İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gerçek 90. Bakü’deki ilk petrol kuyusu 1871’de Ivan Mirzoev (Hovhannes Mirzoyan) tarafından açılmıştı.

 

Bugün Gürcistan’ın başkenti olan Tiflis (Tbilisi) orta çağlardan bu yana önemli bir Ermeni Diyaspora merkeziydi ve 19. yüzyılda toplum, kültür ve siyaset alanında büyük bir gelişme göstermişti. Doğusunda Bakü – bugün Azerbaycan’ın başkenti – bu gelişme trendini 19. yüzyılda yakaladı ve bunu 20. yüzyıl ortalarına kadar sürdürerek Diyaspora’nın başlıca ekonomik güç merkezlerinden biri haline geldi. Elbette gelişmeye siyaset ve kültür öğeleri de dahildi.

Bakü’de Ermeni varlığı, Çarlık Rusyası’nın genişleyerek Hazar Denizi’nin batı kıyılarına doğru ilerlediği 1800’lerin başları ile ortaları arasında şekillenmeye başladı. Petrolün varlığı Bakü’nün bulunduğu Abşeron yarımadasında gelişmenin itici gücünü oluşturuyordu. Ermeni girişimciler, elbette Ruslar, Avrupalılar ve yerel sanayicilerin de bulunduğu petrol endüstrisinin büyümesinde önemli bir rol oynadılar. 1871’de ilk petrol kuyusunu delen Mirzoev’in yanı sıra, Mantashev, Lianozov, Tsturov ya da Adamov gibi büyük isimler, Baku petrol sahalarının diğer aktörlerinden sadece ikisini söyleyecek olursak Rothschild’ler ve Nobel’lerle rekabet eden, kuşalarının en varlıklı kişileri haline geldiler.
Gelişmekte olan Ermeni burjuvazisinin ilgisi ilk önce başka yerlere yöneldi. Sonraki yıllarda burada yetişen Ermeniler yavaş yavaş kentin dokusunun bir parçası haline geldiler. Bakü’de artık en az üç Ermeni kilisesi ve birkaç Ermeni okulu vardı. Genelde kentteki ilk kitap ve gazete basımı, tıpkı ilk kütüphanenin kurulması gibi, Ermenilerin çabalarıyla gerçekleşti. Bakü’nün birçok ünlü mimari eserinin– kamu binaları, özel konutlar – ya inşaatını yaptıran, ya da mimari tasarımını gerçekleştiren, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında çoğunlukla Ermenilerdi.
Tabii, her şeyin çok güzel gittiğini söyleyemeyiz. 1900’lü ve özellikle 1910’lu yıllar birkaç kez etnik çatışmaya sahne oldu. Bu arada Rus İmparatorluğu’nun da – on yıllar sonra SSCB’nin dağılışında yaşanan benzeri olayların bir ön habercisi olarak nitelendirilebilecek – kendi iç sorunları vardı.
Bu arada, Bakü kozmopolit yapısı ile tanınıyordu. Bunun bir göstergesi de, 1917 Rus devriminin ardından oluşan kaotik ortamda bölgeyi kısa bir süre yöneten ve Stepan Shahumyan’ın liderliğinde farklı etnik kökenlere sahip 26 komiserden oluşan Bakü Komünü’ydü. Osmanlı ve İngiliz işgalinden önce komünün yerini Ermeniler de dahil, yine farklı etnik kökenlerden gelen bir başka grup aldı. Ardından bu yönetim de Sovyet egemenliğiyle son buldu.
Sovyet yönetimi döneminde yüzbinlerce Ermeninin de aralarında bulunduğu kent halkına yeni bir Bakü kimliği empoze edildi: Rusça konuşan ve seküler bir kimlik. Dağlık Karabağ sorunu tırmanarak şiddete yol açtığında, özellikle 1990’da Ermenilere karşı yürütülen pogromların ardından, üç ya da dört kuşaktır kenti memleketi bilen Ermenilerin çoğu Ermenistan’a, Rusya’ya ve Batı’ya kaçmak zorunda kaldı. Bugün Bakü’de ve Azerbaycan’ın diğer yerlerinde yaşayan, çoğunlukla Azerilerle evlenmiş Ermeni kökenli kişilerin sayısına ilişkin tahminler yüzlerce ile on binlerce arasında değişiyor. Ancak bölgedeki gergin politik atmosfer nedeniyle Ermeni kimliğinin özgürce ifadesi bugün Azerbaycan’da çok büyük ölçüde sınırlanmış durumda.
Referanslar ve diğer kaynaklar
1. Baku.am: history and destruction of the Armenian community of Baku city
2. “Armenians in Baku”, CivilNet, 7 Mart 2013
3. Melanie Krebs. “Fragile Normality: Armenians Living in Baku”, Central Eurasian Scholars & Media Initiative, 3 Ocak 2013
4. Masha Hamilton. “Thousands of Armenians Stay On in Baku Despite Azerbaijani Gangs : Ethnic strife: About 18,000 have been evacuated this month, but those staying behind cling to a fading hope.”, Los Angeles Times, 27 Ocak 1990
5. Wikipedia: “Armenians in Baku”
6. Wikipedia: “26 Baku Commissars”
Bizi takip edin
Facebook – Twitter – Instagram – Google+

Yorumlar kapatıldı.