Erdal Boyoğlu
Ermeni devrimcileri, 1915 soykırımı sürecinde bir askeri operasyon çerçevesinde toplanıp katledilerek kadim topraklarından kazındılar. Bu operasyonun bir parçası olarak Sosyal Demokrat Hınçak Partisi militanları ve yöneticilerinden 120’si 1-14 Haziran 1915’de evlerinden toplandılar, aynı gün Askeri Mahkeme’de yargılanıp başta PARAMAZ (Madteos Sarkisyan) olmak üzere içlerinden 20 yönetici 2-15 Haziran 1915 tarihinde Beyazıt Meydanı’nda idam edildiler. Paramaz son söz olarak arkadaşları adına: “Siz yalnız bizim vücudumuzu ortadan kaldırabilirsiniz, bizim ideallerimizi asla, bu ideallerimiz yakın gelecekte gerçekleşecek ve bütün dünya bunu görecek, ideallerimiz sosyalizmdir. ” sözleriyle, idam sehpasında sosyalizm ideallerini tekrar eder.
Türkiyeli sosyalistler, sosyalizm adına dünyanın başka bir coğrafyasından bol bol alıntılar ve direniş örneklerini yazdılar. Ama İstanbul’un ortasında idam edilen Ermeni devrimcilerden bir cümle dahi bahsetmediler. 12 Eylül faşist darbecileri tarafından idam edilen Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan’dan bahsetmedikleri gibi.
Melinee Manouchian (Minaş Manuşyan), Adıyamanlı Ermeni bir devrimci. 1 Eylül 1906’da marangoz bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1915 soykırımı sonrası Suriye’deki Cünye Yetimhanesi’nde kaldı. On dokuz yaşında Paris’e gitti. Paris’te göçmen grubunu kurar, önderliğini yapar. Hitler faşizmine karşı direniş içinde yer alır. Hitler’in faşist güçleri tarafından enternasyonal devrimcilerden yirmi üç kişi Valerien Tepesi’nde kurşuna dizilir
(Ermenistan, İtalya, Polonya, Fransa, Moldavya, İspanya, Macaristan, Romanyalı komünistler). Manuşyan yazar ve şair kimliği ile eserleri olan bir komünist, işçi önderi ve göçmen grubu lideridir. Manuşyan’ın “Hayat zamanda değil, zamanın kullanılışında var olur.” dediği gibi, yaşamını hep mücadele içinde üreterek, faşizme karşı direnerek geçiren bir devrimcidir. “Hayatta en iyisini bulmak için, bütün pınarlarından içmeli insan.” (Manuşyan’ın günlüğünden. 21.7.1935)
Minaş Manuşyan; 21 Şubat 1944’te Nazi’ler tarafından kurşuna dizildi.
Ermeni bir devrim şarkısı:
Ölüm her yerde aynı
İnsan bir kere ölür
Fakat ne mutlu can verene
Halkların kurtuluşu için.
Arpen Tavityan,”Andre” 1898, Şuşi, Ermenistan. 21 Şubat 1944. Valerien Tepesi-Fransa. Arpen Tavityan, Bolşevik Parti üyesiydi. 1917 Kızıl Ordu’ya katıldı. 1918 Kafkasya Komünist Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1923’te Troçkist olduğu gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı. 1925 partiden ihraç edildi. 1927 yılında tutuklandı. Altı yıl göz hapsinde tutuldu. Sürgün edildi. İran’a kaçtı. Troçki ile temas kurdu. Marsilya üzerinden Paris’e geçti. Fransa’da Hitler faşizmine karşı direnişe katıldı. 20 Kasım 1943’te Fransa da tutuklandı. 21 Şubat 1944’te Valerien Tepesi’nde yirmi üç yoldaşı ile birlikte kurşuna dizildi.
Ermeni Devrimcilerin yayın anlayışı
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni Sosyalist Basın’ından söz edersek Haraç (İleri), Azadamard (Özgürlük Kavgası) ve Aşhkadank (Emek) gazetelerini de anmak gerekir. Vorwaerts’in Ermenicesi olan Haraç, 31 Mayıs 1909’da Erzurum’da Yegişe Topciyan tarafından kurulmuştu. Haraç, Erzurum’da halka Anayasa’nın (Kanun-i Esasî) ilkelerini tanıtmaya ve Türkçe-Kürtçe ekler çıkararak barış ve eşitliği sağlamaya çalışıyordu. “Rehberi, sosyalizmin yüksek ilkesi” olan Haraç, sadece sömürülen emekçileri, nüfusun ezilen çoğunluğunu oluşturan, okur yazarlığı olmayan çiftçileri, yoksul zanaatçıları, tarım ve inşaat işçilerini savunmakla kalmak istemiyor, eğitimsiz bırakılmış ve ailesinin erkeklerinin otoritesine tâbi tutulan yoksul kadınların özgürleşmesini ve emekçilerin kültürel gelişmesine katkıyı da hedeflemişti.
Yorumlar kapatıldı.