İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi

Ankara halkının çoğu Müslüman Türklerden meydana gelmiştir. Bunun yanı sıra Hıristiyanlar ve Museviler de vardı. Hıristiyanlar şehirde daha çok ticaretle meşguldüler. Türkler çoğunlukla ya bakkal, ya bekçi veya ambarcılık gibi işlerde çalışırlardı. Keçiören, Etlik, Çankaya ve Dikmen gibi bağ evlerinde zengin gayrimüslimler oturmaktaydı. Şehirde Rum, Ermeni, Katolik ve Yahudi Cemaatleri için 8 okul bulunmaktaydı. 1914 nüfus istatistiğine göre, Ankara şehrinin köyleriyle birlikte nüfusu 84665’tir. Bu nüfusun 69066’sı İslam, 3327’si Rum, 3.341’i Ermeni, 1026’sı Musevi, 6990’ı Ermeni Katolik, 915’i Protestan’dır.

***
Temsili’ye milletin bağımsızlığını gerçekleştirebilmek için geniş yetkiler vermiştir. 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında toplanan Sivas Kongresi’nde, Erzurum’da seçilen Heyet-i Temsiliye’ye hiç dokunulmayarak aynen muhafaza edilmiş ve heyetteki 9 olan üye sayısı, yurdun diğer bölgelerinden seçilen yeni üyelerle 16’ya çıkarılmak suretiyle Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’nin Heyet-i Temsiliyesi haline dönüştürülmüştür. Bu heyet Ankara’da TBMM açılıncaya kadar Sivas ve Erzurum Kongreleri’nde alınan kararlar doğrultusunda geçici bir hükümet gibi çalışmıştır. Artık Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti, vatanın tümü adına karar veren ve icra etme yetkisine sahip meşru bir millî mukavemet ve mücadelenin hedef ve sınırları çizilmiştir. Sivas Kongresi’nde alınan kararların halk üzerinde olumlu tesirleri olmuş\-tur. Halk artık memleketin emin ellerde olduğuna inanmaya başlamıştır. Bu güven, Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki kurtuluş hareketinin başarıyla tat\-bikinde önemli rol oynamıştır. Mustafa Kemal Paşa Sivas’ta Kongre sonunda Heyet-i Temsiliye adına ha\-reket ederek İstanbul Hükümeti ile temas kurma yolları aramaya başladı. Yeni seçilen Sadrazam Ali Rıza Paşa ile yapılan telgraf görüşmeleri sonucu Ali Rıza Paşa’nın önerisi ile 20-22 Ekim 1919 tarihinde Amasya Mülakatı gerçekleşti. Bu mülakat, Heyet-i Temsiliye’nin İstanbul Hükümeti tarafından tanınmasına sebep olmuştur.
Mustafa Kemal Paşa, çalışmalarına bir müddet daha Sivas’ta devam etti. Daha sonra, önceden karar verildiği gibi Ankara’ya gitmek üzere 18 Aralık 1919’da Sivas’tan ayrıldı.
Millî Mücadelede Ankara’nın durumu:
Millî Mücadele’nin başladığı günlerde Ankara, Anadolu’nun ortasında çorak, bakımsız ve kerpiç evli, dar sokaklı ve tozlu küçük bir şehir görünümündedir.
Dış dünyaya bir tek demiryolu ile bağlıdır ve evlerin kalenin etrafında kurulmuş olması, şehre büyük bir güvenlik sağlamaktadır. Ankara halkının çoğu Müslüman Türklerden meydana gelmiştir. Bunun yanı sıra Hıristiyanlar ve Museviler de vardı. Hıristiyanlar şehirde daha çok ticaretle meşguldüler. Türkler çoğunlukla ya bakkal, ya bekçi veya ambarcılık gibi işlerde çalışırlardı. Keçiören, Etlik, Çankaya ve Dikmen gibi bağevlerinde zengin gayrimüslimler oturmaktaydı. Şehirde Rum, Ermeni, Katolik ve Yahudi Cemaatleri için 8 okul bulunmaktaydı.
1914 nüfus istatistiğine göre, Ankara şehrinin köyleriyle birlikte nüfusu 84665’tir. Bu nüfusun 69066’sı İslam, 3327’si Rum, 3.341’i Ermeni, 1026’sı Musevi, 6990’ı Ermeni Katolik, 915’i Protestan’dır. Bu bilgilerden hareketle 1919 yılı için yapılacak bir tahminle gayrimüslim nüfus toplamının, nüfusun yedi\-de birinden az olduğu söylenebilir.
Farklı dinlere mensup vatandaşlar dinlerini serbestçe yaşayabiliyorlardı.

Yorumlar kapatıldı.