İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ortak düşmanımız BOP anlayışıdır

Sedat Memili’nin analizi
Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir Haçlı Seferi olduğu defalarca ifade edildi. Üstelik Hıristiyan dünya ile Yahudilik kol kola yapıyor bunu…  İlk kez Katolik, Ortodoks, Anglikan Kiliseleri ile Yahudi dünyası birlik içindeler… Ben söyleyeyim belki bir din adamı okur da azıcık da olsa vicdanı titrer. Sekiz kez İslam ve Türk Dünyasına Haçlı Seferi düzenleyen Papa önderliğinde Katolik Hıristiyanlar, her seferinde yenildiler. Çünkü hedefleri sadece Türk ve Müslümanlar değildi. Hazır Haçlı Seferi düzenlemişken yol üzerinde bulunan Ortodoks Hıristiyanlar ile Yahudileri de yok etmeyi hedeflemişlerdir. Bu nedenle haçlı Seferleri Sırasında Yahudiler ve Ortodoks Hıristiyanlar, Müslümanlığın yanında saf tutuyorlardı. Katoliklerin emperyal saldırısı, Ortodoks, Yahudi ve Müslümanları birleştiriyordu. Dolayısıyla Katolikler hep hüsrana uğruyordu. İlk kez 1530 Yılında Katolik ve Ortodokslar, tehlike gördükleri Müslümanlığı (ki bu kavram Ortadoğu Coğrafyasında yaşayan bütün ulusları kapsar)  dünya sahnesinden silmek için ihtilaflı oldukları 28. Ana maddeyi askıya alıp birleştiler. Bu anlaşmaya Augsburg İman İkrarı” dendi. Yıllar sonra da aralarına Yahudileri de kattılar. Önce şunu bilmen lazım sayın din adamı: Bu gün adına kısaca (BOP) denen Büyük Ortadoğu Projesi’nin arkasında olmak direk Müslümanlara (Kürtlere, Türklere)  karşı savaşmak demektir.

Sedat Memili’nin analizi
MÜSLÜMAN DÜŞMANLIĞI HIRİSTİYANLIĞI BİRLEŞTİRDİ
BOP MÜSLÜMANLIK KARŞITIDIR
ÜLKENİN MUTLULUĞU BİRLEŞMEKTİR AYRIŞMAK DEĞİL
ORTAK DÜŞMANIMIZ BOP ANLAYIŞIDIR
Savaş Tanrısı var da Barış Tanrısı neden yok?
“Para Tanrısı” veya “Çıkar Tanrısı” da yoktur. Bu kadar inanç içerisinde parasını paylaşamayan insan, Tanrısını paylaşmıştı. Para herkese yetmez ancak Tanrı herkese yeterdi. Para bir değişim, Tanrı inancı ise yönetim aracıydı.
Parayı kendi hazinelerinde kendileri için saklayan idareciler Tanrı inancını saklamadan paylaşmışlardır…”
Tanrıya İnanç, inanan saf ve temiz insanların yüreklerine akarken, bunun parası, idarecilerinin hazinelerine akmakta idi.
untitled-4-001.gif
KAYNAKLAR YETMEZ GÖKYÜZÜ HERKESE YETER
Halk Tanrısı adına savaşırken bir takım egemen güçler parası adına savaşıyordu…”                   
“Savaş Tanrısı Teşeba’nın himmeti boldu ve kendisi uğruna ölen herkese yeterdi. Gökyüzü genişti ve bütün ruhlara yer vardı…
Yeryüzünü halkıyla insanca paylaşmaya yanaşmayan, kral ve din adamları, gökyüzünün sonsuz boşluğunu kendileri uğruna ölen insanların ruhlarına vaat ediyorlardı….”
Urartu Kralı !. Sarduaris, kendisine “Yığınları  Kralı” adını vermiştir. Halkı onun için bir yığın, kendisi de yığınların kralı idi.
Kral Sahip, Yığın ise Maldır.
“Yığınlara kralı adına ölmek yakışır; krala ise yığını adına yaşamak…”
Katliamları dehşetle izleyince 1998 yılında yayınlamış olduğum “Kendini Arayan Tanrı” kitabımdan paragraflar geldi aklıma. 18 yıl önce yayınlanmış kitabımı yeniden kabaca gözden geçirdim. Ardından 2000 yılında yayınlanmış olan “Musa’da Böyle Buyurdu” kitabının sayfalarını karıştırdım.
Bu kadar olay oluyor ve İsrail gündemde yok. Sanki “İsrail” diye bir devlet yeryüzünde yok…
Sanki Büyük Ortadoğu Projesi” gibi bir proje yok… Ve sanki bu projeye uygun olarak İsrail’in Akdeniz’e açılması planı uygulanmıyor.
untitled-6-002.gif
Şu soruyu da soralım.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir Haçlı Seferi olduğu defalarca ifade edildi. Üstelik Hıristiyan dünya ile Yahudilik kol kola yapıyor bunu…  İlk kez Katolik, Ortodoks, Anglikan Kiliseleri ile Yahudi dünyası birlik içindeler.  
HIRİSTİYAN VE YAHUDİLER BİRLEŞİYOR
Ara bilgi: TV’lerle para karşılığı halkı aldatmakla görevli din adamları bunları bilmez, çünkü onların kıblesi dolar inandıkları güç ise servettir. Ben söyleyeyim belki bir din adamı okur da azıcık da olsa vicdanı titrer. Sekiz kez İslam ve Türk Dünyasına Haçlı Seferi düzenleyen Papa önderliğinde Katolik Hıristiyanlar, her seferinde yenildiler. Çünkü hedefleri sadece Türk ve Müslümanlar değildi. Hazır Haçlı Seferi düzenlemişken yol üzerinde bulunan Ortodoks Hıristiyanlar ile Yahudileri de yok etmeyi hedeflemişlerdir. Bu nedenle haçlı Seferleri Sırasında Yahudiler ve Ortodoks Hıristiyanlar, Müslümanlığın yanında saf tutuyorlardı. Katoliklerin emperyal saldırısı, Ortodoks, Yahudi ve Müslümanları birleştiriyordu. Dolayısıyla Katolikler hep hüsrana uğruyordu. İlk kez 1530 Yılında Katolik ve Ortodokslar, tehlike gördükleri Müslümanlığı (ki bu kavram Ortadoğu Coğrafyasında yaşayan bütün ulusları kapsar)  dünya sahnesinden silmek için ihtilaflı oldukları 28. Ana maddeyi askıya alıp birleştiler. Bu anlaşmaya Augsburg İman İkrarı” dendi. Yıllar sonra da aralarına Yahudileri de kattılar.
Önce şunu bilmen lazım sayın din adamı: Bu gün adına kısaca (BOP) denen Büyük Ortadoğu Projesi’nin arkasında olmak direk Müslümanlara (Kürtlere, Türklere)  karşı savaşmak demektir.
Hem Müslüman olup hem de şu veya bu şekilde BOP’u desteklemek, Müslümanlığa dolayısıyla Kürtlüğe ve Türklüğe düşmanlıktır. Bunu anlamak için çok basit mantık yürütmen yeterlidir. Hani Alevileri, Sünnileri vs yazıp listeyi uzatmak istemiyorum. Hepimizin düşmanı ortaktır. )
untitled-2-002.gif
TEVRAT’A GÖRE KATLİMİZ VACİP
Şimdi gelelim İsrail’in sessizliğine:
BOP’un Eş Başkanı olduğunu çeşitli platformlarda dile getiren kişi aynı zamanda “İsrail Cesaret Madalyası” almış tarihin ilk Müslüman devlet adamıdır. Hiçbir şeyi uydurmuyorum, sadece durum tespiti yapıyorum.
General Moşe Dayan (1973 Savaşında İsrail Savunma Bakanı)  1967 yılında Jarusalem Post Gazetesi’ne demeç veriyor: “Eğer biz Tevrat’a sahipsek, bizler kendimizi tevrat’ın halkı olarak görüyorsak, Tevrat’ta vaat edilen bütün topraklara sahip olmak zorundayız…”
Peki ne demek istiyor Moşe Dayan? Kendi inancına göre Moşe Dayan haklı. Tevrat, kutsadığı ve bütün ırklara efendi tayin ettiği İsrail halkı için şu vaatte bulunuyor:
O günde Rab Abramla (Hz. İbrahim) ahdedip dedi: Mısır Irmağı’ndan Büyük ırmağa, Fırat Irmağı’na kadar bu diyarı, Kenileri, ve Kennizileri, ve Kadmonileri, ve Hittileri, ve Pezizzileri, ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları, Gırgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim” (Tevrat/ Tekvin, Bab 15:18-21)
Arkadaş, Müslümanım diyorsan gereğini yap, gereğini yapmıyorsan “Müslümanlığın” adını ve şanını rahat bırak.
untitled-7-001.gif
BÖLÜNME BOP’A HİZMETTİR
Tevrat’a göre, bir Yahudi’nin gelip benim memleketimi işgal etmeye çalışıp kana bulamasını belki hoş görebilirim; en azından şöyle düşünürüm, inancının gereğini yapıyor…
Peki sen neyin gereğini yapıyorsun.
Bu gün Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbine hançer saplandı.
Birlik olmuyorsan;
Gördüğün Kürde, Türk’e, Alevi’ye, Sünni’ye vs… saldırıyorsan,
Eline silahı kapıp komşunu gözlemeye başlamışsan
Çevrene, yurttaşına, komşuna, arkadaşına hoş görü ile bakmak yerine kalbini kin ve nefretle dolduruyorsan;
BOP’un ve Moşe Dayan anlayışının tuzağına düşüyorsun demektir.
Şunu bil ki bizi aldatıyorlar; kandırıyorlar…
Senin ya da benim aldanmış olduğumun hiç önemi yok, birimiz bile aldansak, ülke düşmanlarının işine yarar.
untitled-10-001.gif
Tevrat, onlarca yerde bu coğrafyayı İsrailoğulları’na vaat ettiğini yazmaktadır. Ey din adamları Allah Aşkına eğer birazcık bilginiz ve vicdanınız ve hatta aklınız varsa bu konuda da insanları bilgilendirin. Eğer bunları söylediğiniz zaman işsiz kalacağınızı düşünüyorsanız; demek ki bir akıl tuzağı içindesiniz.
Devletimin kalbine yapılan saldırı için beylik laflar etmeyeceğim.
Ama şuna hakkım var;
Beni kim öldürüyor? Bunu bilmek istiyorum.                       
Bu bilgiyi bu devleti yönetme iddiasında olanlar vermek zorundadır.
Bunu bilmek benim yurttaşlık hakkımdır.
Düşmanımın kim olduğunu bilmek benim hakkımdır.
untitled-8-003.gif
İNEKLER ANLAŞIYOR İNSANLAR ANLAŞAMIYOR
İzninizle yeniden “Kendini Arayan Tanrı” kitabının satır aralarına dönüyorum.
Tanrı Marduk, kendi huzuruna gelmiş bir inanıra: “kainatı biz yarattıysak, siz niçin sınırlara böldünüz? Çizdiğiniz sınırlar içerisinde kalanlara dost, dışında kalanların düşman olmasını biz istemedik. Asur’dan ineği ile Babil’e gelen bir adam, ineği olan bir Babilli ile karşılaştığında, inekler anlaşıyor ama siz insanlar anlaşamıyorsunuz.
Tüm zamanınızı doğayı ve değer yargılarını ve inançlarınızı bölüm parçalamakla tükettiniz. Yaşadığınız bu güzelim dünyayı, önce kıtalara, sonra devletlere, eyalet, şehir ve kasaba hatta köy ve mahallelere kadar ayırdınız. Ayırdığınız mahallenin arazilerini bile daha küçük parçalara ayırarak görünmez sınırlar çizip, bu sınırlar içerisinde kendinizi yaşamaya tutsak ettiniz.
Sınırları hayali olan bu toprak parçalarında aynı dili konuştuğunuz halde anlaşamadınız. Hayali sınırlar dışında kalanlar da başka dilleri konuştular. Başka Tanrılara inanıp, başka değer yargılarının tutsağı oldular.
Anlaşılacak dünyayı anlaşılmayacak dünyaya çevirdiniz.
Her kavim kendi inanç ve değerini, varlığın temeli olarak gördü komşusunu dinlemedi ve saymadı. Evrensel bir körlük içerisinde, tüm mutsuzlukların nedeni olarak biz tanrılar ve inançlar gösterildi.
Bu bölünme ve parçalanmalar içerisinde sorunun gerçek nedeni bu sorunları yaratanlarca gizlendi. Mutlu ve insanca bir yaşam için ortaklaşa üretim ve paylaşım olmasın, güçlü daha çok pay alsın diye yaratılan bu kargaşada, saysız insan kurban edildi ve hala edilmektedir.
İnsan aklı, bütünleştirme yerine, bölüp parçalamayı seçtiği müddetçe bu sorunların kısır döngüsünden asla kurtulamayacaktır…”
untitled-13.gif

http://www.adanamedya.com/ortak-dusmanimiz-bop-anlayisidir-70244h.htm

Yorumlar kapatıldı.