İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni kenti Ani UNESCO listesine aday

Özlem Ertan- Hayalhane
Geçmişte Ermeni Pakraduni Hanedanlığı’na başkentlik yapan ve Kars’ta bulunan Ani antik kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aday oldu. Ani’nin tarihi MÖ 4000’li yıllara kadar uzanıyor. İnsanlığın ortak mirası kabul edilen kültürel ve doğal alanları korumayı ve dünyaya tanıtmayı amaçlayan UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne bu yıl Kars’ta ve Ermenistan sınırında bulunan Ani antik kenti de aday. İstanbul, 10-20 Temmuz tarihleri arasında UNESCO Dünya Miras Komitesi’ni ağırlayacak.

40’ıncı buluşmasını gerçekleştirecek komite, farklı ülkelerden dünya kültürel miras listesine girmek üzere başvurusu yapılan eserleri değerlendirecek.
Türkiye’den geçen yıl UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne Diyarbakır’daki Hevsel Bahçeleri ile Efes girmişti. Her ne kadar resmî kayıtlarda ve yol tabelalarında hâlâ “Anı” olarak yazılsa da, gerçek ve doğru adıyla Ani, en az Türkiye’den daha önce UNESCO listesine giren Safranbolu, Troya, Efes ve Edirne Selimiye Camii kadar değerli bir kültürel miras.
PAKRADUNİ HANEDANLIĞI’NDA…
Doğu Anadolu’nun Kafkaslara açıldığı stratejik bir noktada yer alan Ani’nin tarihi Milattan Önce 4 bin yıllarına yani Kalkolitik Çağ’a kadar uzanıyor. Ancak Bronz ve Demir devirlerinde de yerleşilen Ani, en görkemli çağını Milattan Sonra 977-989 yılları arasında, Ermeni kökenli Pakraduni ya da Bagratuni Hanedanlığı’na başkentlik yaptığı dönemde yaşadı.
Şu an Ani’de görünen yapıların hemen hemen hepsi Pakraduni Hanedanlığı zamanında inşa edildi. Kelimenin tam anlamıyla kiliseler ve manastırlar kenti olan Ani’nin kent dokusuna şöyle bir bakmak bile onun binlerce yıl önceki etkileyici görünümünü tasavvur etmeye yeter. Bir de Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ani’nin 100 bine yakın nüfusu barındıran aktif bir ticaret ve kültür kenti olduğunu düşünecek olursak şehrin geçmişte kalan görkemi gözümüzde daha da net canlanır.
ERMENİ MİMARİSİ GEÇİDİ
Ani, Ermenilerin mimari alanındaki yetkinliklerinin en canlı kanıtlarından biridir aynı zamanda. Kentin en büyük ve görkemli yapısı olan Ani Katedrali’nin yanı sıra Havariler Kilisesi, Gagik Kilisesi, Aziz Krikor Kilisesi ve Bakireler Manastırı gibi eşsiz yapılar Ermeni mimarisinin günümüze kadar ulaşabilmiş seçkin örnekleri.
Ancak kimliğini Ermeni Pakraduni döneminde kazanan Ani’nin girişindeki tanıtım yazısında bir kere bile Ermeni lafı geçmez. Kentin Kalkolitik döneminden başlayıp Selçuklu, Arap, Bizans dönemleri anlatılır ama nedense Ermeni egemenliği dönemi atlanır. Sadece bir iki kere Pakraduni Hanedanlığı’ndan söz edilir ama Pakraduni’nin bir Ermeni hanedanlığı olduğunu bilmeyen çoğu kişi için bu kelime doğal olarak pek bir şey ifade etmeyecektir.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girerse bu kentin gerçek adı ve tarihi Türkiye’de de daha çok insan tarafından bilinecek.
operatik@gmail.com

Yorumlar kapatıldı.