İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir ajan çalışması

Sitemiz yazarı Rumiye Kasım, ziyaret ettiği bir doğu ilinde sohbet ettiği Ermeni ajanı ile arasında geçen sohbeti kaleme aldı. Doğu Anadolu’nun bir ilindeyim. Çok eski dostlarla görüşüyorum uzun zamandır. Gelmediğim bir il dostları dinliyorum… Dostlarım ilde ve bölgede kendini medeniyetler birliği üyesi olarak tanıtan bir Ermeni arkadaştan bahsettiler. Benim kişiyi tanımak istemem üzere zaten herkesle irtibatta olan arkadaşla beni tanıştırmaları hiçte zor olmadı. Ermeni asıllı kişi son derece öz güvenli, küstah fakat bir o kadar da etkili konuşma stili vardı. (Yazar Hanım isim ve yer bildirmiyor. Haber çok büyük ihtimalle asparagas, haber asparagas değilse hanım ajanın kimliğini gizleyerek, ajanlığını sürdürmesine göz yumarak devlete ihanet ediyor.HYETERT)

***
Sitemiz yazarı Rumiye Kasım, ziyaret ettiği bir doğu ilinde sohbet ettiği Ermeni ajanı ile arasında geçen sohbeti kaleme aldı.
Doğu Anadolu’nun bir ilindeyim. Çok eski dostlarla görüşüyorum uzun zamandır. Gelmediğim bir il dostları dinliyorum. Sohbet güzel zaman ilerlerken sohbet koyulaşıyor. İlginç konular anlatıyorlar. Benim son derece ilgimi çekti bakalım. Siz dostların hoşuna gidecek mi? Ben anlatmaya gayret edeyim siz dostlarım okuyunca bakalım ne hissedeceksiniz? Ne düşüneceksiniz? Konunun içeriği ülke gündemini son derece yakından ilgilendiren bir konu umarım siz okuyucularımın okuduğunda düşünüp faydalanacağı bir bilgi olur. Haydi başlıyoruz.
Dostlarım ilde ve bölgede kendini medeniyetler birliği üyesi olarak tanıtan bir Ermeni arkadaştan bahsettiler. Benim kişiyi tanımak istemem üzere zaten herkesle irtibatta olan arkadaşla beni tanıştırmaları hiçte zor olmadı. Ermeni asıllı kişi son derece öz güvenli, küstah fakat bir o kadar da etkili konuşma stili vardı. O şahıs konuşuyor ben dinliyorum. Etrafından azımsanmayacak bir kitle soru soran, işini hallettirmeye çalışan… Ya dostlar çok enteresan muska yazdıran her çeşit kişi mevcut. Nutkum tutuk izleyip dinliyorum. Fakat bu Ermeni arkadaş toplumu etkisi altına almış. İlginçtir, konu dönüp dolaşıp TAYYİP ERDOĞAN’a geliyor. Bu arkadaşın konuşmalarından anlaşılan bir TAYYİP ERDOĞAN karşıtı olduğu yaptığı konuşmadan belli fakat çok daha ilginçtir Cumhurbaşkanımıza küfür ve hakaret etmiyor da onun politikasının çok yanlış olduğunu öyle ülkeyi felakete sürüklediğini halkı konuşmalarıyla sadece etkilediğini siz Türklerin artık uyanması gerektiğini çok da akıcı bir dille ikna edici bir tonlamayla anlatırken onu dinleyenler arasında  ya aslında doğru söylüyor diye arada bir konuya girip gaz veren birkaç kişi falan ve devam eden bir konuşma süreci derken; Ermeni arkadaş sigara kullanıcısı garsona bana bir sigara al diye para uzatırken cebinden çıkardığı bayağı kalın bir 200 TL’lik deste para ve bunu yaparken de parayı oradakilerin görmesini sağlayacak şekilde bir davranış sergiliyor. Ben ve dostlarım hem izliyor hem dinliyoruz. Bir diğer masadan Ermeni arkadaş başlıyor İslam dinini kendince yorumlamaya ve şu soruyu kendini dinleyenlere soruyor. Cennete sadece siz Müslümanlar mı gireceksiniz? Kimsede ses yok arada biri bizim inançlarımıza göre öyle diyor sizin inançlarınız derken diyor; soruyu farklı soruyor yani .. ALLAHA inananlardan mı? Bahsediyorsun diye ekliyor. Bizim arkadaş da evet deyince yakalıyor konuyu ve bizde ALLAHA inanıyoruz. Yahudilerde ALLAH’A inanıyor ve kabul ediyor diye ekliyor. Sadece biz ALLAH demiyoruz farklı bir isimle hitap ediyoruz derken ALLAH’IN sadece bir ismimi var diyerek hemen başka bir konuya yöneliyor. Yani yapmak istediğini yapıp soru işaretini bilinç altına ekiyor.
Dinliyorum dinledikçe izledikçe de içim acıyor içim sızlıyor ne oluyordu bizlere? Dostlar biz Müslümanlar neleri kaybediyoruz? Nereler de eksiğiz? Neden buralarda ki vatandaşlarımız bu gibi insanlara prim veriyor? Düşünüyorum bu bölgeleri çok mu boşladık? İlgisiz alakasız mı bıraktık? Neden devletimizde özel olarak yetiştirilmiş kişileri bu bölgelere bu illere göndermez? Neden bu ajanların yaptıklarını bizimkiler yapmaz? Neden bizim insanlarımız bu gibi ajanların salya sümüklü ağızlarından çıkan cümleleri dinlerken hadi ordan diyemeyip sanki onlar dünyaya hakimmiş havası yaratırken kabul etmeyle etmeme arasında kalıyorlar? Diyeceksiniz ki camilerimiz var imamlarımız var yok arkadaşlar bunlar yeterli değil başka şeyler yapmak lazım bu adamlar buralarda barınmamalı barınamamalı bizim Müslüman kardeşlerimiz bilinçli olmalı gerekirse hükümet yeni yeni projeler yapıp tek tek halkın ayağına gönderecek görevliler oluşturmalı TÜRKİYE batıdan ibaret değil beyler bayanlar doğusu, batısı, güneydoğusu, güneybatısı, kuzeyi, güneyiyle her yeriyle bir bütün biz devlet olarak hükümet olarak bilinçli Müslümanlar ve vatandaşlar olarak harekete geçmeli boşluk bırakmamalıyız özellikle AK PARTİ teşkilatına çok daha iş düşüyor bakın sayın AK PARTİ teşkilatı yöneticileri ahbap çavuş ilişkilerini bırakın halka yönelin bu konuları boşlarsanız dönüp dolaşıp sizi vurur son pişmanlık fayda vermez düşmanlarınız tırnaklarını uzatmış dişlerini bilemiş bekliyor kendinize gelin toparlanın haydi samimi bir Müslüman olarak hareket edelim her şeyi gören duyan bilen bir ALLAH var her şey bu dünyadan ibaret değil hesap günü var siz yöneticiler daha çok hesap vereceksiniz yaptıklarınızla ya cennet bahçelerinden bir bahçe edineceksiniz yada cehennem çukurlarından bir çukurda hesabınızı vereceksiniz biz söylemek uyarmakla mükellefiz karar sizin.
Dostlar bu Ermeni ajanın anlattıkları ve faaliyetleri ile ilgili önümüzdeki yazılarımda bilgi vermeye devam edeceğim inşallah. Bir kişinin dahi uyanmasına sebep olabilirsem ne mutlu bana duanıza muhtacız dualarınızda bizleri de unutmayın inşallah.
BU KONUDA SON SÖZ:SAD  SURESİ 26. AYETTE CENABI HAK BUYURUYOR;yâ dâvûdu innâ ce`alnâke ḫalîfeten fi-l’arḍi faḥkum beyne-nnâsi bilḥaḳḳi velâ tettebi`i-lhevâ feyuḍilleke `an sebîli-llâh. inne-lleẕîne yeḍillûne `an sebîli-llâhi lehum `aẕâbun şedîdum bimâ nesû yevme-lḥisâb.
 Artık bunun için O´nu yarlığadık ve şüphe yok ki, O´nun için Bizim katımızda elbette bir yakınlık vardır ve bir akıbet güzelliği vardır. Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah´ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır.
NOT: Bu dinlemek durumunda kaldığım bana göre Vatikan ajanının anlattığı daha ilginç konuları siz dostlarla bir sonraki yazılarımda paylaşacağım örneğin TÜRKİYE’NİN yükselişinin önüne geçmek için ne gibi bir yola baş vurduklarını duyunca sanırım İran, Rusya ve Avrupa ülkelerinin çirkin ve hain yüzüyle bir kez daha karışılacaksınız.
DUALARDA BULUŞMAK ÜMİDİYLE

http://www.cafesiyaset.com.tr/bir-ajan-calismasi_462563.html

Yorumlar kapatıldı.