İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu’nun Siyasi Açmazları

Mustafa Elveren*
“Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olmasıyla birlikte demokrasi mücadelesine katkı yapacağını düşünmüştüm. Bazı olumsuz davranışlarını (Aleviliği, kürdlüğü, sosyal demokratlığı, vs.) normal karşılamış, bu durumu “güvercin tedirginliği” ve “dürüstlüğü”ne bağlamıştım. Ne yazık ki, gerçeğin öyle olmadığını geç de olsa anladım. Şöyle ki: 1.    Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı seçildiğinde Aleviliğini ve kürdlüğünü dolaylı olarak inkâr etmesi. 2.    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP’li Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ortak aday olarak göstermesi. 3.    Belediye seçimlerinde Ankara Büyük Şehir başta olmak üzere birçok il ve ilçede MHP’li adayları göstermesi. 4.    7 Haziran seçimleri sonucunda her ne sebeple olursa olsun Deniz Baykal’ın TBMM Başkanlığına aday olmasına göz yumması.

5.    AKP ile CHP koalisyonu kurulması için yapılan “istikşafi” görüşmeleri haftalarca sürümcede bırakmak suretiyle Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi 1 Kasım’da yeniden seçime götürmesine zemin hazırlaması.
6.    Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen, “teröre destek veriyor” dedirtmemek bahanesiyle okunmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliği için AKP-MHP ile ortak hareket etmesi.
7.    HDP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusuna destek için imza vermek isteyen birkaç tane duyarlı CHP milletvekillerini partiden ihraç etmekle tehdit ederek, efelenmesi.
Yukarıda özetlediğim “Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi açmazlarını daha da çoğaltmak mümkündür. Bu kadar açmazın içine giren Kemal Kılıçdaroğlu’na artık “saf” ya da “dürüst” denebilir mi?
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; tüm bu açmazlarına rağmen yine de “şehit” cenazelerinde yumurta yağmuruna tutulmaktan, TBMM koridorunda yumruklanmaktan ve mafya destekli kişiler tarafından mermi kovanı ile tehdit edilmekten kurtulamadı.
Dokunmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan tarafından 7 Haziran’da imzalanması düşündürücüdür. Sanki 2015 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin elde ettiği başarıya karşı intikam alınıyor.
İslam uzmanı İhsan Eliaçık; “7 Haziran seçimlerinden sonra eğer CHP ve HDP beraber hareket etseydi ve Gezi direnişindeki canlılık, sokaklardaki grupların göstermiş oldukları birlik devam etseydi iktidar bu kadar azgınlaşamazdı… Erdoğan’ın Gezi’nin hayaletinden dahi korktuğunu, insanların bir araya gelmesinden ödü koptuğunu.., şu anda sokakların da, meclisin de boş olduğunu” vurguladı. (1)
 Almanya Parlamentosu’nun Ermeni Soykırımı kararı nedeniyle; “Türk devleti konsolosluklarının, AKP-MHP-CHP ile diyanetin, ergenekoncuların, faşistlerin, gerici-ırkçı ve tekçi’lerin Berlin’de Doğu Perinçek ve eski Bakanlardan Yaşar Okuyan başını çektiği sözde protesto yürüyüşü ile de CHP, ‘Nerede inkar orada ben de varım’ dedi..” (2)
Bu güne kadar başta HDP olmak üzere tüm demokrasi güçleriyle birlikte iktidara karşı ittifak yapamayan Kılıçdaroğlu’ndan bundan sonra siyasi başarı beklemek hayal olacak, diye düşünüyorum.
Şimdiden CHP içinde muhalefet yapacak yeni guruplar ortaya çıkmaya başladılar. Bunların içinde en önemlisi Fikri Sağlar olduğunu söyleyebilirim. Sayın Fikri Sağlar bir demokrasi bloğunu oluşturmayı başarabilir mi? Bekleyip göreceğiz!
Şayet Fikri Sağlar da başaramazsa, CHP yönetimi gerçek sahibi olan ulusalcılara bırakılmalı ve inkârcı geleneği gözler önüne serilmelidir. Aksi halde Kılıçdaroğlu formatlı bir CHP yönetimi benim gibileri yanıltmaya devam edebilir.
09.06.2016
*Em. Öğrt.
VEFAT VE TEŞEKKKÜR: 52 gün arayla kız kardeşim Cemile ve Annem Sisan (Sismet) Elveren’in vefatları nedeniyle telefonla, elektronik postayla ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden baş sağlığı dileğinde bulunan herkese teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım. / Mustafa Elveren
NOTLAR :
(2)Can Kasapoglu / www.gomanweb.org

Yorumlar kapatıldı.