İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Günümüzde sol ne anlama geliyor?

Haşmet Babaoğlu
Bugün… Bu çağda… Günümüzde…  Sol, esaslı olarak tek bir işlev ve anlam taşıyor. Seküler kültür; yani modernitenin “ruhsuz” iktidarı sol siyasetin sırtında ilerliyor. Merhametini kaybetmiş dünyada vicdanın sesi olmak; ürkünç kalabalıklara karşı “seçkin birey”in savunucusu olmak falan hep işin vitrini. Kapitalizmin efendileri solu sekülerizme hamallık etsin diye kullanıyor… Sol adına verilen onca kavga gürültü, çekilen onca acı gerçekte ne adalet, ne demokrasi, ne özgür kimlik, ne de antikapitalizm mücadelesine dayanıyor! Bu kavramların hepsine yazık oluyor. Esas hikâye seküler hayat tarzı… O da beach club’larda yan gelip yatarak korunacak değil ya…O hayat tarzına bütün varlığını yatıran küresel kapitalizm, korumak için sahaya solcuları sürüyor. Keşke bunu bilsek de en azından birbirimizi aldatmasak!

***
Ultra-sol, demokratik sol, liberal sol, sosyal demokrat sol, evrenselci sol, ulusalcı sol, vd.
Aralarındaki ciddi farklara rağmen hepsinin temel özelliği şu: Artık dünyaya inandırıcı bir eylem teklif etmekte zorlanıyorlar.
O çağlar kapandı.
Halkların bu konudaki uyanışını bir yana bırakın…
Zaten en militan solcu bile varlığının çaresiz bir “mızmızlanma”dan öteye uzanmadığının farkında.
Her solcu eylem ve iktidar denemesi kapitalizmin efendilerinin ellerini ovuşturmasına yol açıyor. Çünkü rüya çarçabuk kâbu- sa dönüşüyor (Bkz. Syriza)
Efendiler ikide bir isyan edecekmiş numarasına yatan kölelerini seviyor tabii.
Bu diyalektikten radikal bir şey çıkar mı hiç?
Solun radikalliği o yüzden yalandır; kan ve gözyaşından başkasına yol açmaz, selamet taşımaz.
***
Bugün…
Bu çağda…
Günümüzde…
Sol, esaslı olarak tek bir işlev ve anlam taşıyor.
Seküler kültür; yani modernitenin “ruhsuz” iktidarı sol siyasetin sırtında ilerliyor.
Merhametini kaybetmiş dünyada vicdanın sesi olmak; ürkünç kalabalıklara karşı “seçkin birey”in savunucusu olmak falan hep işin vitrini.
Kapitalizmin efendileri solu sekülerizme hamallık etsin diye kullanıyor.
***
Bütün dünyadan söz ediyorum.
Ama elbette Türkiye’den ve çok güncel bölgesel gelişmelerden de söz ediyorum.
Der Spiegel’de kapak olan “seküler kadın gerilla” (!) fotoğraflarının taşıdığı derin anlamdan…
Nişantaşı’yla HDP ve PKK’yı aynı hizaya sokabilen sosyal ortaklıktan…
Ulusalcı solcuyla kripto muhafazakârı kan kardeşi yapıveren tezgâhın zemininden…
Batılı zihinde “acaba Esad’a dokunursak ölümcül bir hata mı yapmış oluruz?” duygusu uyandıran rejimle “benzeşlik” izleniminden…
Ve daha birçok şeyin birleştiği ana çizgiden söz ediyorum. “Sol Müslümanlar veya “sol Hıristiyan ilahiyat” gibi oluşumların anlayamadığı şey de bu.
O sağlı, sollu yelpaze yok artık.
Ruhbanlık ne kadar berbatsa, karşısında saf tutan solcu ruhsuzluk da o kadar kötü!
Çünkü sol “evrenselleşme” kisvesi altında insanın ruhsal erozyonuna hizmet ediyor.
***
Uzun lafın kısası şu…
Sol adına verilen onca kavga gürültü, çekilen onca acı gerçekte ne adalet, ne demokrasi, ne özgür kimlik, ne de antikapitalizm mücadelesine dayanıyor!
Bu kavramların hepsine yazık oluyor.
Esas hikâye seküler hayat tarzı…
O da beach club’larda yan gelip yatarak korunacak değil ya…
O hayat tarzına bütün varlığını yatıran küresel kapitalizm, korumak için sahaya solcuları sürüyor.
Keşke bunu bilsek de en azından birbirimizi aldatmasak!

Yorumlar kapatıldı.