İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Isparta’nın Tarihi Yemek Anlayışı

Bayram Aygün
Isparta-Burdur’da 800 yıllık yemeğin getirdiği kardeşlik..Tarihi Osmanlı mimari tarzı Isparta evleri, Ispartalı Rum, Ermeni ustaların yaptıkları evler Cumhuriyetle birlikte yok edilmeye başlandı. Doymaz kazanç hırsı insanları “tarihimizi yok eden” bir canavara dönüştürdü..Sadece Osmanlı, Rum, Ermeni Isparta evleri yok edilmedi: Muhteşem bir yemek kültürü çeşitliliği de yok edildi. Isparta yemek kültürleri Büyük İskender den gelen çeşitliliği, Hanidoğulları, Selçukllu, Osmanlı yemek çesnisi de yok edildi.

Isparta yemeklerinin çeşitliliği insanların parasal zenginliğinden değil, barışın, adaletin, birlikteliğin, inancın güzelliğinden gelmekteydi.          
 Osmanlı döneminde Ispartalı’ nın fakir-fukaralarının da yemek kültürleri zengindi. Az masrafla çok çeşitli, damak tadında yemeklerin evlerde yapıldığını saygıdeğer dostum, Ispartalı Rum Torun Hıristo Delibaş’ın gönderdiği notlardan anlamaktayız. Zengin besin maddeleriyle donanmış Isparta-Burdur çarşı ve pazarlarından alınan malzemeler Müslüman, Rum, Ermeni evlerinde çok leziz damak tadına dönüşüyordu.
Mahallenin Müslüman, Rum, Ermeni kadınların komşu kadınların kısa, kaçamak mahalle arası sohbetlerinde yemek tarifleri, evlerde zengin ve iştah açıcı yemeğe dönüşüyordu.
Isparta-Burdur’un yemek kültürlerindeki zenginlik sadece bölgedeki Müslüman, Rum Ermeni kültürlerinin zenginliğinden kaynaklanmıyor. Gelendostlu Osmanlı’ nın Cezayir Valisi Koca Haydar Paşa (eşi Avşarlıdır), aşçılarını da yanında getirdi. Avşar’ a yerleştirdi. Cezayir’in yemek çeşitleri de yemekkültürümüzü zenginleştirmiş. ( Gelendost Avşar köyü o dönemde bir Osmanlı kasabası)
Türk, Rum ve Ermeni ailelerinin çok çeşitli yemek ustalıkları Yalvaç-Hüyüklü ‘deki Çerkez ailelerinin yemek çeşitlilikleri Isparta mutfğına yansıması; bu zenginliği artırmıştır.
Eğirdir’ den gelen tuzlubalık çeşitlemesi, sebze, balık veya sakatatla hazırlanan zeytinyağlı dolmalara, sarmalara, hamurlu yemek ve tatlılara varan bir güzelik… Dört mevsim etli veya zeytinyağlı tencere yemekleri çeşitlemesi başka bir görüntü.
Müslümanların, Rumlarının, Ermenilerinin, sofra adapları; Isparta’nın günlük hayatlarına uzanan asil bir geçmişe damgasını verabilmiştir.
Ispartalı Müslüman, Rum ve Ermenilerin yemek çeşitlliliğindeki zenginlik, sosyal ,kardeşlik bağlarını da güçlendirmiş. Rum, Ermeni aielerinin İslamiyete karşı büyük ilgi gösterdiklerine neden olmuş. Çok sayıda Rum ve Ermeni aileleri 1840 ‘dan sonra müslüman olmaya başladıklarını yine Rum kaynaklarından öğrenmekteyiz.
Yeni hürriyete geçişle birlikte, Gayrımüslimlerin zorunlu (1924) gönderilmeleri, Isparta ve Burdur da yemek kültürümüzle birlikte saygı-sevgi giyim-kuşam; kendimizi kontrol etme, çeki düzen verme hassasiyetimizi de kaybettik. Esnafta, zenaat ve sanat dokusu da kayboldu..
Osmanlı’nın son zamanlarına doğru, sayısız lezzet içeren bir Isparta-Burdur mutfağının zengin olmasına yol açmıştır. Osmanlı’nın Isparta-Burdur’ daki Türk, Rum, Ermeni evlerinin mutfak kültürünü ancak kendi Türk tarihimizden ne yazık ki öğrenememekteyiz.

Ancak kişisel çabalarımla, Isparta’dan göç etmiş, şimdi Drama, Serez, Grabene, Selanik, Atina bölgelerindeki Ispartalı,Burdur’ lu Rum torunlardan öğrendiğimize göre; bu bereketin en iyi biçimde Isparta-Burdur ’da çiçek açtığını görüyoruz. Kurtuluş Savaşı sonrası büyük göçle birlikte Isparta ve Burdur’ u terkeden Gayrimüslimlerin gitmesiyle yemek kültürümüz, esnaf kültürümüz, saygı, yardımlaşma, samimi sohbet, iyi-kötü günde yanında olma anlayışımızın da yok olduğunu söylemek abartı olmayacaktır.. Araştırma: Bayram AYGÜN-2016-Isparta

Yorumlar kapatıldı.