İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

10. Düşünce Özgürlüğü İçin İstanbul Buluşması

Nadire Mater

Norveç, Makedonya, Körfez ve Türkiye’den Bakınca “Mülteciler.” PEN 2. Başkanı Schougin’in kolaylaştırıcılığında hYd’den Kurma, Makedonya Metamorfosis Vakfı’ndan Jasari, Norveç PEN Başkanı Nygaard, Körfez Bölgesi’nden İbrahim “Suriyeli mülteciler” başlığında konuştular. “Bu iki günde ruhum yoruldu, beynim yoruldu, fiziken yorulmadım da. Dünyanın her bir yerinde bu kadar sorun, bu kadar ihlal”. Kolaylaştırıcı Eugene Schougin, Düşünce Özgürlüğü için İstanbul Buluşması’nın  “Savaşlar, Mülteciler ve İfade Özgürlüğüne Yansıması” başlıklı son oturumunu bu sözlerle açtı.

Panelde,  Helsinki Yurttaşlar Derneği  (hYd) Genel Koordinatörü Emel Kurma, Makedonya’dan Metamorfosis Vakfı  temsilcisi Bardhyl Jasari,  Norveç PEN Başkanı William Nygaard, Körfez Bölgesi İnsan Hakları Merkezi Eş Direktörü Khalid İbrahim “mülteciler” konusunu çalıştıkları bölgelerden örneklerle tartıştılar.
“En çok kadınlar zarar görüyor”
Oturumun kolaylaştırıcısı, Uluslararası PEN 2. Başkanı Schougin, açılışta   “Savaşlarda ilk kurban kadınlar oluyor.  Mülteci statüsünün belirsizliğinde de yine en çok kadınlar zarar görüyor,” dedi.
“Mültecilik zor zanaat. İnsanlık onurunu kaybetme korkusu bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
“Bütün ülkelerin aynı tutumu sergilemeleri insanın canını sıkıyor. Kendi ülkelerini koruma politikaları. Kimden? Acı çeken insanlardan koruyorlar.”
Panelde, mültecilere toplumların bakışı, çözüm yolları, “mültecilik” meselesinde özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve “Batı” ülkelerinin tek bakışının sonuçlar üzerinden bakması, süreç odaklı ve yaşananlara nedenler bağlamında bakmaması eleştirildi.
Kurma: Çözüm için somut adımlar
İnsanlar mültecileri tehdit olarak görüyor. Toplumda işi, eğitimi olanların  belli bir güvencesi var, dolayısıyla Suriyeli mülteciler onlar için pek tehdit değil. Ancak, mesela Urfa’da inşaatta çalışan bir işçi için durum aynı değil. Ucuz işgücü gelince insanlar işlerini kaybediyorlar.  
Sorunun çözümü için küçük ve somut adımlar atmalıyız. İnsanların korkuları var. Helsinki Yurttaşlar Derneği olarak yerel örgütlerle Suriyeli mültecilerin biraraya gelmesini sağladık. 
Yönetimin yereldeki mültecilere dair plan ve programlarını bizimle paylaşmasını istedik. Paylaşamadılar. Hesap verilebilirlik yok; çifte standartlar söz konusu.
Gelecekte toplumlarımız mültecilere karşı zenofobi hastalığımızı önümüze koyup düşünmeli
Jasari: Makedonya’da toplum atomize
Makedonya’da halk, ideolojiden değil, hükümete bağımlı olduğu için oy veriyor. Makedonya’da toplum çok atomize. Hükümet her şeyi kontrol etmek istiyor. Medya kontrolünü başardılar.
İnsanlar iktidardaki partiye şu veya bu şekilde bağımlı oldukları için oylarını veriyor, söylenenlere inanıyorlar. Hükümetin kontrolünde akan “bilgi”ye alternatif bilgi veren bir kanal yok. Bizler, haber sitelerinden derlediğimiz bilgilerle yurttaşlara neyin haber neyin propaganda olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Makedonya’da serbest ve adil seçimlerin yapılması çok önemli. Hükümetin 20 binden fazla yurttaşını dinlediği ortaya çıktı.  Bunların içinde gazeteciler, iş insanları ve stk’lar var.  Hükümet mülteci konusuna “İslamcı teröristlerden Makedonya toplumunu korumak” şeklinde bakıyor.
Nygaard: Geniş ve felsefi çözümler
İsveç- Norveç mülteciler için son istasyon, ötesinde gidecek yer yok. Suriye savaşı öncesi Norveç’in  saygıdeğer bir mülteci politikası vardı. Dil eğitimi, ev ve  iş imkanları, eğitim, sağlık hizmetleri. Kriz başlayınca problem doğdu. Hükümetin değişimi aşırı derecede sağcı bir hükümetin gelmesi. Aslında yine de çok problem olmadı. Hükümet sol basınç altında. 
Nansen pasaportundan söz etmek isterim. Birinci Dünya Savaşı sonrası  dünya çapında bir çözümdü.  1925 tarihli bu çözümde vatandaşlık hakkı bulunmayan insanlara bu pasaport çok sayıda ülkeye gitme hakkı sağladı. 450 bin Rus ve Ermeni mesela bu haktan yararlandı.
Şimdi insani değerler açısından daha geniş ve felsefi bir çözüme ihtiyaç var mültecilerle ilgili.
İbrahim: Kral sınır dışı edilmeli
‪Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da savaş ve insan hakları krizi yaşanıyor. Mülteciler Avrupa’dan sınırdışı edilmemeli, Suudi Arabistan kralı sınır dışı edilmeli.
Suudi Arabistan’da adalet yok, yolsuzluk var, insanların geleceği yok. Sağlık ve eğitim hizmetleri yok.  Hayatı tehdit altındaysa insanın bir yere kaçma hakkı var. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin  politikaları çifte standartlı. Bütün yaşanan patlamaların Suudi Arabistan’da beslenen, eğitilen insanlardan.
Radikalizm burada. Batının sorunun köklerini görmesi  gerek.  Son iki yılda Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinde iktidara muhalif olanların vatandaşlık hakları ellerinden alınıyor.
Uzak Doğu’daki bazı ülkelere bu rejimler para veriyor, vatandaşlıktan çıkarılanlar oralara gönderiliyorlar. Muhaliflere darbe vurmak için kullanılan bir yöntem oldu bu.
Umut
Panel ve Düşünce Özgürlüğü için İstanbul Buluşması iki yıl sonra  iki gündür konuşulmakta olan tüm ihlallerin, savaşların, sorunların çözümlenmesi umudu ve dolayısıyla bir daha bu nedenlerle buluşmamak umudu tekrarlandı.
İstanbul buluşmalarının öncüsü Şanar Yurdatapan katılımcılara ve 20 yıldır emeği geçen herkese teşekkür etti.
İstanbul buluşması toplu fotoğraf çekimiyle iki gün sona erdi.
Eugene Schougin
Yazar, Uluslararası PEN ikinci başkanı; PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi başkanı ve Uluslararası PEN genel sekreteriydi. Norveç Yazarlar Birliği Onur Ödülü sahibi. Romanları İsveççe, Rusça, Almanca, Türkçe ve Arnavutçaya çevrildi.
Khalid İbrahim
Iraklı. Körfez Bölgesi İnsan Hakları Merkezi Eş Direktörü. Ön Cephe Savunucuları Örgütü’nde MENA Bölgesi (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) koruma kooridnatörü görevini üstlendi.
Bardhly Jashari
Makedonya Dönüşüm Vakfı direktörü. Yeni teknolojiler, medya, sivil aktivizm, e-devlet ve katılım alanlarında çalışıyor. Makedonya’da özgür basın için alan yaratılmasına ve bu alanın devamlılığı için mücadele veriyor.
William Nygaard
Norveç PEN Başkanı. Yayıncı ve insan hakları aktivisti. 2010’a kadar ailesinin sahip olduğu  Norveç’in ikinci büyük yayınevi  Ascheboug’un başındaydı.  İki dönem Norveç Yayıncılar Birliği başkanlığı yaptı. Norveç Dil ve Edebiyat Akademisi üyesi.
Emel Kurma
Helsinki Yurttaşlar Derneği Genel Koordinatörü. 1990’ların ortalarından itibaren Türkiye’de ve yurtdışında sivil örgütlenmeler, demokratikleşme ve barış girişimleriyle meşgul oldu; çeşitli örgütler, belediyeler ve üniversitelerin hak ve özgürlükler, sivil toplum ve bağlantılı konulardaki çalışmalarına katkıda bulundu.
Sahada öğrendiklerini derli toplu nakledebilmek amacıyla, “Türkiye’de egemenlik, yönetimsellik, yurttaşlık ve sivil toplum” meselesi üzerine lisansüstü çalışmasını tamamlama niyetini muhafaza ediyor.
 (NM)

Yorumlar kapatıldı.