İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Papa’nın Ortadoğu Gezisi

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu  / Galatasaray Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler
Papa’nın ziyareti, buraya kadarki kısmı bakımından bile çok önemli mesajlar taşıyor. Öncelikle Papa, radikal olmayan Müslüman dünyayı muhatap aldığının altını çiziyor ve IŞİD ya da El Kaide gibi örgütlerle ortak mücadele verilmesine işaret ediyor… İkinci olarak Papa Françis’in sadece Katolik değil Ortodokslara yönelik “kazanma” politikasının uygulanmakta olduğu anlaşılıyor. Ermenistan lehine yaptığı çıkışları da hatırlarsak, Vatikan’ın İstanbul’u muhatap aldığını, ancak Moskova’yı epeyce dışladığını söylemek yanlış olmaz. .. Papa’nın üçüncü mesajı da, İsrail’e yönelik… Mülteci kampına yapılan ziyaret ve bazı mülteci ailelerle yenen yemekler, alenen İsrail’in Filistinlilere karşı uygulamakta olduğu şiddet siyasetinin çıkışı olmayan yol olduğunu hatırlatmaya yönelik.

***
Geçtiğimiz günlerde, Ortadoğu’da ilginç bir gelişme yaşandı. Papa Françis, 13 Mayıs’ta Filistin devletini resmi olarak tanıdığını ilan etti. Tanıma, karşılıklı diplomatik temsilciliklerin açılması gerçekleşmeden yapılan açıklamalarla hayata geçen bir süreç olmamakla birlikte, konu Filistin olduğunda atılan her adımın anlamlı olduğunun altını çizmek gerekir.
Bu açıklamadan bir kaç gün sonra Papa, Ortadoğu gezisine başladı ve ilk durağı Ürdün oldu. Nüfusun yaklaşık %3’ünün Hıristiyan olduğu bu ülkeye yapılan ziyaret, çoğunluğu Ortodoks olan Hıristiyanların gönlünü kazanma amacıyla birlikte, Müslüman- Hıristiyan yakınlaşmasını amaç edinmiş bir Papalık profili ortaya koydu. Ürdün’de Müslümanların büyük çoğunluğunun Sünni olduğu düşünülürse, Papa özellikle Sünni dünya ile Vatikan’ın arasında iyi ilişkiler hedefliyor denebilir.
Kabul etmek gerekir ki, hangi siyasi ya da dini lider olursa olsun Müslümanların, özellikle de Sünnilerin kalbini kazanmak istiyorlarsa Filistin konusunda açık bit tutum göstermek durumundalar. Anlaşılan Papa da bu kuralı uyguladı ve Filistin devletinin tanındığına dair açıklamayı, geziden hemen önce yaptı; ancak bir çok liderden farklı olarak bir adım daha fazlasını atarak, açıklamasını fiilen hayata da geçirdi.
Filistin’e doğrudan seyahat
Ürdün’den sonra Papa, Beytullahim’e geçti. İsrail üzerinden değil de doğrudan gerçekleşen bu ziyaret, Papa’nın Filistin’i İsrail’den bağımsız bir siyasi oyuncu olarak gördüğünü ortaya koydu. Filistin de Papa’yı resmi devlet töreniyle karşılayarak bu durumu teyit etti. Ayrıca Papa resmi görüşmelerini Mahmud Abbas ile yaptı; böylece devlet başkanı olarak da kimi tanıdığını göstermiş oldu.
Papa’nın ziyareti, buraya kadarki kısmı bakımından bile çok önemli mesajlar taşıyor. Öncelikle Papa, radikal olmayan Müslüman dünyayı muhatap aldığının altını çiziyor ve IŞİD ya da El Kaide gibi örgütlerle ortak mücadele verilmesine işaret ediyor. Ancak bu arada Hamas’ı hangi kategoriye koyduğunun açıklık kazanmadığını da belirtmek gerekiyor.
İkinci olarak Papa Françis’in sadece Katolik değil Ortodokslara yönelik “kazanma” politikasının uygulanmakta olduğu anlaşılıyor. Ermenistan lehine yaptığı çıkışları da hatırlarsak, Vatikan’ın İstanbul’u muhatap aldığını, ancak Moskova’yı epeyce dışladığını söylemek yanlış olmaz. Bu, hali hazırdaki Rusya politikalarına açık bir karşı çıkış olarak bile değerlendirilebilir.
Papa’nın üçüncü mesajı da, İsrail’e yönelik. Filistin’deki gezisi sırasında 1949’da inşa edilen el- Deişeh mülteci kampını ziyaret etti. Batı Şeria’da bulunan bu kampta yaklaşık 9 bin Filistinli yaşıyor. Önce 24 Şubat’ta İsrail bu kampa baskın yapmış ve bir Filistinli genç ölmüştü, ardından 5 Nisan’da tekrarlanan baskında da bir çok Filistinli yaralanmış ve tutuklanmıştı.
İsrail’e mesaj
Mülteci kampına yapılan ziyaret ve bazı mülteci ailelerle yenen yemekler, alenen İsrail’in Filistinlilere karşı uygulamakta olduğu şiddet siyasetinin çıkışı olmayan yol olduğunu hatırlatmaya yönelik. Ancak bundan önemlisi, Papalığın İsrail’in bu politikasına karşı olduğunu göstermesi.
Tarihsel olarak esas anlaşmazlığın Yahudiler ile Hıristiyanlar arasında olduğunu da hatırlamak gerekiyor; zaten Papa da buna işaret ediyor. Ancak günümüz koşullarında Vatikan İsrail’e bu yönde bir mesaj vermiyor; ima ettiği konular tamamen siyasi.
Kabaca Papa, İsrail’e Filistin politikası nedeniyle İslam dünyasının radikalleşmesine meşru neden bulduğu uyarısında bulunuyor; bu bir. Radikal İslami hareketler “batı”yı hedef alıyorsa, bunda İsrail’in de sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor; iki. Üçüncü olarak da Rusya’dan uzak durması gerektiğini ima ediyor.

Yorumlar kapatıldı.