İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

CHP’li Doğan Başbakan’a Sordu: “Görmez Hakkında Soruşturma Başlattınız mı?”

Ankara – CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “Cemevleri kırmızı çizgimizdir” sözlerini Meclis’e taşıyarak Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Görmez hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Selina DOĞAN
İstanbul Milletvekili
1 Kasım seçimlerinin ardından şahsınız tarafından kurulan 64’üncü Hükümet’in programında toplumdaki her bireyin yaşam tarzını güvence altına alan bir yaklaşımı benimsediğinize dair ifadeler yer almaktadır. Bu kapsamda  atılacak adımlardan bazıları Program’da şu şekilde anlatılmaktadır:
“Geleneksel irfan merkezleri ve Alevi vatandaşlarımızın inanç ve kültür temelli talepleri karşılanacaktır. Cemevleri, eğitim sisteminde bilgilendirme, üniversitelerde araştırma ve uygulama merkezleri oluşturma gibi çeşitli konularda Alevi kanaat önderleri ile diyalog içinde demokratik uzlaşı temelinde gerekli adımları atacağız. Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız.”
Yıllardır çözülemeyen “cemevleri” sorununa ilişkin Hükümet Programı’nda bu kadar açık ifadeler yer alması Alevi vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Ancak, Program’da bu kadar açıkça yer alan ifadelere karşın doğrudan Başbakanlık’a bağlı bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan şaşırtıcı karşı çıkış gelmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir gazeteye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştır:
“Bizim daima iki kırmızı çizgimiz olmuştur, bundan hiçbir zaman vazgeçmedik. Bir tanesi; Aleviliğin İslam’ın dışında bir yol olarak tarif edilmesi. Çünkü bin yıllık tarih bunu yalanlıyor, doğru olmadığını ortaya koyuyor. İkincisi de; cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi.”
Mehmet Görmez bir kamu görevlisidir. Maaşını, Aleviler dahil tüm diğer farklı din ve inançlara mensup kimselerin ödediği vergilerden almaktadır.
Tüm diğer inanç mensupları gibi Aleviler de kutsal mekan ve ibadethanelerini belirleme yetkisine ve hakkına sahiptir. Nitekim Anayasa ile güvence altına alınan “laiklik” ve “sosyal hukuk devleti” ilkeleri, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuyla ilgili verdiği kararlar da bu hususu teyit emiştir. Kararlarda bu konuda İdare’nin belirleme yetkisi olmadığı açıkça vurgulanmıştır.
Bu kapsamda;
1) Başbakanlık’a bağlı çalışan bir kamu görevlisi olan Diyanet İşleri Başkanı’nın Hükümet Programı’nda açıkça belirtilen ve hem iç hukukumuz hem de uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan bir hakla ilgili ‘kırmızı çizgi’ belirlemesinin yasal dayanağı var mıdır?
2) Söz konusu görevlinin böyle bir hakkı yok ise yetki aşımı anlamına gelecek bu açıklamadan dolayı herhangi bir idari soruşturma başlatılmış mıdır / başlatılacak mıdır?

3) Cemevlerine hukuki statü verilmesi konusunda başlatılan çalışma var mıdır?

Yorumlar kapatıldı.