İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

1564 Yılında Diyarbakır Gayrimüslimleri

Prof. Dr. Yılmaz Kurt
155 numaralı Diyarbekir Vilayeti Mufassal Tahrir Defteri kayıtlarına göre 1564 yılında Diyarbakır’ın 80 mahallesinde 6.572 yetişkin erkek yaşamaktaydı. Bu 6.572 erkekten 2.284’ü (% 34) Müslüman iken 4.268’i (% 65) gayrimüslim idi. Diyarbekir (Amid) sancağında ise toplam 34.130 yetişkin erkek yaşamaktaydı. Diyarbakır şehir merkezinde yaşayan gayrimüslimler ayrı mahallelerde izole edilmiş şekilde yaşamıyorlardı. Tahrir emini önce Cami-i Kebir Mahallesi’nden başlayarak mahallelerde yaşayan Müslüman nüfusu yazmıştı.

Daha sonra ise “Cemâʿat-ı zimmiyân fî nefs-i Amid” başlığı altında gayrimüslimler yazılmıştır.

Hacı Büzürk (Büyük Hacı) Mahallesi’nde yaşayan 60 nefer gayrimüslim Seraton Kethüdâ’nın yönetiminde yaşıyorlardı. Bunlardan 44’ü evli, 16’sı ise bekârdı. İsimlerine baktığımızda Hubyar, Ağa Han, Şems, İsfendiyar, Sefer, Yakub, Hızır Balı, Emirze, Arakil, Kulu Han, Serabyon, İstepanos, Yanik gibi isimleri görmekteyiz. Bir Gayrimüslim halkın Arslan, Kaplan, Karagöz gibi isimler alması her zaman görülebilen bir olaydır. Ancak burada olduğu gibi Ebu Said, Arab Şeh, Necmeddin, İbrahim gibi isimler alması ender görülen bir durumdur. Bu isimlere bakarak bu kişilerin Süryani asıllı olduğunu düşünebiliriz.
 Mehmed Paşa, Tabbağan, Kubbe-i Hacı Halife, İbrahim Bey, İzzeddin, Hacı Osman, Katife, Kilise-i Meryem, Molla Bahaedddin, Camiü’n-nebi, Kâfir Meydanı, Pir Kulu, Rum mahallelerinde ve mahzenlerde aynı şekilde gayrimüslim nüfus yaşamaktaydı. Bunlardan bir kısmı kiracı, bir kısmı kışlakçı olarak kayıt edilmişlerdi.
 Diyarbakır zimmileri en yoğun olarak Rum Mahallesi’nde yaşıyorlardı. Burada 152’si evli 210 yetişkin gayrimüslim yaşamaktaydı. Aynı mahallede ayrıca 35 hanede kiracı olan gayrimüslim kayıtlı idi. Mahalle adı Rum ise de burada yaşayanların Rum değil büyük çoğunlukla Süryani asıllı oldukları anlaşılmaktadır. Bunu, Yusuf, Abdulahad, Abdulmesih, Abdulabid, Murad, Davud gibi Arapça kökenli isimlere bakarak söyleyebilmekteyiz.
 Diyarbakır şehir merkezinde 1564 yılında yaşamakta olan Yahudiler ise Hrıstiyanlardan sonra ayrı olarak yazılmışlardı (v. 50b). Toplam 152 yetişkin erkekten oluşan bu Yahudi nüfus yoğun olarak Meydan-ı Nasara Mahallesi’nde (70 nefer) yaşamaktaydı.
 Defterde daha sonra “Gebrân-ı Ermeniyân” başlığı altında Ermeni nüfus yazılmıştı. Bunlar Havlı, Köprü Yapan, Ali Paşa, Şeyh Said-i Küçük gibi mahallelerde yaşamaktaydılar.
 Şehirde yaşayan 4.268 gayrimüslimden toplam olarak 78.500 akça ispençe alınmaktaydı. (18,4 akça).
1564 yılında şehirde bu kadar çok Gayrimüslimin toplanmış olmasının başlıca iki sebebi vardı:
 1.Kırsal kesim özellikle gayrimüslimler için güvenli değildi. Kırsalda 3-5 haneli Müslüman köyleri görebildiğiniz halde 3-5 haneli gayrimüslim köyü göremezsiniz. Gayrimüslimler 150-200 haneli büyük köylerde toplanarak kendilerine koruma altına alabilmişlerdi.
 2.1564 yılında Diyarbakır’dan geçen İpek Yolu hâlen canlılığını korumaktaydı. Şehirde önemli bir para akışı vardı. Mahsul-i gümrük vs. gelirlerden yılda 5.610.666 akça; şehrin 4 kapısında alınan baçlardan yılda 400.000 akça gelir sağlanması bunu açık bir şekilde göstermektedir. Bu iki sebep şehir içerisinde gayrimüslim nüfusun daha çok olmasının en önemli iki sebebi olarak düşünülebilir.
 Sözün özü: Diyarbakır şehri insanlıkla yaşıt kadim bir şehirdir. Diyarbakır insanlığın kültür mirasıdır. Tarihte Diyarbakır, Selçukluların, Artukluların, Mervanîlerin, Akkoyunluların, Karakoyunluların, Osmanlıların oldu. 1564 yılında bu şehirde gayrimüslimlerin %65 oranında yaşamakta olması Diyarbakır’ın bir Hırıstiyan şehri olduğunu göstermez. Günümüzde Kürt nüfusun şehirde çoğunluk sağlamış olması da Diyarbakır’ın Kürt şehri olduğunu göstermez. Diyarbakır tarihiyle bir Türk şehri olmakla birlikte bugün camileriyle, kiliseleriyle artık bir insanlık mirasıdır. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin boynuna borçtur.

Yorumlar kapatıldı.