İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

14. İstanbul Bienali’de Ermeniler

Ön hazırlıkları büyük bir gizlilik içinde yürütülen  14. İstanbul Bienali, 5 Eylül’de star verecek.  “Tuzlu Su” başlığını taşıyan Bienal’in küratörü Carolyn Christov-Bakargiev, 18 Ağustos’ta Blouin Artinfo’ya verdiği söyleşide “Bu, neredeyse ruhani bir sergi. Bu ruhlar tarihten, Ermenilere ve Rumlara karşı yapılan etnik temizlikten geliyor” diye konuştu.

Agos’ta yer alan habere göre, Bienalde Ermeni Soykırımı ve onun sonrasında gelişen süreçlere gönderme yapan çok sayıda iş olduğu öğrenildi. Bienalin büyük bir kısmı, değişik yerlere bulunan bireysel sunumlardan ibaret. Bu, kişisel projelerden oluşan bir grup sergisi . Bienal mekânları arasında, müze ve sanat kurumlarının yanı sıra, Büyükada’daki Troçki Evi, Rumeli Feneri, dükkân, tekne, otopark gibi sıra dışı mekânlar da var.
14. İstanbul Bienali’nde, şuanda devam etmekte olan 56. Venedik Bienali’nin Ermenistan Pavyonu’nda işleri sergilenen Haig Aivazian, Anna Boghiguian, Hera Büyüktaşçıyan, Rene Gabri & Ayreen Anastas ile, Türkiye Pavyonu’nda da kişisel sergisi bulunan Sarkis yer alıyor.
“Agos”taki makale şöyle sonlandırılıyor “Açılış yaklaştıkça, bienalde, Ermeni Soykırımı ve onun sonrasında gelişen süreçlere gönderme yapan çok sayıda iş olduğu açığa çıkıyor. Bunlardan biri, Michael Rackowitz’in, Yıldız Sarayı, Emek Sineması gibi yapıların süslemelerini yapan kartonpiyer ustası Garabet Cezayirliyan’dan esinlenerek yaptığı çalışma.
 İstanbul’da Cezayirliyan’ın izini süren Rackowitz, işini, Türkiye’nin son Ermeni köyü olan Vakıflı’dan gelen kalıntılarla birleştiriyor. Yaşamını Mexico City’de sürdüren sanatçı Francis Alys ise, Kars’ın Ani ilçesinde yaşamış olan kuşların seslerini taklit ederek, artık o bölgede görülmeyen kuş türlerini çağırırken, bölgeden göçe zorlanan Ermenilere de sesleniyor. Udi Hrant üzerine uzun soluklu bir araştırma yapan ve bu araştırma sonucunda ortaya çıkan kavramsal heykeli Venedik Bienali Ermenistan Pavyonu’nda sergileyen Haig Aivazian, İstanbul Bienali için bir performans işi hazırlamış. Performans dâhilinde Beyoğlu Üç Horan Kilisesi’nin korosu, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda Udi Hrant’ın da okuduğu bir geleneksel şarkı seslendirecek.
Aslı Çavuşoğlu’nun bienal için ürettiği projede, artık kullanılmayan eski bir Ermeni tekniğiyle, böceklerden kırmızı boya elde ediliyor. Agos gazetesi ve Hrant Dink Vakfı’nın eski binasını proje mekânı olarak kullanan Ayreen Anastas ve Rene Gabri, binanın geçmişine de gönderme yaparak, burayı bir hakikat merkezine dönüştürecekler. Hrant Dink Vakfı’nın yeni yeri olan Anarad Hığutyun Binası’nın da bienal duraklarından biri olduğunu da not düşelim.”

Yorumlar kapatıldı.