İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Boş alanlar

Salt Galata’da Boş Alanlar sergisi açıldı. Boş Alanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküp Cumhuriyet’in kurulduğu dönemden American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) arşivindeki belgeleri temel alıyor… Boş Alanlar, koleksiyonu parçalanmış olan müzenin izlerini, bir arşiv ve güncel bir kültür kurumunun oluşturduğu bağlamda konumlanıyor. Arşivin sınıflandırma sürecinde tamamlanmayan belli alanlar 1915 soykırımının (Aghed) etkilerini gösteriyor. Serginin bir notu da Aghed sözcüğü, Marc Nichanian tarafından tanımlandığı anlamda kullanıldığı. Bu  boş alanlar, yarım kalmış ontolojik ve epistemolojik araştırma alanlarına karşılık geliyor. Bu çerçevede sergi, tarihin önemli bir dönemiyle yüzleşiyor.

***
Salt Galata’da Boş Alanlar sergisi açıldı. Boş Alanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküp Cumhuriyet’in kurulduğu dönemden American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) arşivindeki belgeleri temel alyoır.
Sergi, Amerikan misyonerlik faaliyetlerinin bir sonucu olarak Merzifon’da kurulan Anadolu Koleji Müzesi’nin yüzyıldan eski doğa bilimleri koleksiyonu kataloğu odağında biçimlendirildi. Beşeri bilimler müfredatını saha araştırmasıyla harmanlayan kolejde yapılandırılan bu müze, Anadolu coğrafyasında döneminin önemli örneğidir. Koleksiyonunda yedi binden fazla numune bulunan müzenin küratörü, annesi Alman olan Ermeni Bilim İnsanı, Botanikçi ve Bitki Koleksiyoncusu Profesör Johannes “John” Jacob Manissadjian. Çalışmaları kapsamında uluslararası kurumlarla numune takası gerçekleştiren Prof. Manissadjian, el yazısıyla hazırladığı katalogda, müzedeki tüm numunelerin yanı sıra 18 vitrinin içeriğini ayrıntılarıyla tanımladı. Prof. Manissadjian’ın 1918’de tamamladığı son küratöryel çalışması, ilk arşivsel çalışması haline gelir: Müze kataloğu, bütünlüklü bir dünya koleksiyonunun bir kanıtı gibidir; aynı zamanda, içerdiklerinin bir gün dağılacak olması gerçeğine dair bir öngörüdür. Merzifon ve civarından Ermeni ve Rum çalışan ve öğrencileri bulunan Anadolu Koleji, personeli ve öğrencilerini kaybetmesinin ardından ilerleyen dönemde kapanırken müze koleksiyonu da akıbeti belirsiz bir şekilde dağılır.
AGHED’İN ETKİLERİ
Boş Alanlar, koleksiyonu parçalanmış olan müzenin izlerini, bir arşiv ve güncel bir kültür kurumunun oluşturduğu bağlamda konumlanıyor. Arşivin sınıflandırma sürecinde tamamlanmayan belli alanlar 1915 soykırımının (Aghed) etkilerini gösteriyor. Serginin bir notu da Aghed sözcüğü, Marc Nichanian tarafından tanımlandığı anlamda kullanıldığı. Bu  boş alanlar, yarım kalmış ontolojik ve epistemolojik araştırma alanlarına karşılık geliyor. Bu çerçevede sergi, tarihin önemli bir dönemiyle yüzleşiyor. Kayıplar ve yerinden edilmenin bugün ve gelecekteki koşullarına; yani henüz sınıflandırılmamış ve üzerine düşünülmemiş, öngörülemez, bilinmeyen alanlara dair tartışmalar başlatmak adına müzeolojik, jeopolitikleştirilmiş mekanın katmanlarına dikkati çekiyor.
Çeşitli cemaatlerden kişilerle yapılan video söyleşilerinin de eşlik ettiği sergide, güncel bir müzesel mekan tasarlanır. Fotoğraf, harita ve yazışmaları da içeren nadir arşiv materyallerinin yanı sıra, bir anlatı çevresinde bir araya getirilmiş kalıntılar sunuluyor.
Serginin küratörlüğünü, arşivin himayesinden sorumlu American Research Institute in Turkey (Amerikan İlmî Araştırmalar Enstitüsü) (ARIT) iş birliğiyle, 2014’ten itibaren bu çok dilli belgelerin kataloglama sürecinde çalışan araştırmacılardan Marianna Hovhannisyan üstlendi. Hovhannisyan’ın SALT’taki çalışmaları, Hrant Dink Vakfının Türkiye-Ermenistan Burs Programı tarafından destekliyor.
Boş Alanlar sergisi 5 Haziran’a kadar SALT Galata’da görülebilir. (KÜLTÜR SERVİSİ)

Yorumlar kapatıldı.