İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hamasyan’ın Vakıflı durağından

1915’in 100. yılında 100 kilisede konser vermek üzere piyanosuyla yollara çıkan dünyaca ünlü caz piyanisti Tigran Hamasyan, Şef Harutyun Topikyan yönetimindeki Yerevan Oda Korosu’yla birlikte çıktığı ‘Luys i Luso’ turnesi kapsamında Ani, Akhtamar, Diyarbakır ve Kayseri’nin ardından, 29 Haziran Pazartesi akşamı Vakıflıköy’de dinleyiciyle buluştu. Tabii, Anadolu’nun diğer kiliselerinde verdiği konserlerine gelenlerden farklı bir dinleyici kitlesiyle…Hamasyan ve ekibi 27 Haziran Cumartesi günü Kayseri’de verdikleri konserden sonra rotayı Vakıflı’ya çevirdi. Ekibi, kilisenin bahçesinde onlar için hazırlanmış bir sofra bekliyordu.

Birlikte yemekler yendi, şarkılar söylendi. Köyde, gençlerden oluşan mini koro Hamasyan ve ekibine, Hamasyan ve ekibi ise bahçeyi dolduran herkese şarkılar söyledi. Duygusal anların yaşandığı gecede ‘Yerevan Yerepuni’ söylenirken herkes ayakta, herkes coşkuluydu.

Yerevan Oda Korosu’nun Karabağlı solisti Gagig Harutyunyan Karabağ Ermenicesiyle, Musalerli (Musadağlı) korist Vrej Fişyan ise Musadağ Ermenicesiyle –ve elbette, köylülerin eşliğinde– şarkılar söyledi.
Vakıflı’da tarih yazdılar
Turne ekibinde, Hamasyan’ın ‘dadik’i (ninesi) Melanya Hamasyan da vardı. Ekibin diğer üyeleri gibi şabig giyip koroda şarkı söylemiyordu; onu bu uzun ve yorucu yolculuğa çıkaran, torununun başarısını dünya gözüyle görme isteğiydi belli ki. Gururla izliyordu torununu, onun her bir tuşa basışında. Dadik’le sohbet keyifliydi ama benim Ermenicem maalesef yetmiyordu sohbete. Boğma rakıyı bardağıma doldururken “Belki Ermenicem gelişir” diye söylendiğimi duyunca, “Hadi, çabuk çabuk iç de sohbet edelim” diye takıldı bana.
Gece duygusal bitti, sohbete ve müziğe doyamadık ama neyse ki ertesi gün konser vardı, doyasıya dinleyebilecektik bu dupduru sesleri. Sabah kahvaltıda yine hep birlikteydik. Sonrasında, onları Musadağ’ın eski Ermeni, şimdilerde Türkmen köylerine uğurladık ve akşam görüşmek üzere vedalaştık. Akşam provalarından itibaren de birlikteydik. Kilise ilahilerini müthiş sesleriyle yorumlayan Yerevan Oda Korosu üyeleri ve o ilahilere piyanosuyla eşlik eden Tigran Hamasyan, bir tarih yazdı Vakıflıköy’de.
Konser sarhoşluğu üstüne yemek
İstanbul’a göre çok sakin bir yaşamın hüküm sürdüğü buralarda, bu tür etkinliklerin etkisi büyük oluyor. 150 civarı dinleyicisi vardı konserin. Köy sakinlerinin ilgisi yoğundu; kilisenin bahçesinde oturacak yer bulamayıp, konseri bahçenin dışından dinlemek zorunda kalanlar oldu. Dinleyicilerin dikkati ve sükûneti, bana, yıllar önce Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda izlediğim Fazıl Say konserinde gördüğüm, çekirdek çitleyen teyzeyi hatırlattı. Koca tiyatroda nasıl da yankılanıyordu minicik çekirdeğin çıtırtıları…
Vakıflıköy’de, konserin ardından yine bir yemek bekliyordu Hamasyan’ı ve Yerevan Oda Korosu’nu. Bu sefer müzik yoktu yemekte ama bolca sohbet vardı. Konser zaten herkesi sarhoş etmişti, artık birbirine doymanın zamanıydı.
Veda vakti geldiğinde, Vakıflı’yı ziyaret eden herkes gibi, yine geleceklerinin sözünü verdi ekip üyeleri. Ve ayrılık, tekrar buluşma umudunu bıraktı geride.

Yorumlar kapatıldı.