İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Struma Faciası’nda Hayatını Kaybedenler Anıldı

İstanbul Valiliği, 1942 yılında Karadeniz’de 768 kişinin hayatını kaybettiği Struma Faciası’nın yıldönümünde bir anma programı düzenledi. İstanbul Valiliği, 1942 yılında Karadeniz’de 768 kişinin hayatını kaybettiği Struma Faciası’nın yıldönümünde bir anma programı düzenledi. Sarayburnu Limanı’nda gerçekleştirilen törende, 1942 yılında Almanya’dan kaçan Yahudilerin içinde bulunduğu “Struma” adlı geminin Karadeniz’de Rus denizaltısı tarafından batırılması sonucunda hayatını kaybeden 768 kişi anıldı.

Törene, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Georg Birgelen, İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shaı Cohen ve Romanya’nın İstanbul Başkonsolosu Grzegorz Michalski katıldı.
“İNSANLIĞIN ŞEYTANLAŞMASININ YOL AÇTIĞI ACILARIN TEKRARINI ÖNLEYEBİLİRİZ”
Törende bir konuşma yapan Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh şunları söyledi:
“Bizler ancak bu yaşananlardan öğrenebilir ve insanlığın şeytanlaşmasının yol açtığı acıların tekrarını önleyebiliriz. Struma olayı felaketinde de, tarafların hepsinin kendilerine göre kutsal doğruları vardı. İngilizler yayınladıkları beyaz belge ile Yahudilerin Nazilerden kaçabilecekleri tek yer olan Filistin’e girişlerini, bölgeyi kontrol altından tutabilecekleri gerekçesiyle engellemişlerdir. Rumenler kurtuldukları Yahudilerini geri istemiyorlardı. Amerikalılar konuya duyarsız kalmayı tercih ettiler. Ruslar, Karadeniz’de dost, düşman, sivil bakmadan herkesi bombalıyorlardı. Struma’yı da bombaladılar. 500 yıl evvel bizleri engizisyondan kurtarmak için gemilerini İspanya’lara gönderen, bugün milyonlarca mülteciye kapılarını açan Türkiyem ise birkaç metre ötemizde demirlemiş, ölümüne terk edilmemek için sığınacak bir yer arayan 768 Yahudiyi kurtaracak dirayetli adımı bu sefer tarafsız kalarak, savaştan korunabileceği gerekçesiyle atmadı. Ancak tarih bizlere bir daha öğretiyor ki; sığınmaya, saklamaya çalışılan kutsal doğrular er ya da geç ortaya çıkıyor ve tarih hepsini kutsal olanın doğrusuyla yargılıyor. Onun için, geçmişin gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığında artık onlarla yüzleşebilmeliyiz.”
“EGE DENİZİ’NİN HÜZÜN DENİZİ HALİNE GELMEMESİ İÇİN TÜRKİYE’NİN ÇABALARI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR”
İstanbul Valisi Vasip Şahin de şöyle konuştu:
“Bu elim hadisede birçok ülkenin sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak bugün bizlere düşen suçlu aramak değil, tarihten yaşanan trajediden ders çıkartarak ve hafızalarda yer etmesini sağlayarak, bu hadiselerin tekrarlanmasını önlemektir. Tarihin en büyük felaketlerinden biri olan ve 2. Dünya Savaşı yıllarında 10 milyondan fazla insanın dinsel, ırksal farklılıklarından ya da siyasi görüşlerinden ötürü sistematik bir şekilde öldürülmesini ifade eden Holokost’a (Yahudi soykırımı) yol açan antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bir başka inanca düşmanlık gibi olgularla mücadele edilmesi bir insanlık görevidir. Ne var ki; tam da insani değerlerin ve insan haklarının evrensel birer değer haline geldiği ve insan haklarını koruma mekanizmalarının tarihte hiç olmadığı kadar geliştiğini düşündüğümüz günümüzde, üstelik bu değerlerin beşiği olarak gördüğümüz Avrupa’da, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, dini ayrımcılık gibi olguların artmakta olduğunu, Struma ve benzeri facialarda gerekli derslerin alınmadığını gözlemliyoruz. Maalesef bugünlerde yaşadığımız mülteci krizi bunun en güncel örneği olarak önümüzde durmaktadır. Tıpkı bundan 74 yıl önce Struma gemisinde 768 kişinin sığınma hakkı tanınmaması neticesinde Karadeniz’in karanlık sularında hayatlarını kaybetmesi gibi, bugün de Suriye’deki zulümden kaçanlar, sonu çoğu kez ölüm olan umut yolculuklarına çıkmaktadır. Ülkemiz geçmişte olduğu gibi bugün de topraklarına sığınan insanlara kapılarını açmakta ve her türlü yardımı yapmaktadır. Ancak yeni Struma facialarının olmaması, Ege Denizi’nin hüzün denizi haline gelmemesi için Türkiye’nin çabaları tek başına yeterli değildir. Tüm devletlerin ve uluslararası toplumların sorumluluklarını yerine getirmesi öncelikle gerekmektedir. İşte tam da bu yüzden, tarihin bu acı olayında hayatını kaybedenleri anmak için bu töreni gerçekleştirmekteyiz. İnsanlık bu hadiseyi unutmasın ve benzer acılar bir daha yaşanmasın diyelim.”
Vali Vasip Şahin, Ankara’daki son terör saldırısına da değinerek, “Başkentimizde yaşanan ve 29 insanımızın yaşamına mal olan terör saldırısını da huzurlarınızda lanetlemek ve bu menfur saldırıda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı saygıyla anmak istiyorum. Bu tür saldırıların bizleri yıldırmayacağı ve terörle olan mücadelemizi sekteye uğratmayacağı unutulmamalıdır” diye konuştu.
VALİ ŞAHİN DENİZE ÇELENK ATTI
Konuşmaların ardından, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Struma faciasında hayatını kaybedenler için dua etti. Duaya, törene katılanlar da eşlik etti.
Duanın ardından, Vali Şahin, İsak Haleva ve İbrahimzadeh denize çelenk bıraktı.

Anma törenine katılanlar da denize beyaz karanfiller attı. – İstanbul

http://www.haberler.com/struma-faciasi-nda-hayatini-kaybedenler-anildi-8191638-haberi/

Yorumlar kapatıldı.