İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şanlıurfa’daki tarihi kilise zamana direniyor

Şanlıurfa’da kitabesi olmadığından kesin yapılış tarihi bilinmeyen iki katlı Germüş Kilisesi’nin turizme kazandırılması isteniyor. İl merkezinin 10 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Germüş Dağlarının eteğindeki Dağeteği Mahallesi’nde bulunan kilise zamana direniyor. 19. yüzyılın başlarında kesme taşlardan yaptırıldığı tahmin edilen kilisenin girişinde yapı boyunca yükselen üç sivri kemerli cephe bulunuyor.

Değişik zamanlarda yapılan tadilatla kısmen özelliğinini kaybeden tarihi kilise dünyanın en eski tapınaklarından Göbeklitepe’ye de yakın mesafede bulunuyor.
Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Kamil Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin son dönemlerde turizm alanında yakaladığı ivmenin memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Özellikle Göbeklitepe sayesinde yabancı turistlerin bölgeye geldiğini belirten Türkmen, ziyaretçilerin Germüş Kilisesi’ni de ziyaret ettiğini ifade etti.
Germüş köyünde Osmanlı Devleti döneminde Ermenilerin de yaşadığına işaret eden Türkmen, söz konusu bölgenin sit alan ilan edildiğini bildirdi.
Kiliseye özellikle yabancı turistlerin ilgi gösterdiğini vurgulayan Türkmen, “Turistler geliyor ama kilise tam olarak hazır değil. Onun için kilisenin kısa sürede restore edilerek ziyaret edilebilir hale getirilmesi gerekiyor” dedi.
– “GAP Eylem Planı’na dahil edildi”
Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Aydın Arslan da kilisenin turizme kazandırılması için gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti.
Germüş Kilisesi’nin GAP Eylem Planı’na da dahil edildiğini ifade eden Arslan, “Rölöve, restitasyon ve restorasyon projeleri hazırlandı. GAP Eylem Planında restorasyonunun yapılması kararlaştırıldı, önümüzdeki dönem yapılacak. Ayrıca alanda arkeolojik kazı da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Mahallenin 85 yaşındaki eski muhtarı Mansur Özdemir, yıllardır kilise ve çevredeki diğer yapıları korumaya çalıştıklarını ancak definecilerin kazılar yaparak kiliseye zarar verdiğini söyledi.
Geçmişte bazı Ermeni ailelerinin de bölgede yaşadığını belirten Özdemir, bunların daha sonra Suriye’deki yakınlarının yanına gitmeyi tercih ettiğini ifade etti.
Babasından Birinci Dünya Savaşı’nda yaşananları anlattığını dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:
“Osmanlı’nın son döneminde civar köylerde gençler cephelere katılınca evlerde sadece yaşlı ve kadınlar kalmış. Ermeniler savaşa alınmadıkları için burada yaşantılarına devam etmiş. Bunu fırsat bilen Fransız ve Ruslar, onları kışkırtarak komşu köylerde katliam yapmalarını sağlamış. Daha sonra bizim askerlerin geldiğini duyunca evlerini bırakarak kaçmayı tercih etmişler.”
Özdemir, yıllardır kiliseyi korumak için çalıştıklarını ancak köyün dışında olduğu için yeterince koruyamadıklarını kaydetti.

Yorumlar kapatıldı.