İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” neden hala zorunlu ders?

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan’ın soru önergesine verdiği yanıtta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin zorunlu olarak okutulmasına ilişkin Türkiye’ye verdiği mahkumiyet kararlarının ardından “Eylem Planı” hazırladıklarını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, İstanbul Milletvekili Doğan’ın konuyla ilgili yazılı soru önergesini yanıtladı. Doğan, soru önergesinde AİHM’nin verdiği kararların gereğinin neden yerine getirilmediğini sormuştu. AİHM, Mansur Yalçın ve diğerleri ile Hasan ve Eylem Zengin davalarında Türkiye’yi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nin zorunlu okutulmasından ve içeriğinden dolayı mahkum etmişti. Karar uyarınca bu dersi zorunlu olmaktan çıkarması gereken Türkiye halen mevcut uygulamayı değiştirmedi. Kararların gereğinin neden yerine getirilmediğini soran Doğan’a yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, söz konusu kararların gereğinin yerine getirilmesi için bir Eylem Planı hazırlandığını ve bu planın da Adalet Bakanlığı’na sunulduğunu belirtti. Yanıtta şöyle denildi:

“Adalet Bakanlığının son şeklini verdiği Eylem Planına göre; söz konusu AİHM kararının uygulaması geniş katılımlı bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden, tavsiye niteliğinde karar alacak geniş katılımlı bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden, tavsiye niteliğinde karar alacak geniş katılımlı bir çalışma grubu belirlenmiş olup Haziran ayında çalışmalarına başlayacaktır. Çalışma grubunun en geç 2016 yılının sonuna kadar çalışmalarını tamamlaması planlanmaktadır. Bu bağlamda çalışma grubu üyeleri kurumsal bazda belirlenmiş olup Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Dişişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, farklı bilim dallarından (eğitim, sosyoloji, tarih, ilahiyat vb) akademisyenler ve tarafları temsil eden sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar yer alacaktır.”
AİHM, 2007 yılında Hasan ve Eylem Zengin – Türkiye davasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin zorunlu olarak okutulamayacağına ilişkin karar vermişti. Türkiye bu kararın ardından dersin içeriğinde bazı değişikliklere gitmiş ve derse Alevilikle ilgili bölümler de eklenmişti. AİHM bu değişikliğin ardından yapılan başka bir başvuruda (Mansur Yalçın ve diğerleri – Türkiye) ise yapılan bu değişikliklerin yeterli olmadığına, derslerin ebeveynlerin inançlarına uygun şekilde verilmediğine hükmetmişti.
Önergesinde AİHM’nin söz konusu kararlarını anımsatan Doğan “Mahkeme kararına göre Türkiye, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu olmaktan çıkarmak durumundadır. Ancak mevcut uygulamaya göre nüfus cüzdanlarında din hanesinde Hristiyan ve Musevi yazan öğrenciler muaf tutulabilmektedir” dedi.
Doğan, Avcı’ya şu soruları yöneltti:
– Türkiye, AİHM kararlarının gereğini yerine getirecek midir? Bunun için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasına ilişkin bir hazırlık yapılmakta mıdır?
– Öğrencilerin nüfus cüzdanlarında Hristiyan ve Musevi dışında bir din yazıyorsa bu durumda öğrenciler bu dersi almak zorunda mıdır?
– Müslüman olsa bile çocuklarına bu dersi aldırmak istemeyen ebeveynler ya da ateist ebeveynlerin söz konusu dersten muafiyet talepleri dikkate alınmakta mıdır?
– Son 5 yıllık süreç içinde kaç öğrenci Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf sayılmıştır?
– Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kitaplarında Alevilikle ilgili bölümlerin Alevi inancına göre değiştirilmesi yönünde bir çalışmanız var mıdır?

Yorumlar kapatıldı.