İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Beyoğlu’ndan bir ses

Doğan Hızlan
Kozmopolit Beyoğlu’nda her dilden şarkılar duyabilirdiniz. Hepsinde ortak bir tını kulaklarınızda yankılanırdı. Kimi sesler, kimi besteler bugünküler gibi yeni ve taze. Nostaljinin gölgesi üzerlerine düşmemiş. Son zamanlarda dinlediğim bir albüm bu hisleri uyandırdı bende. Bir Beyoğlu Bestekârı Karnik Garmiryan’ın(*) bestelerini Sema Moritz seslendiriyor.

Sema Moritz, Bir Yol Serüveni’nde CD’nin ortaya çıkışının öyküsünü anlatıyor. “1872’de Beyoğlu’nda doğmuş, ben 1956’da Ankara’da…
Beyoğlu’nda Aras Yayıncılık’tan 2004 yılında çıkan nota kitabına kadar Garmiryan ismine hiçbir yerde rastlamamıştım…”
Oğlu Ara Garmiryan, Moritz’e yazdığı mektupta, pederinin kanto ve fokstrotlarını seslendirme istediğinden dolayı memnuniyetini belirtiyor. Dieter Moritz besteleri aranje etmiş. Albümün fotoğrafları ise Ara Güler’in.
Kimdir Karnik Garmiryan?
5 Nisan 1872’de İstanbul Beyoğlu’nda doğdu. Babasının adı Krikor, annesinin adı Amber’di. Baba tarafından köklerinin Kayseri’nin Garmir (Ermenice kırmızı, germir) köyüne dayanması nedeniyle Garmiryan soyadıyla anıldı. Kâtiplik, muhasebecilik gibi işlerde çalıştı, ancak hayatı boyunca müzikle ilgilenmeyi hiç bırakmadı… Peşrev, saz semaisi ve diğer formlarda 135 eser besteledi. 13 Eylül 1947’de hayatını kaybetti. İstanbul Şişli Ermeni Mezarlığı’na gömüldü.
Albümdeki yazılardan biri de Alin Taşçıyan’ın “Unutulmuşluktan Evrenselliğe” başlığını taşıyor. Önemli bir söz söylüyor Taşçıyan, altına imzamı atarım: “Sema okumadan önce kâğıt üzerinde bir besteciydi Karnik Garmiryan, artık sesi var.”
* * *
BU besteleri dinlerken neler düşündüm neler… Öncelikle Sema Moritz’i övmeliyim. Hem bulduğu kitaptaki besteleri seslendirip bize ulaştırdığı için, hem onların sözüne ve bestesine uygun bir icrayı başardığı için.
Çünkü bu besteler, gerekli özeni göstermeden, dönemini düşünmeden seslendirilseydi aynı etkiyi yaratamazdı. Güfteleri okurken, şarkı sözünün nasıl bir edebi kıvamda olduğuna dikkat edin. Albümdeki eserlerin bestelendiği tarihlere baktığınızda, zamanın başka, hayata bakışın başka olduğunu göreceksiniz. Bestecinin yaşadığı dönemle besteler arasında bağlantıyı kurduğunuzda dönemin Beyoğlu semtini ve yaşayışını “duyacaksınız”.
Size tavsiyem, o dönemde yapılan başka bestelerle mukayeseli değerlendirin, benzerlikleri ve farklılıkları görün.
Beyoğlu’nu anlamak, İstanbul’un hatta Türkiye’nin tarihindeki yerini iyice öğrenmek için onun şarkılarını da öğrenmek gerekir. Çünkü gündelik yaşam en çok bunlara yansır.
Albümdeki Mirasyedi Kantosu, tipik bir İstanbul bestesidir. Mirasyedilerin serüvenleri, cambaz şarkılarında bile söylenir olmuştur…
* * *
TARİH, hele ki Beyoğlu’nun tarihi, şarkısız, kantosuz, fokstrotsuz anlaşılmaz, Beyoğlu’nun tadına varılmaz. Kulaklarınızın pasını silecek bir albüm. Emeği geçen herkesin emeğine sağlık.
(*) Bir Beyoğlu Bestekârı Karnik Garmiryan, Şarkıları seslendiren: Sema Moritz, Boyut.

Yorumlar kapatıldı.