İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

DurDe Platformu aktivistleri Holokost kurbanlarını andı

DurDe Platformu aktivistleri, Holokost’un yıldönümünde Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım ve insanlığa karşı suçların kurbanlarını andı. İstanbul’da, Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Platform aktivistleri, “Bir daha asla!” sloganı ile soykırımı gerçekleştiren faşist zihniyeti kınarken, aynı zamanda gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de yaygın ırkçı ve Antisemit saldırılara dikkat çekti.

Platform adına konuşan Gonca Şahin, Türkiye vatandaşı Yahudilere yönelik yürütülen sistematik ırkçı saldırılar karşısında kamu görevlilerinin duruma müdahale etmemesine vurgu yaparak, bugün Ankara’da gerçekleştirilen “resmi” Holokost anması karşısında, Galatasaray’da toplanan aktivistlerin gerçekleştirdiği anma etkinliğinin önemine dikkat çekti.

holokost-anma-durde-platformu
Platform adına okunan basın metni şöyle:
Bugün burada, Holokost’un yıldönümünde, Nazilerin insanlığa karşı işlediği suçlarını bir kez daha hatırlamak, hayatını kaybeden milyonlarca insanı anmak ve “Bir daha asla!” demek için toplandık.
Kanlı Nazi rejimi sırasında Avrupalı Yahudilerin üçte ikisi öldürüldü. Bir milyonun üzerinde Yahudi çocuk, yaklaşık iki milyon Yahudi kadın ve üç milyon Yahudi erkek hayatını kaybetti. Almanya ve Nazilerin işgal ettiği sınırlar içindeki 40 binin üzerindeki ölüm tesisi, Yahudi ve diğer kurbanları toplamak, zulmetmek ve öldürmek için kullanıldı.
Almanya’da iktidarı ele geçiren Naziler, insanlık tarihinin en büyük suçlarından biri olan Holokost’a giden süreci aşamalı olarak gerçekleştirdi: Yahudiler üzerinde sistematik bir devlet terörü uygulayan Naziler, başta ekonomi olmak üzere, kötü giden her şeyin, kendilerince zararlı her fikrin kaynağını Yahudiler olarak gösterdi. Sistematik olarak sözlü ve yazılı saldırılarda bulundular. Dükkânlarını boykot ettiler. Mallarına ve mülklerini gasp ettiler. Yasal ve idari yollarla tecrit edip, yoksullaştırmak amacıyla ırkçı yasalar yürürlüğe koydular. Mülksüzleştirdiler, sürdüler, gettolaştırdılar. Milyonlarca Yahudi’yi sanayileşmenin tüm olanaklarından yararlanarak inşa ettikleri ölüm kamplarında, krematoryumlarda yok ettiler.
Yahudilerle birlikte, Romanlar, komünistler, sosyalistler, sendikacılar, eşcinseller, sakatlar ve daha birçok başka gruba dâhil on milyondan fazla insan ölüm kamplarında, gaz odalarında hayatını kaybetti.
Nazilerin gerçekleştirdiği ve insanlık tarihinin en büyük suçlarından biri olan Holokost’un suç ortakları da vardı. Sömürgelerden daha fazla pay kapmak ve kâr oranlarını arttırmak için Nazileri destekleyen ve iktidara gelmesini sağlayan Alman büyük sermayesinin şirketleri de soykırım suçlarına iştirak etti. Bugün dünyaca ünlü birçok Alman firması Nazilerle işbirliği yaparak, tutsakları köle emeğiyle çalıştırarak, insanlığa karşı işlenmiş bu suçlar sayesinde kârlarını artırdı.
Hitlerin tüm Yahudileri yok etmeyi amaçlayan “Nihai çözüm” planını ise, Osmanlı topraklarında gerçekleşen, 20’inci yüzyılın ilk soykırımı olan Ermeni Soykırımı’ndan esinlendiği bilinen bir gerçek. 1939 Yılında Polonya’yı işgali öncesinde Hitler, Yahudilerin acımadan yok edilmesini emrederken, “Tüm olanlara rağmen bugün Ermenilerin imhasından bahseden kim kaldı ki?” demişti.
Geçen yüzyıl boyunca soykırımlara, katliamlara kaynaklık eden ırkçı ve milliyetçi fikirler günümüzde de yaygın. ABD’de siyahlar polis terörüne maruz kalıyor. Avrupa’da Irkçı partiler ve neo-Naziler göçmen düşmanlığı, Antisemitizm ve İslamofobi üzerinden etkilerini artırmaya çalışıyor. Ortadoğu coğrafyasında ise insanlar inançları ve düşünceleri; otoriter rejimlerin iktidar hırsı ve emperyalist ülkelerin bölgede pay kapmak kaygısı nedeniyle kitlesel olarak öldürülüyor ve yurtlarını terk etmeye zorlanıyor.
Bugüne kadar milyonlarca insanın ölümüne yol açmasına rağmen Antisemit fikirler hala yaygın. İsrail Devleti’nin Gazze’ye yönelik her saldırısında Yahudi yurttaşlara yönelik tehditler ve aşağılayıcı ifadeler sıkça kullanılıyor. Ölüm kampı Treblinka’ya gönderme yapan akademisyenler, “Hitleriniz bol olsun” diyen siyasiler, Yahudi kimliğini aşağılayıcı bir terim olarak kullanan iktidar yanlıları, Yahudi toplumunu hedef gösteren sivil toplum kuruluşları, sinagoglar önünde Antisemit gösteriler düzenleyen faşist çeteler saldırılarını açıkça yürütüyor. Bütün bu ırkçı saldırılar karşısında ise kamu görevlileri duruma müdahale etmeden, izliyor.
Öte yandan doğuda Kürtlere yönelik yürütülen etnik temizlik boyutundaki savaş, ülkede ırkçı bir iklim yaratırken, yüzlerce sivil katlediliyor; yaralıların hastaneye taşınması ve cenazelerin kaldırılması güvenlik güçleri tarafından engelleniyor. Bunun karşısında hükümet, barış talebini yükselten her kesime acımasızca bir baskı uyguluyor. Basın ve ifade özgürlüğü, demokratik tüm haklar bizzat bunları koruması gereken kurumlar tarafından ayaklar altına alınıyor.
Bu nedenle, bugün Ankara’da gerçekleştirilen “resmi” Holokost anmasından ziyade, burada toplanan aktivistlerin gerçekleştirdiği anma etkinliği son derece önemli.
Bugün burada Nazi rejiminin insanlık suçlarının tüm kurbanlarını saygıyla anarken, Yahudi yurttaşlarımıza yönelik ırkçı nefret propagandasını, Antisemit saldırıları, milliyetçiliği ve faşizmi lanetliyoruz.
Yaşanan acıların bir daha tekrarlanmaması için, Yahudi vatandaşlarımızla dayanışmamızı; Antisemitizme ve ırkçılığın her türüne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bir daha asla!
DurDe Platformu

Yorumlar kapatıldı.