türkler, Türkiye’deki çatışmaları buraya taşıyacak” korkusu sardı. Burada doğup büyüyen, çift ya da tek pasaportlu gençlerin darbe girişimine karşı Türk bayrağıyla Viyana ve Köln’de sokağa dökülmesi, eski önyargıları yeniden körükledi.

AŞIRI SAĞ KORKUSU
Avrupa’da giderek güçlenen aşırı sağa oy kaptırma baskısı altındaki muhafazakar kesim, atağa geçti. “Türklere, Almanya’daki cumhurbaşkanlarının Erdoğan değil, Gauck olduğunu hatırlatmak lazım” diyenler var. Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz, “Türkiye politikasına ilgi duyanlar, buyursun Türkiye’ye gitsin” dedi. Almanya’da Hıristiyan Birlik partileri çifte vatandaşlığı kaldırmayı yeniden tartışmaya açtı.
TEHLİKELİ GİDİŞ
Büyük şirketlerde mühendis olarak çalışan, burada doğmuş Türkiye kökenli bir tanıdığım anlattı:
“Şefim geldi, bana ‘Erdoğan’ın politikasını tutuyor musun?’ diye sordu. Çok şaşırdım. Bugüne kadar hiç böyle bir soruyla karşılaşmamıştım…”
Sesinde tedirginlik vardı. Türkleri, Türkiye’nin buradaki uzantısı olarak görme önyargısından dernekler, dini cemaatler de payını aldı. Daha düne kadar dini cemaat olarak muhatap alınan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) eleştirilerin merkezine oturdu. Hemen her gün Alman medyasında DİTİB’le ilgili haber ve yorumlar çıkıyor. DİTİB’in çıkardığı bülten bile incelemede. Alman Frankfurter Allgemeine Gazetesi DİTİB bültenlerinin son zamanlarda değiştiği, yeni Osmanlıcı bir çizgiye oturduğu görüşünde.
DİTİB için yeni bir dönem başladı. Bu eleştiriler DİTİB için bir fırsat sunamaz mı? Eleştirilerde deniliyor ki, DİTİB bağımsız değil. Diyanet’e bağımlı. Çünkü camilerinde görevli imamların maaşı Türkiye’den ödeniyor. DİTİB kendilerine “Bağımsız olun” baskısı yapanlara şimdi şunu söylemeli:
“Madem bizim bağımsız olmamızı istiyorsunuz. Kabul. Bizim imamların parası buradan ödensin. Türkiye’den gelen imamlara Almanca kursunu Türkiye veriyor. Bu kursları da siz üstlenin. Sonuçta burada yaşayan Türkler de vergilerini ödüyor.”
Tek tek insanlara gelince. Bu yeni gelişmeden düş kırıklığına uğrayıp, “Almanlar bizi sevmiyor” diye, küsmek, 1980’li yıllara geri götürür. Tam tersine Türkler bu ülkeye ait olduğunu, inadına ve her fırsatta göstermeli.

Yorumlar kapatıldı.