İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarihi manastıra İŞKUR’lu çalışanlardan ‘tarih araştırma’ çalışması!

Ferhat Arslan
Beşiri’de Hristiyanların en eski mabedlerin olan ve döneminde üniversite görevi gören Mor Kiryakus Manastırı (Dêra Qêre), “koruma” altına alındığı Batman Müze Müdürlüğü tarafından İŞKUR çalışanlarınca “tarih araştırmasına” tabi tutuluyor. Batman’ın Beşiri İlçesine bağlı Ayrancı köyünde bulunan ve 3’üncü yüzyılda Hristiyanlığın ilk dönemlerinden kalan Mor Kiryakus Manastırı (Dêra Qêre), her ne kadar Batman Müze Müdürlüğü tarafından “koruma” altına alınsa da yapılmayan restorasyon ve gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle yıkım ile yüz yüze.

 https://youtu.be/n_ayCUoJdgM
Kürdistan’da yapılan Ermeni ile Seyfo soykırımları sonucu bölgeden göç eden zorunda kalan Ermeni ve Süryanilerden sonra kaderine terk edilen manastırın uzun yıllar boyunca ahır olarak kullanılması ise, inanç mekanlarına ve tarihe karşı duyulan duyarsızlığın adeta aynası olarak karşımıza çıkıyor. Batman Müze Müdürlüğü tarafından 2 yıl önce koruma altına alınan Mor Kıryakos Manastırı’nın gelinen aşamada restore dilmesi beklenirken, müze müdürlüğü tarafından İŞ- KUR işçilerine emanet edilmesi de yaşanan tarihi varlıklar ve inançsal mekanlara karşı yaşanan duyarsızlığı gözler önüne seriyor. Bir türlü onarımı yapılmayan ve 366 odadan oluşan tarihi manastırın, günden güne yıkılmasına göz yumuluyor.
TARİHİ YAPIDA İŞKUR ÇALIŞANLARI ‘TARİH ARAŞTIRMASI’ YAPIYOR
Binatlı Ovası’na hakim bir alanda inşa edilen ve Kêre Dağı’nın siyah bazalt taşı ile yapılan manastır, Yukarı Mezopotamya’nın da ilk eğitim mekanı olarak kullanılan ender bir yapı. Batman Müze Müdürlüğü tarafından “koruma” altına alınan ve manastırda yapılan gelişi güzel kazılar ile tarihi yapıdaki tahribatlar daha da artarken, restorasyon bekleyen manastır son olarak geçici süreliğine İŞKUR üzerinden istihdam edilen işçilere teslim edilerek, “tarih araştırması” yapılmaya başlandı.
Manastır’ın ahır olarak kullanıldığı haberlerinin basına yansıması üzerine müze müdürlüğü tarafından manastırda konumlandırılan işçiler tarafından içerisinde çekim yapılması izin verilmezken, aynı bekçilerin daha önce manastırı ahır olarak kullanan köylüler olduğu ortaya çıktı. Manastırda çekim yapmak istememize karşın engellemesiyle karşılaştığımız müze müdürlüğü tarafından görevlendirilen bekçi, manastıra ilişkin çıkan haberlere de sitemde bulunarak, “Ben de Ayrancı köyünde yaşıyorum. Manastırı samanlık ve ahır olarak kullanmasaydık, şimdiye kadar tek bir odası dahi ayakta kalmayacaktı. Biz hayvanlarımızı burada besledik, ama binanın çökmesini de engelledik! Buraya gelen gazeteciler hiç bunu hesaba koymadılar. Sanki biz köylüler bu manastırı boşaltıp zarar verdik izlenimi veriyorlar” diyerek yaşananları özetledi.
‘MANASTIR YIKIM İLE KARŞI KARŞIYA’
Tarihçi, çevre ve doğa aktivisti olan Emin Bulut, tarihi manastırın yıkılan tarihi duvar taşlarının köylüler tarafından çevre köylerdeki evlerde kullandığını belirterek, manastırın son yüzyılda büyük bir tahribata maruz kaldığını kaydetti. Mor Kiryakus Manastırı’nın Beşiri ilçesine bağlı Ayrancı köyündeki Kıra Dağı’nın yamacında kurulan ve Binatlı Ovası’na nazır muhteşem bir yapı olduğunu dile getiren Buluk, manastırın üç inanç ekolünden geldiğini belirtti.
Manastırda hem paganizm hem Süryanilerin hem de Ermenilerin izlerine rastlamanın mümkün olduğunu söyleyen Bulut, “Mor Kiryakus Manastırı bir pagan tapınağı olarak ilk tarihte inşa edilmiş. 366 odasıyla mevcut 2 bin 500 dönüm arazi üzerinde inşa edilmiştir. Ama özünde Ayrancı köyünün bütün alanı kapsayacak bir şekilde eyvanlarıyla, bağ ve bahçeleriyle çok geniş bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Şuan Batman Müzesi Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Ancak manastır ciddi bir yıkım ile karşı karşıya. Son yüzyıl içerisinde çok büyük bir tahribatla karşı karşıya bırakılmış. Yıkılan manastırın taşları, çevre köyler tarafından götürülmüştür. Manastırın inziva odaları vardır, eğitim görülen odalar, rahip ve rahibelerin dinlendikleri odalar, aynı şekilde ayin yaptıkları ayrı ayrı özel bölümler de mevcuttur. Mor Kryakos Manastırı, Hristiyanlığın en eski dönemine tekabül eden bir inanç merkezidir. Bu manastır bir eğitim külliyesi olarak kullanılmıştır. Kendi döneminde bir üniversite görevi görmüştür. Rahip ve rahibeler, buradan ta Güney Mezopotamya’ya kadar eğitimleri verilip o şekilde Halep ve Şam’a kadar da gidiliyordu. Yukarı Mezopotamya’nın da en büyük mabedidir. Bu manastırın içerisinde rahip ve rahibelerinin mezar odaları bulunuyor” dedi.

Yorumlar kapatıldı.