İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Herkesin Vladimir’i kendine… Din değiştiren prensin 1000. yıl dönümü

Rusya ve Ukrayna’da dün çok önemli bir tarihi kişiliğin 1000’inci ölüm yıldönümü büyük törenlere konu oldu.  988 yılında Slavların pagan inançlarını bırakıp, bugünkü Kırım’da vaftiz olarak hıristiyanlığı seçen Kiev Rus Prensliği’nin başı Prens Vladimir anıldı. Slavların din değiştirmesiyle tarihi bir dönüm noktasını imza atan Vladimir, çatışma ortamındaki Rusya ile Ukrayna arasında bu kez “birleştici” olamadı. Aksine herkes kendi bakış açısıyla Vladimir’i sahiplendi.  

Yıldönümünde Kremlin’den yapılan açıklamada Prens Vladimir, “Rusları hıristiyanlığa geçiren isim” olarak anılırken, Ukrayna devlet başkanlığı açıklamasında prens için “Kiev Rus-Ukraynasınını Büyük Kiev Prensi” ifadesi kullanıldı.
 Bugün Rusların “Vladimir”, Ukraynalıların “Volodımır” dedikleri Kiev Prensi,  Slavların tarihindeki en önemli isimlerden biri olarak iki ülke kiliseleri tarafından ayrı ayrı aziz mertebesine çıkarılmış durumda.
Ancak Ukrayna’da özellikle milliyetçi çevreler, daha ortada Moskova yokken, Kiev Rusları döneminde Prens Vladimir’in tarih sahnesinde olduğuna atıfla bu büyük tarihi kişiliğe sahip çıkıyor.
Rusya ekonomik kriz ortamında bile Prens Vladimir’in 1000’inci ölüm yıldönümünü “Rusların hırstiyanlığa geçişi” vesilesi ile 17 milyon dolarlık bütçe ile kutlarken, Kremlin’de 400 seçkin konuğun ağırlandığı törende Başkan Putin Slavların birlik ve beraberliğinin sembolü olarak Vladimir’i övdü. Patrik Kirill’in yönettiği kilisedeki tören de canlı yayınlanarak konuya verilen önem gösterildi.
Putin konuşmasında “Hıristiyanlığa geçiş Rusya tarihinin, devletinin ve kültürünün dönüm noktasıydı” dedi.
Kiev’de ise Başkan Poroşenko eşi ile birlikte St. Volodımır Katedrali’ndeki ayine katılı ve mum dikti.
Rusya’da 28 Temmuz, Prens Vladimir’in şahsında “Rusya’nın Vaftiz Günü” sayılarak kutlanıyor.
Rusya, Slav birliğine vurgu yaparak Vladimir’i öne çıkarmak için Moskova’da yeni bir heykelini de dikmeyi planlıyor. Bu arada “Vladimir Kırım’da vaftiz edilmişti, Putin de Kırım’ı geri Rusya’ya döndürdü, aralarında paralellik var” diyen tarihçiler de yok değil.
Kiev’de ise Moskova karşıtları, Rusya’nın Prens Vladimir’i propaganda savaşında koz olarak kullandığını ve kendi tarih yorumunu öne çıkardığını savunanlar dikkat çekiyor.
Ancak pek çok objektif tarihçi, “Prens Vladimir ne Rusya’yı ne de Ukrayna’yı yönetti. Onun hüküm sürdüğü orta çağ döneminde pek çok Slav halkı tek bir çatı altında toplanmıştı ve ayrılıp farklı Slav milletlerine dönüşmeleri yüzyıllar sürdü. Hem Rusya hem de Ukrayna tarafında aslında ortak olan tarihi kendi özel tarihlerine dönüştürmek isteyenler az değil” değerlendirmesini yapıyor. 
Kiev Büyük Knyezi: Vladimir
Vikipedi’dan:  I. Vladimir (Rusça: Владимир Святославич Svyatov Vladimir Eski Rusça: Володимеръ Святославичь Volodimer Svyatoslavich ya da Vladimir Veliki) (yaklaşık 956, Kiev – 15 Temmuz 1015, Berestova, Kiev), Hıristiyanlığı benimseyen ilk Kiev büyük prensi. Kiev ve Novgorod topraklarını tek bir devlet altında birleştirmiştir.
Rurik hanedanından Kiev büyük prensi I. Svyatoslav’ın oğluydu. Küçük yaşta Novgorod prensi oldu (970). Babasının ölümünden (972) sonra kardeşi Yaropolk’un baskısı üzerine İskandinavya’ya kaçmak zorunda kaldı. Kiev’in yanı sıra Novgorod’u ele geçirmeye çalışan Yaropolk’u dayısının yardımıyla yenilgiye uğrattı.
Hükümdarlığı
İzleyen sekiz yıl içinde Ukrayna’dan Baltık Denizine kadar uzanan Kiev topraklarını birleştirdi ve Bulgar, Baltık, Doğu göçebelerinin saldırılarına karşı sınırlarına pekiştirdi. Bir putperest olmasına ve bazı kaynaklara göre insanların kurban edildiği ayinlere bile katılmasına karşın, Bizans imparatoru II. Basileios’un (976-1025) askeri yardım isteği üzerine, Basileios’un kız kardeşi Anna’yla evlenme karşılığında Hıristiyanlığı kabul etti (yaklaşık 987). Bizans’ı daha kararlı bir ittifaka zorlamak için Khersonesos (Korsun, bugün Sivastopol’un bir bölümü) çevresindeki Bizans topraklarına saldırdı. Daha sonra Kiev ve Novgorod’u Hıristiyanlaştırmaya girişti ve yerel direnişleri bastırdıktan sonra putları Dinyeper Nehrine attırdı. Eski Kilise Slavcasının kullanıldığı Bizans ayin sistemini benimseyen Rus Hıristiyanlar, kilise örgütlenmesinde de Konstantinopolis’in (İstanbul) denetimi altına girdi. Kiev’e atanan Yunan metropolit hem Konstantinopolis patriğinin, hem de imparatorun elçisi olarak önemli bir nüfuz kazandı. Bu dinsel ve siyasal bütünleşme Roma Latin Kilisesi’nin Doğu Slavlar arasında gelişmesini önledi. Vladimir’in Bizanslı mimarların tasarımıyla yaptırdığı Kiev’deki Desyatinnaya Kilisesi (y. 996) Rusların Hıristiyanlığı kabul edişlerinin simgesi durumuna geldi. Din değişikliğiyle birlikte eğitim, yargı ve yoksullara yardım gibi alanlarda hızlı bir gelişme ortaya çıktı.
Vladimir Anna’nın ölümünden (1011) sonra yaptığı başka bir evlilikle Kutsal Roma-Germen imparatorlarıyla akrabalık kurdu. Bu evlilikten doğan kızı daha sonra Polonya kralı I. Kazimierz’le (1016-1058) evlendi. Vladimir’in anısı sayısız baladlar ve efsaneler aracılığıyla uzun süre canlı kaldı. (BBC, Moscow Times, Wikipedia)
29.7.2015

Yorumlar kapatıldı.