İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD Köpeklerine…! Kuş Konduğu Dalın Kırılmasından Korkmaz…Güvendiği Dal Değil,

Kanatlarıdır 
Mustafa Fevzi Evren/ haber@canakkalehaber.com  
ABD yetkilileri beyanatlarını verirken sirk maymunları gibi sürekli kucaktan kucağa sıçrayıp, buldukları kazıkların üzerine oturmaya devam ediyorlar. Dünyanın %56 civarında petrol ve doğal gazının bu coğrafyadan çıktığını düşünürsek, birazcık da olsa işin farkına varmış oluruz. Ülkemizi kısmen sarsan bir takım olayların devamı için ellerinden gelen kötülükleri yapmaya devam edecekleri de kaçınılmaz bir gerçektir… ABD’nin bütün oyunlarını geçmişte bozduk, şimdi de bozarız. ABD yetkilileri şunu hiçbir zaman unutmasın, İslamiyet hızla büyüyor ve bu büyümenin merkezi de ABD’dir. Dünya en sonunda kıyamet denen o günü yaşarken, başta bir din mevcudiyeti zaten olmayacaktır. Biz Müslümanlar, yazımın başlığında belirttiğim; Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz… Güvendiği dal değil, kanatlarıdır…! Vecizesiyle…Diğer İslam ülkelerinin zaaflarından yararlanabilirsiniz. Bütün gayrimüslim ülkelere sesleniyorum; güvendiğimiz dal, ALLAH’ın bizlere verdiği inanç gücüdür…! ABD gibi ülkelerin, zulümleri bir gün sona erecektir. Çünkü onları konduğu daldan uçuracak KANATLARI hiçbir zaman olmadı, OLMAYACAKTIR… (Kim tutar bu aslanları bundan sonra, Müslüman olmayan bütün devletler, milletler korksun. Besle kargayı…HYETERT)

***
ABD II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın jandarmalığına soyundu. Hitler’in zulüm ve baskısından, hatta öldürülmelerinden korkan, o devrin Almanya’sında yaşayan bilim adamları belirli yöntemlerle kendilerini ABD’ye attı. Daha doğrusu can güvenliklerinin, kısmen de olsa bu ülkede olduğuna inandılar.
Bu bilim adamları, ABD’ye geldikleri dönemde teknoloji çok üst düzeylerde değildi. Çok çeşitli mesleki alanlarda kendilerini yetiştiren bu şahıslar ağırlıklı olarak; tıp, uzay bilimleri, makine sanayi ve özellikle silah üretme merkezlerinde, ABD’yi daha güçlü bir konuma getirebilmek için var güçleriyle köle gibi çalıştırıldılar…
1946-1960 yılları arasında, çok hızlı geliştirdikleri bu sistemle ülkenin, ekonomik gücünü de geliştirmek için, ürettikleri bu korkunç silahlarla VİETNAM ve KAMBOÇYA gibi daha az gelişmiş ülkelere saldırdılar. İlk denemelerini burada yapmaları da, kendilerinin bekledikleri gibi çokta olumlu geçmedi. Çok sayıda ABD askerleri de bu haksız savaşta büyük kayıplar verdi. Bu arada Avrupa ve Asya üçgeninde Rusya gibi de güçlü bir rakibi vardı. Bu bölümlere fazla dokunmayalım. Silah sanayide güçlü olması, ABD’nin gözünü İslam coğrafyasına çevirmesine basamak oldu. Önce 8 yıldan fazla süren İRAN- IRAK Savaşının ardından, Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Yemen, Afganistan gibi ülkelerin iç dengelerini bozarak, milyar dolar karşılığında silahlarını pazarlayıp kasalarını doldurdular. Yıllarca Türkiye üzerinde aynı oyunları oynadılar. Ancak burada fazla başarılı olamayacaklarını anlayınca son olarak SURİYE üzerindeki sinsi planları ile Türkiye’yi karıştırmak adına içimizdeki vatan hainleri ile birlikte (bunların içinde siyasi partilerimizin belli bir kısmı ile birlikte hareket etmelerini de göz ardı etmezsek) köpekliklerini de devam ediyor olmaları, başta PKK-PYD-DHKP-C ve paralel yapıyla müşterek çalışmaları, 250 milyar dolarlık silah satımında iyi bir ticaret yaptıkları düşünülse dahi, kısa bir süre sonra bununda sona ereceğini çok iyi biliyorlar. ABD yetkilileri beyanatlarını verirken sirk maymunları gibi sürekli kucaktan kucağa sıçrayıp, buldukları kazıkların üzerine oturmaya devam ediyorlar. Dünyanın %56 civarında petrol ve doğal gazının bu coğrafyadan çıktığını düşünürsek, birazcık da olsa işin farkına varmış oluruz. Ülkemizi kısmen sarsan bir takım olayların devamı için ellerinden gelen kötülükleri yapmaya devam edecekleri de kaçınılmaz bir gerçektir.
Biz ülke olarak, birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşlik içinde olduğumuz zaman ABD’nin bütün oyunlarını geçmişte bozduk, şimdi de bozarız. ABD yetkilileri şunu hiçbir zaman unutmasın, İslamiyet hızla büyüyor ve bu büyümenin merkezi de ABD’dir. Dünya en sonunda kıyamet denen o günü yaşarken, başta bir din mevcudiyeti zaten olmayacaktır. Biz Müslümanlar, yazımın başlığında belirttiğim; Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz… Güvendiği dal değil, kanatlarıdır…! Vecizesiyle…

Diğer İslam ülkelerinin zaaflarından yararlanabilirsiniz. Bütün gayrimüslim ülkelere sesleniyorum; güvendiğimiz dal, ALLAH’ın bizlere verdiği inanç gücüdür…! ABD gibi ülkelerin, zulümleri bir gün sona erecektir. Çünkü onları konduğu daldan uçuracak KANATLARI hiçbir zaman olmadı, OLMAYACAKTIR…
http://www.canakkalehaber.com/yazarlar/mustafa-fevzi-evren/abd-kopeklerine-kus-kondugu-dalin-kirilmasindan-korkmazguvendigi-dal-degil-kanatlaridir/39


Yorumlar kapatıldı.