İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Amerika’ya heyet yollamayın

Ege Cansen
Kürt meselesinden dolayı ABD ve AB gibi iki büyük stratejik ortağımızla başımız fena halde derttedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın içeride çok oy getiren “meydan okumaları” dışarıdakilerin asabını bozuyor. O kadar ki, İslamafobi’ye (İslam korkusuna) kapılmış Batılılar, Türkiye’deki “İslamcı Darbe” girişimini bile kınamakta isteksiz davranmıştır. İçlerinde, bunun İslamcı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otokratik yönetimini güçlendirmek için tertiplediği, düzmece bir darbe olduğuna inananlar bile çıkmıştır. Putin ile barışması ve Yenikapı mitingi de bu şüphenin haklılığına kanıt kabul edildi. Kısacası Türkiye’nin Batı’daki imajı dibe vurmuş vaziyette. Haberlere göre AKP, bozulan bu imajı onarmak için ABD’ye heyet yollamış. Heyet, bazı temaslar yapmış ve bir lobi firmasıyla anlaşmış.

SİZ GİTMEYİN, ONLAR GELSİN
İmaj onarmak için Amerika’ya heyet yollamak ve Türkiye propagandası yapsın diye lobi şirketi tutmak kadar fuzuli bir girişim olamaz. Lütfen lobi şirketi ile yapılan sözleşmeyi derhal iptal edin. Amerika’ya devlet kesesinden seyahat etmek isteyenler, “küresel ısınmaya karşı alınan önlemleri yerinde görmek” gibi yufka bir görev tanımıyla oraya gitseler daha iyi olurdu. İmaj onarma gibi iddialı laflar etmesinler. Eğer Türkiye’nin Batı’daki imajı düzeltilmek isteniyorsa, önce bu bozulmanın sebepleri saptanır ve bunlar ortadan kaldırılır. Sebep ortadan kalkmazsa, sonuç değişmez. Yok, imaj bozulması sebepsizdir, sadece kendimizi yeterince tanıtamadık deniyorsa (ki bu gerçekle yüzleşmekten kaçmaktır) o zaman yapılacak iş, o ülkelerin kamuoyunu oluşturan gazetecileri ve kanaat önderlerini, ayırım yapmadan, Türkiye’ye davet edip onların istedikleri kişilerle istedikleri yerlerde görüşmesine imkân sağlamaktır.
İMAJ BOZULMASININ SOMUT SEBEPLERİ VARDIR
Birincisi, Türk halkının dünya görüşüyle, Batı toplumlarının dünya görüşleri arasında farkın giderek açılmasıdır. Bu farkın kök sebebi, bizim İslam, onların Yahudi-Hristiyan kültürüne ait olmalarıdır. Ancak bu fark kapanamaz değildir. Batı ülkelerine (Doğu Avrupa ve Rusya dâhil) hâlâ “Hristiyan” demek yanlıştır. Onlar artık “lâ-dini” yani laiktir. Sadece Batı değil, Çin ve Japonya da laiktir.
Hristiyanlık veya Budizm gibi din denen içtimai müesseseler, halkın geleneklerinde varlığını sürdürür. Ama siyasete ve iktisada yön veremez. Laiklik budur. Eğer Türkiye, sözde değil özde “laik” olursa, din farkı kendiliğinden ortadan kalkar. Batı’yla ortak payda laiklik olur. İkinci olarak şunu da akılda tutalım. Batı, emperyalisttir. Kendilerinin, dünyanın ve özellikle Ortadoğu’nun yönetiminde hak ve yetki sahibi olduğuna inanır. Batı devletlerinin dış işleri bakanlıklarının faaliyet alanı, Doğu’nun iç işleridir.
Batı’nın inancına göre, çoğu halklar “kendi kendini yönetmez”. Onları Batı’nın yönetmesi, Batı’nın kendi güvenliği ve refahının devamı için elzemdir. Batı’nın bizim ve komşularımızın iç işlerine karışma huyu, biz istemesek de aramızın açılmasına sebep olmakta ve imajımızı bozmaktadır. Bu sorunun çözümü reklam değil, ülkemizi Batı standartlarında yönetebildiğimizi dünya âleme göstermektir.
Son söz: Yalan reklam, firmayı batırır.

Yorumlar kapatıldı.