İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Ermenicisiniz’ siyasetine sarılmak

ALIN OZINIAN*
AKP’nin, geçtiğimiz seçimlerde tek başına iktidar olamaması ve HDP’nin ulaştığı oy oranından kaynaklanan rahatsızlığı Türkiye’ye karanlık ve kötü bir süreç  olarak geri döndü. Çatışmalar ve ölüm haberleri dolu bu dönemde “Ermeni” konusu, yine de gündemi “işgal” etmeyi başarabiliyor. HDP’nin oyları, Kürt hatta PKK partisi veya bölücü, diyerek azaltılamayınca Kürt’e “Kürt’ten daha kötü” ve halk tarafından daha da lanetlenecek bir kusur bulmak gerektiğini anladılar. O da Ermenilikti. Bu şekilde iki kuş rahatlıkla vurulabilirdi.  HDP “Ermenileştirilince” daha sevimsiz bir hal alır, politik arenada yalnızlaşır ve “içimizdeki, kafamıza yatan, makbul Kürtler” canımız ciğerimiz siyasetine devam edilebilirdi.

Tabii burada durup düşünmek, belki de bir parantez açmak gerekebilir. Acaba Kürtlerin bir kısmı iddia edildiği gibi Ermeni soyundan geliyor olabilir mi? Kendini Kürt olarak tanımlayan kişilerde Ermenilik var mı? Kuşkusuz bir kısımda var. Olabilir. Aynı kendini Türk olarak tanımlayanların bazılarında olabileceği ve olduğu gibi.
Anadolu coğrafyasında saf kanlılıktan bahsedilemeyeceği bir tarafa Ermeni soykırımı sırasında yetim kalan kız çocuklarının bölgedeki Türkler ve Kürtler tarafından evlat ya da eş edinildiği çok bilinen bir gerçek. Ninelerinin Ermeni olduğunu itiraf eden Türklerin, Alevilerin, Kürtlerin son 10 yılda yayımlanan çok kitap ve makalesi var. Burada asıl sorun tüm bu olup bitenden Kürtleri sorumlu tutmak ve bu melezliğin sadece Kürtlerde olduğunu düşünmek. Kürt halkının Ermeni kızlarına neden “sahip çıktığını” görmezden gelmek, aslında hepiniz “Ermeni’siniz” demek, geçmişte neler olduğunu çok iyi biliyoruz demenin “bilinçsizce” bir dışa vurumu.
HDP’nin genel seçimler için hazırladığı seçim bildirgesinin de böyle lanetlenmesi yine bu yüzden. HDP’nin bildirisi “bizi seçin, para dağıtacağız” kadar sığ olmayıp, evrensel değerler çerçevesinde şekillendiğinden dolayı birçok kesimde anlaşılmıyor ve kabul görmüyor. Aslında bu bildirge ile Cumhuriyet tarihi içinde şekillenen ve son 10 yıldır gücünden bir şey kaybetmemiş bu statükonun tehlikeye girmesi söz konusu. O zaman bu konuya da “Ermeni belasını” bulamak en kolay ve meyve vermesi muhtemel metotlardan biri.
HDP’nin “Ermenistan’a uygulanan ambargo kalkacak ve sınır açılacak” sözlerini Ermenistan’a toprak verilecek, asıl amaçları belli oldu şeklinde yorumlamak ve kamuoyuna servis etmek HDP’yi karalamak için hoş ve vatandaşın hızla tepki vereceği bir yol.
“Ermenistan sınırını açmak” konusunu şeytanlaştıranlar ile geçmişte Alparslan Türkeş ve Turgut Özal’ın da bu konu ile yakından ilgilendiğini ve mevkidaşları ile açık ve gizli görüşmeler yapıldığını hatırlamak bile istemiyorlar. 90’lı yılları hatırlamakta zorluk çekiyor olabilirler fakat sadece birkaç yıl önce Türkiye tarafından dolaba kaldırılan “futbol diplomasisini” hatırlamıyor olamazlar. Cumhurbaşkanı Gül’ün, Dışişleri Bakanı Babacan’ın hatta Davutoğlu’nun Ermenistan’a gelip, özellikle sınır konusunu görüşmüş olduklarını unutmuş olamazlar.
Futbol diplomasisi sırasında “Onlar da bizim insanımız, Anadolu’nun çocukları, bizim diasporamız” denilen Ermenilere vatandaşlık verilebilir haberlerini de mi unuttuk? AKP döneminde şu ya da bu şekilde restore edilen Ermeni kiliselerini, Cumhuriyet tarihinde ilk defa alıkonulan vakıf mallarının iadelerini de mi hatırlamıyoruz? Dinler diyaloğu yemeklerini, Ermeni patriklerine yapılan ziyaretleri… AKP’nin diğer konuları olduğu gibi “Ermeniler ile açılım” konusunu kapattıktan sonra şimdi aynı siyasete soyunan HDP’yi “Ermenicilikle” suçlaması gerçekten trajikomik. Kaldı ki o dönem bazı Kürt liderlerin Ermeni diasporasını ne ağır ithamlar ile suçladığını hatırlayalım…
HDP’nin, “Soykırım, infaz, kayıpların araştırılması için hakikat komisyonları kurulacak” sözü partinin 1915 Ermeni katliamlarını resmen kabul edeceği olarak algılandı. Böyle algılanması çok mu yanlış? Yanlış değil, fakat gerçekçi de değil. Ayrıca burada tam olarak  1915’te yaşananların da kastedildiği çok açık ve net değil. Kaba tabirler ileride “geri dönüş” yapılabilmesine olanak veren “Madımak da infazdır, Soma da katliamdır” olarak açıklanabilecek bir söylem. Yakın zamanda bakan olan Konca’nın önce gazeteciler ile bir konuşmasında “1915’te Ermenilere katliamlar yapıldı” dedikten sonra gelen tepkiler üzerine “ben soykırım” demedim düzeltmesini hatırlarsak gelecekte de benzer durumların yaşanması muhtemel.
Her şey bir tarafa “komisyon” sözcüğü her ne kadar uluslararası jargonda “çözümlenmeyecek konu için yaratılan tartışma grubu” tasvirini hatırlatsa da çağrıştırdığı daha önemli bir şey var. AKP hükümetinin imzaladığı, Türkiye-Ermenistan protokollerinde kurulması düşünülen çalışma gruplarından biri de “Tarih Komisyonu” idi. Anlatılana göre bu komisyon oturup, 1915’te ne olmuştur diye tartışacaktı. Bu komisyon konusu o kadar ciddileşmişti ki, iki taraftan katılacak tarihçilerin isimleri bile zikredilmeye başlanmıştı.  Kısaca şimdi “Bunlar zaten Ermeni” denilen parti yetkililerinden önce bu “parlak fikir” başkalarının da aklına gelmişti…
Her hoşumuza gitmeyen kişiyi yermek için “Ermenilikle” suçlamadan önce sanıyorum AKP milletvekili ve yazar Esayan’ın dediklerine kulak kabartmalıyız. “… İttihatçılar tehciri gerçekleştirirken, dindar Müslüman komşularımız ve haysiyetli Osmanlı devlet görevlileri bizim dedelerimizi ölümden kurtarmışlardı. İşte o haysiyetli damarın bugünkü temsilcisi AK Parti’dir. Bu nedenle, 1915 için taziye yayımlama sorumluluğunu da Sayın Erdoğan yerine getirmiştir.”
Öyle ki madem eşit vatandaşlık ya da geçmişle masaya oturma konularında ileri gitmemeye karalıyız o zaman “siz Ermenicisiniz” ya da “sizde Ermeni kanı var” diye sadece Kürtlere ve HDP’ye yüklenmek adil değil. Halaçoğlu “Elimde yüksek bürokratik mevkilerdeki gizli Ermenilerin listesi var” dediği yıllarda hatırlarsınız HDP diye bir parti yoktu. Sadece HDP’nin değil AKP, CHP hatta MHP’nin genel seçim ya da yerel seçimlerde listelerine Ermeni adaylar aldıklarını biliyoruz. Öyle ki Türkiye’de her partinin ister beğenelim ister beğenmeyelim “Ermeni siyaseti var” hatta vaatleri var. Kimin ne kadar samimi olduğu konusunu ise Ermenilere bırakmak en iyisi. Onlar karar versin.
*Araştırmacı-Yazar

Yorumlar kapatıldı.