İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hangi darbeciler Ermenistan’a kaçmak istedi

Darbeciler başarısız olunsa sadece Yunanistan’a değil, Ermenistan’a da kaçmak istedi. Şöyle ki; 2 adet AS-532 Cougar Merzifon’dan, 2 adet aynı model helikopter de Malatya’dan havalandı. İçlerinde darbeciler vardı. F-16’lar önce scramble (önleme) yaptı, ardından vurma tehdidi ile bunları Erzurum’a indirdi. Helikopterdeki darbeciler ilk ifadelerinde Ermenistan’a kaçma niyetinde olduklarını itiraf etti.

***
İşte o gece bu kritik birimde yaşanan olayların tüm detaylarını toparladık. Yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla inanılmaz…
15 Temmuz işgâl saldırısında Akıncılar kadar bir yer daha kritik önemdeydi; Ankara’daki Kara Havacılık Komutanlığı… Zira Ankara, buradan kalkan helikopterlerin eşliğinde vuruldu…
İşte o gece bu kritik birimde yaşanan olayların tüm detaylarını toparladık. Yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla inanılmaz.
TSK AÇIKLAMASINDAKİ ÇELİŞKİLER
Bunları aktarmadan önce yazacaklarımızla ilgili olduğu için TSK’dan bugün yapılan açıklamada yer alan bazı hususlara ilişkin soracaklarımız var.
Açıklamada, iki gün önce aktardığımız gibi Cuma akşam saatlerinde MİT’ten bilgi geldiği, bunun üzerine Akar’ın bazı talimatlar verdiği doğrulanıyor.
Talimatlardan ilki, “Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi Amiri Tuğgeneral İlhan Kırtıl aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının (uçak, helikopter vs.) havalanmaması, havada bulunanların derhal üslerine dönmesi” şeklindeymiş.
O halde soralım:
İşgâl saldırısından saatler önceki bu talimata, dahası gecenin ilerleyen saatlerinde bizzat Başbakan Binali Yıldırım’ın hava sahasının kapatıldığına dair açıklamasına rağmen uçak ve helikopterler nasıl vızır vızır uçtu, sabah saatlerinde Meclis’i ikinci kez vurabildi. 
İkinci talimat da, “Kara Havacılık Komutanlığına gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması” imiş.
Akar’ın bu talimatı üzerine Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın hemen Kara Havacılık Komutanlığı’na gittiğini duyurmuştuk. Meğer sadece Çolak değil, Kurmay Başkanı İhsan Uyar da gitmiş. Tam saat 18.00’de oradalarmış. Peki ne yaptılar? Rehin mi alındılar, Karargâh’a mı döndüler? Çolak’ın, Genelkurmay Başkanı Akar’la birlikte derdest edildiği anlatıldığına göre, döndüğü anlaşılıyor. Şayet o saatlerde Kara Havacılık darbecilerin eline geçtiyse, acaba dönmeyi nasıl başardılar? Henüz darbecilerin eline geçmemişken gidip, döndüklerini varsayarsak; Peki sonrasında ne tedbir aldılar? Tedbir alınmış olsa, ilerleyen saatlerde buradan kalkan helikopterler Ankara’nın vurulmasına eşlik edebilir miydi?
DARBECİ YARBAYIN TALİMATI: HEPSİNİ VURUN
Bu muammaya dikkat çektikten sonra Kara Havacılık’ta yaşananları özetleyelim:
Burayı ele geçiren darbeciler Kara Havacılık Komutanını tutsak aldıktan sonra saat 21.30’dan itibaren harekete geçti. Buradan havalandırılan taarruz helikopterleri ve genel maksatlı helikopterlerle Ankara’yı bombalayan F-16’lara eşlik edildi.
Darbe operasyonunu yürüten isim halen firarda olan eski Taarruz Helikopter Tabur Komutanı Yarbay Özcan Karacan’dı. Kara Havacılık Komutanlığı Harekat Merkezi’ni ele geçiren Karacan, sivillerin eylem yaptığı ve yoğunlaştığı yerleri televizyondan izleyip, tespit ettikten sonra taarruz helikopterlerini yönlendirdi. Verdiği emir, “Sivil, asker, polis hepsi düşmanımız. Hedef gözetmeksizin ateş edin” şeklindeydi.
KARA HAVACILIK’I 2 JANDARMA KOMUTANI KURTARDI
O sırada Ankara’daki Jandarma Komutanlarının büyük bölümü Tümgeneral Burhanettin Aktı’nın kızı Büşra’nın Gazi Orduevi’ndeki düğünündeydi. Dışarı çıkan iki general uçakların uçtuğunu görünce Jandarma Genel Komutanlığı’nı aradı, ancak Galip Mendi dahil kimseye ulaşamadılar.
Kendi imkanlarıyla olan biteni öğrenen generaller Jandarma’daki birimlere darbecilerin talimatına itibar edilmemesi emrini verip, 30 kişilik JÖH timini bir Yarbayın başkanlığında Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderdikten sonra 25-30 kişilik JÖH timiyle Kara Havacılık Komutanlığı’na hareket ettiler. Barikatların kurulduğu, itfiaiye araçlarıyla girişin kapatıldığı komutanlığın önüne giden generaller, kapıdakileri teslim alırken havalanan bir Kobra onları tam 8 sorti ile ateş yağmuruna tuttu. Saatlerce süren operasyondan sonra JÖH timleri önce Güvercinlik Kulesini ele geçirip, kontrol altına aldı. Bunun üzerine darbeciler faal kalan kobra helikopterleri ile saldırmaya devam etti. Şiddetli çatışmaların ardından başarıya ulaşamayacağını anlayan darbeciler, havadaki kobra helikopteri ile JÖH timlerini oyalarken, diğerleri Akıncı Üssü’ne kaçtı. Rehin alınmış olan Kara Havacılık Komutanı da bu operasyon sonucunda kurtarıldı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bir birim olan Kara Havacılık Komutanlığı’ndaki o operasyonu yürüten Jandarma generallerden birisine ne mi oldu?
Dün Karargaha gittiğinde, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın emriyle açığa alındığı bildirildi. Sebebi mi? Darbecilerin hazırladığı listede, “görevine devam” denilen isimler arasında yer aldığı gerekçesiyle. Halbuki darbeciler bu komutanın mevcut görev yerini bile yanlış yazmış, 6 ay önce ayrıldığı yer için “göreve devam” demiş. Buna bakarsanız, darbecilerin yerinde bırakmayı planladığı Jandarma Genel Komutanı’nın da görevden alınması gerekmez mi?
Bu komutan Erdoğan’ın da, kamuoyunun da bir başka önemli davadan dolayı yakından bildiği bir isim. Bakalım ne olacak?
HAVADAKİ TERÖRÜN DÖKÜMÜ
Tespit edebildiğimiz kadarıyla havadaki teröre, Hava Kuvvetleri’nden toplam 7 adet uçak katıldı. İkisi İstanbul, 5’i Ankara’da uçtu.
Darbeci F-16’ların İstanbul semalarında uçuşu sırasında onları engellemeye çalışan diğer F-16’larla it dalaşı yaşandı.
Darbecilerin elinde 2 adet KC135R modeli tanker uçağı vardı. İstanbul ve Ankara’da görev yapmaları planlanmıştı. Fakat düşürülme tehdidi üzerine bu tankerlerden birisi indi, diğeri ise Karadeniz üzerinden kaçtı. Yani darbeciler havada yakıt ikmali yapamadılar.
Bir diğer detay; Erdoğan’ın korumasını Bandırma’dan kalkan jetler sağladı.
Darbecilere, Malatya’da konuşlu olan ATAK T-129 modeli helikopterlerden ikisi katıldı. 1 adet ATAK T-129 helikopteri de TAİ’den Cuma günü öğlen saatlerinde teslim alındı. Yani işgâl teşebbüsü sırasında darbecilerin elinde toplam 3 de ATAK helikopteri vardı.    
Şu anda Kara Havacılık Sınıfından 7 Sikorsky Akıncı Hava Üssünde, 1 Sikorsky Etimesgut’taki 11’nci Hava Ulaştırma Üssünde, 1 Sikorsky Güvercinlik’te atışlarla hasarlı durumda.
Ayrıca darbeci kobraların Akıncı’yı bombalarken, Güvercinlik’teki 2 ATAK T-129 ve yerde kalan diğer taarruz helikopterlerine hasar verdiği anlaşıldı.
80 HARBİYELİ AKINCI’YA NİYE GÖTÜRÜLDÜ?
Akıncı Hava Üssünde yaklaşık 60 F-16 vardı ve diğer üslerden de takviye gelmesine rağmen sadece 7 F-16’nın uçmasının nedeninin, mühimmat eksikliği olduğu anlaşıldı.
Önce şu teknik bilgiyi verelim; Mühimmatların sevk motorları ve harp başlıkları ayrı ayrı depolanıyor ve atış öncesinde birleştirilmeleri gerekiyor. Oldukça zaman alıcı bir iş. İşte bu birleştirmeyi gerçekleştiremeyen darbecilerin ne yaptığına gelince; Önce diğer üslerden atışa hazır yani birleştirilmiş mühimmat getirmeye çalıştılar.
Bunu başaramayınca da Hava Harp Okulu’ndan 80 öğrenciye teğmen rütbesi takıp, hava yoluyla Akıncı’ya götürdüler. Silah zoruyla bu öğrenciler ve silah teknisyenlerine mühimmatın atışa hazırlanması ve uçaklara yüklenme işlemini yaptırdılar.
ERMENİSTAN’A DA KAÇMAK İSTEDİLER
Darbeciler başarısız olunsa sadece Yunanistan’a değil, Ermenistan’a da kaçmak istedi.
Şöyle ki; 2 adet AS-532 Cougar Merzifon’dan, 2 adet aynı model helikopter de Malatya’dan havalandı. İçlerinde darbeciler vardı. F-16’lar önce scramble (önleme) yaptı, ardından vurma tehdidi ile bunları Erzurum’a indirdi. Helikopterdeki darbeciler ilk ifadelerinde Ermenistan’a kaçma niyetinde olduklarını itiraf etti.
Müyesser Yıldız
Odatv.com

Yorumlar kapatıldı.