İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hayat devam ediyor

Güngör Uras / guras@milliyet.com.tr
Ayazmanın bahçe-sinde bulunan ve altıyüz yıllık olduğu söylenen dev çınar ağacının çevresinde 3 defa dolandık. Ağacın gövdesindeki kurumuş kabuklardan birer parça kopardık. Geçen yıl alıp evde sakladığımız kabukları ağacın altına bıraktık. Bu kabukların evlerde yıl boyu sağlık, bereket, huzur ve mutluluğa destek verdiğine inanılıyor. Bunlar geçen salı, Yeniköy’de, Paraskevi Ayazması’nda oluyor. Her yıl 26 Temmuz’da Yeniköy’deki Rum komşularımız Aya Paraskevi Yortusu’nu kutluyorlar. Yeniköy’ün bir özelliği var. Rum, Ermeni ve Yahudi komşular biz Müslüman komşularını nasıl dini günlerde yalnız bırakmıyorlarsa, biz de onların dini günlerinde yanlarında oluyoruz.

Kanuni Sultan Süleyman, bir ferman çıkararak İstanbul’un çevresindeki boş alanların yerleşim bölgesine dönüştürülmesini istediğinde, Karadeniz yöresinden, özellikle Trabzon ve Rize’den getirilen Rum ve Türk aileler Yeniköy’e yerleştirilmiş. Daha sonraları Ermeni ve Musevi’ler de Yeniköy’de yaşamaya başlamış.
Mozaik yok olmadı
Şimdilerde Rum, Ermeni ve Musevi komşularımızın sayısı azaldı ama, gene de renkli mozaik devam ediyor.
Yeniköy’de 5 cami, 5 kilise ve 1 sinagog, çok sayıda ayazma var. Ayazma, Ortodoks Rumların kutsal olduğuna inandıkları su kaynaklarına verilen isim. Eski yıllarda Yeniköy şifalı sularıyla ünlüymüş. Her su kaynağının kutsal olduğuna inanılırmış. Kaynakları korumak arayışında her su kaynağına bir azizin veya azizenin ismi verilirmiş.
Şimdilerde Yeniköy’ün ‘Kumsuyu’ dışında diğer su kaynakları yok oldu. Ayazmaların çoğu yok oldu. En bakımlı ayazma Panayia Rum Ortodoks Kilisesi’ne bağlı Paraskevi Ayazması. Bu ayazmanın (henüz kurumayan) çeşmesinden akan suyun görme rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılıyor. Azize Paraskevi de görme sorunu olanlara şifa dağıtan bir azize.
Başında Yeniköy’lü Laki Vinges’in bulunduğu Rum Vakfı, eski gelenekleri sürdürmeye çalışıyor.
Gelenekler unutulmadı
26 Temmuz’larda ayazma bahçesinde Yeniköylüler toplanıyor. Metropolit geleneksel duaları okuyor. Tütsüler yakılıyor. Evlerde ve ülkemizde bereketin artması için ekmekler kutsanıyor. Ayazmanın suyu ile yüzler yıkanıyor.
Bu yıl özel günün bir uzantısı vardı. Akşam, kilise vakfının onarımı tamamlanan Panayia Kilisesi’nin bahçesinde düzenlediği şiir ve müzik ziyafetine katıldık.
Yunanistan’dan gelen kemençe, ud ve kontrabas sanatçılarının eşliğinde her iki dilde şiirler, şarkılar okundu. Şair ve sanatçı Vasiliki Papageorgio’ya ud ile Maria Liontou-Muhammed, kemençe ile Christos Psomiadis, Kontrabas ile Apostolos Sideris eşlik etti.
Nazım Hikmet’in, Kavafis’in, Elytis’in, Seferis’in şiirleri okundu. Hasan Esen’in, İlhan Şeşen’in, Theodorakis’in, Papageorgiou’nun eserleri seslendirildi. Müzisyenler ve performans sanatçısı çok başarılı idiler. İzleyenleri hayran bıraktılar.
Hayat devam ediyor.

Yorumlar kapatıldı.