İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rusya bölgedeki nüfuzunu artırıyor

Mehmet Fatih Öztarsu
Rusya’nın Güney Askeri Bölge’de gerçekleştirdiği dev askeri tatbikat bölgede yeni gelişmeler olacağı yönünde beklenti ve endişeler oluşturdu. Kafkasya, Karadeniz ve Hazar hattının denetimini konu alan bu tatbikatta 8 bin 500 asker, 200 savaş uçağı 50 savaş gemisi ve bine yakın farklı askeri araç yer aldı. Türkiye’de analistlerin yakın zamana kadar Türk kökenli olduğunu belirterek gururlandığı Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun verdiği ani tatbikat emriyle başlayan gövde gösterisi Suriye meselesi başta olmak üzere çeşitli bölgesel gelişmelerle ilgili verdiği açık bir mesajdır.

Yakın zamanda Abhazya’da gerçekleştirdiği askeri tatbikatlarla bölgedeki hareketliliği artıran ve eleştirilere hedef olan Rusya’nın şu sıralar Kırım’ı silahlandırdığı ve burayı ileri karakol haline getirdiği de medyamızda yer alan önemli endişelerden.
Rusya bu dönemde hem propaganda faaliyetleri hem de gövde gösterisini bir arada yürüterek bölgedeki nüfuzunu artırma ve korku oluşturma yoluna gidiyor. Rusya’daki komünist, liberal ve milliyetçi isimlerin tek vücut halinde büyük katkı sağladığı propaganda çalışmalarının son örneğini ise Kars ve Moskova Antlaşmaları’yla ilgili dedikodular oluşturuyor.
Türkiye’nin doğu sınırlarını içeren antlaşmaların iptal edilmesi için girişimde bulunulması gerektiğini belirten Rus siyasiler, Gürcistan ve Ermenistan’ın aklını karıştırmış durumda. Bunun reel politikaya aykırı olduğunu belirtenler dışında, aslında Türkiye’nin doğu sınırının Gürcistan ve Ermenistan lehine değişmesi gerektiğini söyleyenler de sahneye çıktı. Buradaki amaç esasında, şimdiye kadar tartışılmamış konuları yavaş yavaş tartışmaya açık hale getirmekten ibarettir. “Neden olmasın?” fikrini oturtarak Kafkasya’daki milliyetçi ve yayılmacı düşünceyi Türkiye ve Batı karşıtlığı üzerinden biçimlendirmek gibi kurnaz bir hamleyle karşı karşıyayız. Bunun uzun vadede Rusya’ya katkısı büyüktür.
Batı’daki Ermeni diasporasının da Rusya’nın bu hamlelerine destek verdiğini görüyoruz. Horizon Weekly ve Asbarez gibi yayın organları tam da bu zamanda ilginç haberler ve makaleler yayınlamaya başladı. Horizon Weekly’de Wayne Madsen imzalı bir yazıda, Türkiye’nin Nahçıvan ve Gürcistan’da askeri üs kuracağı, Ankara’nın Ermenistan’ı kapana sıkıştırmayı ve bölgedeki Rus menfaatlerini ortadan kaldırmayı hedeflediği belirtiliyor. Türkiye’nin Afrika’da ve Arap ülkelerinde benzer girişimlerde bulunarak özellikle Hıristiyan varlığına karşı aşırı İslamcılığı yaymayı istediği vurgulanıyor. Kafkasya’da da din savaşı başlatacağı endişesi oluşturuluyor. Bir başka haberde ise, Rusya’daki Cavaheti Ermeni diasporasının Türkiye’ye karşı acil önlem alınması yönünde yaptığı çağrılar yer alıyor.
Gerçeklikten uzak olan bu yayınların böylesi kriz zamanlarında ne türlü gelişmelere yol açtığının örnekleri çoktur. Hiçbir hedefe ulaşamasa bile, çeşitli ülkelerde korku havasının oluşması bile yeterli olabiliyor. Önemli olan, askeri güç gösterileriyle birlikte bu tür yayınların tüm dünyaya pazarlanmasıdır. Akıllarda oluşan soru işaretleri ülke politikalarının şekillenmesine etki gösteriyor. Bu yüzden yakın zamanda Kafkasya’nın Rusya’ya iyi niyet mesajlarında artış göreceğiz.
Petrol fiyatlarından dolayı yaşadığı sorunlarla Azerbaycan’ın askeri bütçe kısıtlamasına gittiği, ABD’nin Gürcistan’ı Rusya etkisinden korumak için yardım artırımı yaptığı, Tiflis yetkililerinin NATO’ya bölgede ciddi güvenlik tedbirleri alınması çağrısı yaptığı ve aynı zamanda Rusya’yla enerji işbirliğini oluşturmaya çalıştığı bu süreç dikkatle izlenmelidir. Türkiye dışındaki aktörlerin uzun vadeli planlar yaptığı bölge için Ankara’nın ihtiyatlı olması gerekir. Bilgisayarda yer alan basit bir strateji oyununda dahi bu tür hamlelerin nereye varacağı en baştan bellidir.
Mehmet Fatih ÖZTARSU

Yorumlar kapatıldı.