İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Gülbenkyan Ailesinin Çukurova’daki Çiftliği

Cezmi Yurtsever
-Ermenilerin önde gelen zenginlerinden Kalost Gülbenkyan, Osmanlı’nın son döneminde Ceyhan’ın Dikilitaş köyünde 5 bin dönüm civarında çiftlik arazisi aldı.
-Ermenilerin Çukurova’da toprak satın almalarının arkasında yörede Kilikya Ermeni Devletini canlandırma düşüncesi de vardı.
-Kalost Gülbenkyan, Musul Petrollerinin Osmanlı’dan koparılması ve %-5 komisyon alarak batılı şirketlere geçmesine aracılık da yaptı.
(Gülbenkyan’a çok çamur atanlar oldu ama bu yeni. Nereden çıktı 5000 dönüm çiftlik arazı alarak Ermeni devleti kurmak. Devlet ne zamandan beri çiftlik arazilerinde kuruluyor? Aklı başında birilerine söylense deli saçması diye insanı tefe koyarlar. Ne diyelim Ermenilere saldırmak hem moda hem de Ermeniler kolay hedef. HYETERT)

Nisan ayı 2007 içinde Ceyhan’dan Adana’ya gelerek beni evimde ziyaret eden İbrahim Özdemir, mensup olduğu Cerit aşireti hakkında bilgiler verdi. “1930 doğumluyum. Ceyhanbekirli köyünden ve Cerit aşiretindenim. Köyümüzün içinde ve Ceyhan nehri kıyısındaki dikilitaş’ın hikayesini sana anlatayım.Benim bilgilerimin kaynağı aşiret tarihini iyi bilen Avşar Enver ağa’ya ve Cerit Kürt Ali Ağa’nın anlattıklarına dayanır. Onlara da büyükleri anlatmıştır. Bizim aşirete Cerit denmesinin sebebi, hızlı at koştururlarmış. Atın karnının altına girerek düşmanla savaşırlarmış. Cirit oynayanlar, at koşturanlar Cerit ismini almışlar. Bu isin bize Horasan’da iken verilmiş.
Tecirli’den bir çocuk  varmış. Avşar aşiretine kapılanmış. Çocuk büyümüş,delikanlı olmuş. Avşar beyinin de güzel bir kızı varmış. Kız çocuğa aşık olmuş.”Babam beni sana vermez. İyisi mi beni kaçır”. Delikanlı kızı kaçırmış. Kozanoğlu’na, karsantıoğlu’na uğramış. Yalak köyünde Seydioğlu’nun yanına gelmiş.Seydioğlu “Bir kuş bir çalıya konmuş. Burada kal” demiş.
Avşar beyi kızının kaçarıldığını haber almış. Ve aşiretin en büyük kavgacısı, eşkiyabaşı Cin Yusuf’a “Kızı al getir, kaçıranı da öldür” görevi vermiş. Cin Yusuf iz sürerek adamları ile beraber Anavarza’yı geçip, Ceyhan nehrinin kıyısındaki Ceyhanbekirli’ye Seydioğlu’nun obasının yanındaki höyük tepeye gelmiş ve  Seydioğlu’na haber salmış “- Atım için saman ver, bir gecelik de bir avrat gönder”.  Seydioğlu, Cin Yusuf’un kavga için geldiğini öğrenince korkuya kapılmış, anasına konuyu açmış. Anası:” Yarın har bedecen, harbi’yi (elle atılan ucu sivri ok gibi savaş aleti) göğsünden yiyecen. Arkandan yersen hakkımı helal etmem” der. Kavga günü geldiğinde Cin Yusuf ile kızı kaçıran Danacı  at sırtında meydana çıkarlar. Danacı hızla hareket ederek Cin Yusuf’un arkasına geçer. Elindeki harbiyi atarak Cin Yusuf’u göğsünden vurur. Cin Yusuf ölürken “Beni Danacı vurdu. Nam Seydioğlu’nun oldu” der. Öldüğü yere iki taş dikerler. Dikilitaş adı da buradan gelir. Diğer ismi Avşar mezarlığıdır.
Dikilitaş’ın olduğu yere zamanın Adana Valisi gelir. Höyüğün oradan ırmağa doğru bir kanal açtırır. Ve tarlanın tapusunu üzerine alır. Sonra Vali’nin tarlasını Ermeni Kalost Gülbenkyan alır. Gülbenkyan zengin birisi imiş. Avrupa’dan iki fayton arabası getirmiş. Birisini de Adana Valisine hediye etmiş. Kalost, Adana’dan Ceyhan’a ve çiftliğine faytonu ile gelirdi. Tapusu 1000 küsür dönüm idi. 1915’de Kalost gitmiş, 1926 yılında onun arazisinin bir kısmı hazineye alındı, bir kısmı da Muş muhacirlerine verildi”.
İbrahim Bey’in açıklamaları tarihin derinliklerinde sisler arkasında kalmış olayların hatırlanması idi. Özellikle onun açıkladığı Kalost Gülbenkyan olayı önemli idi. Çünkü,Gülbenkyan, Abdülhamit zamanında sarayda görevli bir Ermeni’nin oğlu idi. Avrupa’da jeoloji tahsili yaptı. Osmanlı ülkesinde özellikle Musul- Kerkük yöresinde zengin petrol kaynaklarının bulunduğunu öğrendi. Abdülhamit’in tahttan indirilmesinden sonra 1910’lu yıllarda Türk Petrolleri Şirketini (Turkısh Petroleum COMPANY) kurarak  imtiyaz hakları elde etti. Batılı şirketler ile birlikte hareket ederek kendisine %-5 hisse ayırdı. Adı geçen Gülbenkyan’ın Adana şehir merkezine yerleşerek Ceyhan nehri kıyısında arazi satın alması tarım ve ticari faaliyetler için değil, diğer Ermeni zenginlerle birlikte topraklar satın alıp, Ermeni göçmenler yerleştirerek bölgenin ekonomisi ve sosyal hayatında söz sahibi olmak zamanı geldiğinde de Çukurova’da Ermeni Devleti kurulmasını sağlamak içindi.

Yorumlar kapatıldı.