İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Talât Ulusoy: Yine, Yeni, Yeniden Soykırım Tasarısı

Eskiden “Milli Takım” (1-9-1) gibi bir taktikle futbol oynardı. Yani sürekli savunmada olurdu. Şimdi bu oyun tarzı bırakıldı., ama sadece futbolda bırakıldı. Özellikle sözde veya özde “Ermeni Soykırımı” gündeme geldimi aynı taktikle toplu savunmaya geçiliyor: Biz, Türk milleti böyle şey yapmadık, yapmayız! Türk milleti, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk ve İslâm olan unsurları içinde asla “katil, hırsız, sapık” ve sair suçları işleyenler, özellikle kasınlara şiddet uygulayanlar yokmuş gibi, her “milli” meselede kendimizi toptan aklarız. Aslında böyle bir savunma ile toptan aklanılmadığı gibi, gerçekten dürüst, vicdan sahibi Türk ve İslâmlar da ötekilerden ayrı tutulup aklanmıyorlar. Tam tersine, bu “biz, Türkler, asla yapmayız” savunması katilleri, hırsızları ve cümle zalimleri aklıyor. İttihat ve Terakki gibi adı sanı ve yöneticileri belli bir suç örgütü ve sorumluları “camiden gelmiş” günahsızlar muamelesi görüyor. Oysa, bütün topluma “biz asla yapmayız” yalanını söyleyenlerin kutsadıkları Büyük Millet Meclisi’nde konuşulanlara yer verdiğimiz “Buyrun İşte Belge” (yüzleşmeatolyesi.wordpress.com) başlıklı yazı başka belge aratmayacak kadar kuvvetli bir delildir.

Aşağıda, “Türk devlet geleneği”ne uygun olarak kaleme alınmış, 23 Haziran 1331 (1915) tarihli İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilmiş on maddelik bir belge var, Her maddede yazılanlar ile yaşananlar arasındaki mesafe yorum konusu olabilir. Ama bir unsuru, cemaati veya milleti topluca habitatından sürüp çıkarmanın, koparıp atmanın “soykırım” demek olduğu bu belgede bile inkâra imkan bırakmıyor. Ama inkâr yani tam saha savunma “biz”im milli hasletimiz  haline getirildi, vesselâm…
RESMÎ BİLDİRİ
Osmanlı unsurları içinde bulunan Ermeni vatandaşlarımızın bir hayli senelerden beri dpş telkinler sonucu yanlış düşünceler ve güvenlik endişesine kapılarak kendi rahat ve menfaatleriyle beraber  Osmanlı mülkünün ve diğer vatandaşlarının huzur ve sükûnunu ihlal ve kanlı olaylara cüret ve hala Ermeni cemaatinin dahi mevcut olan ve bugün hükümetimizle harp etmekte bulunan düşmanlara katılmak cesaretinde bulunmaları, hem mülkün sükûn ve istirahatinın korunması ve hem Ermeni cemaatinin varlığını sürdürmesi ve selameti için devletimizi olağanüstü önlem almak ve fedakârlık etmek gerekliliği ve seçimine mecbur ederek savaşın sonuna kadar kalmak ve oturmak üzere Ermeni cemaatini iç vilayetlerde hazırladığı yerlere göndermeye mecbur kalmış olduğundan bütün Osmanlılara ilerideki öğütlere harfi harfine itaat etmeleri kesin olarak  ihtar olunur.
1- Hastalar dışında kalmak üzere bütün Ermenilere bildirim tarihinden beş gün sonra jandarmanın koruması altında bütün köy ve mahalle olarak hareket etmek mecburiyetindedirler.
2- Hareketleri esnasında taşınabilir mallarından arzu ettiklerini beraber götürmekte serbest iseler de taşınmaz mallar ve arazilerini ve fazla eşyalarını satmaları ve şunun bunun yanına bırakmaları yasaktır. Çünkü bunun geçici bir ayrılık olması sebebiyle taşınamaz mallarıyla beraber almayacakları taşınabilir malları korumalı kayıt altına alınmış ve korumalı binalar içinde ve denk halinde hükümetin gözetimi altında korunarak dönüşlerinde aynen kendilerine iade kılınacaktır. Taşınabilir ve taşınamaz malları uyarıların aksine alan ve satan ve muhafaza eden divan-ı harbe sevk edilecektir. Yalnız ordunun ihtiyaçlarına yarayabilecek şeylerin isteyerek hükümete satılması uygundur.
3- Yolda rahatlarını sağlamak için hanlar ve uygun binalar hazırlanmış ve hiçbir surette tecavüz ve tarize maruz kalmaksızın geçici yerleşim yerlerine sağ salim ulaşmaları için eksiksiz önlem alınmıştır.
4- Ermeni cemaatinden bir yahut birkaçının mal, can, ırzına tecavüz ve tarizde bulunanlara karşı askeri birlikler silah kullanacak ve canlı olarak  yakalanacaklar, divan-ı harbe sevk edilerek idam olunacaklardır. Ermenilerin yalanlara kapılmalarının acınacak sonucu olan şu önlemlerin diğer cemaatlara hiçbir surette bağlantısı olmadığından diğer unsurlar her ne şekil ve tarzda olursa olsun bu meseleye katiyen müdahale etmeyecektir.
5- Ermeniler hükümetin şu kararına uymaya mecbur olduklarından içlerinden asker ve jandarmaya karşı silah kullanmak cüretinde bulunan olursa yalnız silah kullananlara karşı  kullanılıp canlı olarak yakalanacaktır. Keza hükümetin kararına karşı koyarak gitmekten kaçınanlar ve şurada burada saklananlar ile bu gibileri hanelerinde saklayan ve yiyecek veren ve saklanmalarını sağlayan kişiler idam isteğiyle divan-ı harbe gönderilecektir.
6- Ermeniler yanlarında yaralayıcı ve patlayıcı silahlar taşıyamayacaklarından meskenleri içinde ve dışında saklamış oldukları her tür silah, tabanca ve bomba ve kamaları, tümüyle hükümete teslim edeceklerdir. Bu gibi silahlar ve sairden bir haylisi hükümete ihbar edilmiş olduğun düşüncesizlik sayılması ve sonradan hükümet tarafından elde edilmesi sahiplerinin şiddetle sorumlu tutulması ve cezalandırılması ile sonuçlanacaktır.
7- Köy ve mahalle ve yollarda gasp ve yağma ve saire için Ermenilere tariz ve tecavüze teşebbüste bulunacaklar(a), muhafız asker jandarmalar silah kullanarak bu gibi kişileri öldürmeye izin verilmiştir ve mecburdurlar.
8- Osmanlı Bankası’na borcu olanlar, borç karşılığı eşyayı Banka ardiyesine teslim edebilirler. Ancak hükümet ileride istediğinde sözü edileneşyayı askeriye adına ve teslim olunan bedel karşılığında satın almaya yetkilidir. Başka kişilere olan borç için dahi bu şart dairesinde eşyayı terk etmek uygun olup ancak borcun doğruluğu hükümetçe ortaya konmalıdır. Bunun için de tüccarın kayıt defteri en birinci delil teşkil eder.
9- Götürülmesi mümkün olmayan büyük ve küçük (baş) hayvanlar ordu namına satın alınacaktır.
10- Geçilecek yerlerdeki nahiye, kaza, liva ve vilayetler memurları, Ermeni cemaatine dayanışma gösterecektir.
Not: İsteyenler aslına (https://alikarduxos.files.wordpress.com/2016/04/001-ermeniler-ic3a7in-beyanname.jpg?w=747&h=1184) adresinden ulaşabilir.
1 Haziran 2016
Kaynak: Yüzleşme Atölyesi

Yorumlar kapatıldı.