İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vivaldi, Büyük Tigran’ın operasını yazmıştı

Özlem Ertan | Hayalhane
Tarihle ilgilenen herkes Ermenistan Kralı Büyük Tigran’ın ismini bilir. Ne de olsa onun döneminde Ermenistan, Doğu Roma dünyasının en büyük, güçlü devleti hâline gelmişti. Milattan Önce 95-55 yılları arasında hüküm süren Tigran, Kapadokya’dan İran’a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı egemenliği altına almış ve kendi adını taşıyan Tigranocerta kentini kurmuştu. Her ne kadar bu şehrin konumu kesin olarak bilinmese de Antik Ermenistan ile Mezopotamya sınırında bir yerlerde bulunduğu kesin. Bu büyük Eski Çağ hükümdarının ünü zamanını aştı ve birçoğu Rönesans döneminde olmak üzere onu anlatan yirmi dört opera bestelendi.

Opera bestecilerinin güçlü kral ile kraliçelerinin yaşamlarına gösterdikleri ilgi düşünülecek olursa II. yani Büyük Tigran hakkında bu kadar çok eser yazılması şaşırtıcı değil, tabii ki.
Alessandro Scarlatti, Antonio Vivaldi, Niccolo Piccinni, Tomaso Albinoni, Giovanni Bononcini, Francesco Gasparini, Pietro Alessandro Guglielmi, Johann Adolph Hasse, Giovanni Battista Lampugnani, Vincenzo Righini, Antonio Tozzi ve daha nice besteci, Büyük Tigran’ın zaferler ve yenilgilerle dolu yaşamını operalarına konu etti.
Bu kompozitörler arasında, “Dört Mevsim” adlı konçertosuyla klasik müzik hakkında bilgisi olmayanların bile tanıdığı İtalyan Barok Dönem bestecisi Antonio Vivaldi’den özellikle söz etmek gerekiyor. Aralarında Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’a esir düşmesinin ardından yaşadıklarını konu alan “Bajazed” yani “Bayezid”in de yer aldığı 94 opera bestelemişti Antonio Vivaldi. Bu yapıtların çoğu sanatçının yaşadığı dönemde ve sonrasında İtalya başta olmak üzere Avrupa şehirlerinde sahnelenmiş ve çok sevilmişti.
Büyük Tigran’ın yaşamını anlatan “Il Tigrane” operası ise Papa’nın yeğeni Faustina Mattei Conti Guadagnolo’ya adandı. Bu eserin en ilginç yanlarından biri, üç ayrı bestecinin imzasını taşıması. Üç perdeden teşekkül eden yapıtın ilk perdesini Benedetto Micheli, ikinci perdesini Antonio Vivaldi, son bölümünü ise Nicola Romaldi besteledi. Ancak ilk olarak 1724 senesinde Roma’da sahnelenen eser, zaman içinde unutuldu. Buna bağlı olarak da birinci ve üçüncü perdeleri ne yazık ki kayboldu. Operanın günümüze ulaşan kısmı, Vivaldi’nin imzasını taşıyan ikinci perde.
Yıllar boyu unutulan, zamanın tozu toprağı içinde kaybolan operanın yeniden keşfedilme öyküsü de ilginç. Tahranlı müziksever Maritsa Sanosian, bu eseri İtalya Torino’daki üniversite kütüphanesinde yaptığı araştırmalar esnasında buldu. Sanosian, 1995’te keşfettiği notaları tarih doktoru Vartan Grigorian’a iletti. Bu tarihten altı sene sonra, 2001’in kasım ayında Karen Duragaryan yönetimindeki Yerevan Devlet Opera ve Bale Orkestrası, “Il Tigrane” operasını sahneledi. Eserin 2004 senesinde yapılan CD kaydını ise bulmak hattâ video paylaşım sitelerinde dinlemek mümkün.
Dilerseniz biraz da “Il Tigrane”nin müziğinden, aryalarından bahsetmek isterim. Eserin çağımıza ulaşan ikinci perdesinde başkarakter olarak II. Tigran’ın yanı sıra Pontus Kralı VI. Mithradates ile kızı Kleopatra da var. Her iki karakter de Tigran’ın yaşamında önemli yere sahip. Çünkü Büyük Tigran, Pontus Kralı VI. Mithradates’le ittifak kurmuş, akabinde de onun kızı Kleopatra’yla evlenmişti. Operanın Vivaldi tarafından bestelenen ikinci perdesi, Kleopatra’nın recitatifi yani klavsen eşlikli konuşmasıyla başlıyor ve “Qui mentre mormorando corron” adlı aryasıyla devam ediyor. Soprano ses için yazılmış bu zarif aryadan sonra ise Tigran’ın, kontrtenorların söyleyebileceği marş ritmindeki aryası “Mi vedrai con lieta fronte” geliyor. Operanın en güzel popüler aryası ise Kleopatra’nın seslendirdiği “Squarciami pare il seno”. Tabii ki bariton rolü Mithrades’in de güzel aryalar var.
Uzun lafın kısası, Vivaldi’nin zarif ve bol ajiliteli aryalarla inşa ettiği “Il Tigrane” operası, Barok dönem müziğinin özelliklerini yansıtan güzel bir eser. Dinlemenizi öneririm.
operatik@gmail.com

Yorumlar kapatıldı.