İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Diyarbakır’da Vakıf Eserleri, Kilise ve Camiler Kamulaştırılmayacak”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Diyarbakır Sur’daki ibadethanelerin kamulaştırılmasında ibadethane ve anıtsal yapıları korumanın her zaman öncelikleri olacağını söyledi. Yeneroğlu, bu çerçevede, vakıf eserlerine, kilise ve camilere yönelik herhangi bir kamulaştırmanın söz konusu olmadığını belirtti.

Yazılı bir açıklama yapan Yeneroğlu, kültür miraslarının korunması ve ihyasının en önemli hedefleri olduğunu vurguladı. Diyarbakır Sur’daki ibadethane ve anıtsal yapıları sadece bölge halkı için değil, tüm dünya için korumak ve gelecek nesillere emanet etmenin her zaman öncelikleri ve gayeleri olacağını belirten Mustafa Yeneroğlu, şunları kaydetti: “4/11/2012 tarihli ve 28457 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/3900 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Diyarbakır ili, Sur ilçesinde bulunan belirli alanlar riskli alan ilan edilmiştir. 25/3/2016 tarihli ve 29664 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/8659 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de ilan edilen riskli alan sınırları içerisinde bulunan ve bu Karara ekli listede belirtilen taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırılmıştır. Alınan bu acele kamulaştırma kararı üzerine, yerli ve yabancı basında bölgedeki vakıf eserlerinin, kiliselerin ve camilerin kamulaştırılacağına dair haberler çıkmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Fatma Güldemet Sarı’nın farklı zamanlarda ve mecralarda belirttiği üzere, Sur’daki çalışmalar 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından kabul edilen Koruma Amaçlı İmar Planı çerçevesinde yapılacaktır. Bu çerçevede, vakıf eserlerine, kilise ve camilere yönelik herhangi bir kamulaştırma söz konusu değildir. Söz konusu vakıf eserleri ve ibadethaneler, hem tapu kayıtlarında hem de kültür varlıklarında tescilli eser olarak değerlendirilmektedir. Tescilli eserler kamulaştırılmamakla birlikte, bölgede yaşanan olaylar nedeniyle, zarar gören bu eserler aslına uygun olarak restore edilecektir. Bunların ne mülkiyetlerine ne de tarihi eser kimliklerine herhangi bir zarar getirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, söz konusu acele kamulaştırma kararı, tarihi yapıların görünürlüğünü ortaya çıkartmak ve varsa etrafındaki çarpık yapıları ortadan kaldırmak için alınmıştır. Aynı parselin içerisinde, vakıflara ait eserlerin yanında şahısların kullanımında olan çarpık, riskli yapılar bulunmaktadır. Kamulaştırma kararı, buradaki şahıs kullanımındaki taşınmazlarla ilgilidir. Alınan bu yetki, ister cami ister kilise olsun, sadece tarihi yapıları korumaya yönelik olacaksa kullanılacaktır. Bilindiği üzere; Diyarbakır’daki Ermeni Sur Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi gibi birçok anıtsal yapı ülkemiz genelinde Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından restore edilmiş durumdadır. Bundan sonraki süreçte de kültür miraslarının korunması ve ihyası en önemli hedeftir. Mesudiye Medresesi, Sarı Saltuk Türbesi ve Tekkesi, Çardaklı Hamamı, Aslanlı Çeşme, Kuyumcular Çarşısı, Keldani Kilisesi ve Fatih Paşa Cami gibi nice ibadethane ve anıtsal yapıyı sadece Diyarbakır halkı için değil, tüm dünya için korumak ve gelecek nesillere emanet etmek her zaman önceliğimiz ve gayemiz olacaktır.”

Yorumlar kapatıldı.