İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Hiçbir kimliği diğerine üstün görmeden kardeşçe yaşıyoruz”

AB Bakanı ve Başmüzakerecci Bozkır: “Hiçbir kimliği diğerine üstün görmeden ve çeşitliliğin zenginlik olduğu bilinciyle asırlardır kardeşçe yaşıyoruz…Bozkır, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanlığının organizasyonunda farklı inanç gruplarının temsilcileriyle bir araya geldi… Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, “Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi, siyasi alanda yapılan reformların tam uygulanması son 10 yılda belki de cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görülmediği ölçüde sağlanmıştır” dedi… Programda, “farklı inanç” tabirinin son 10 yılda “gayrı müslim” tabiri yerine kullanılmaya başlandığını belirten Bozkır, “Cemaat liderleri bize başvurdular, ‘Biz bundan rahatsızlık duyuyoruz’ dediler ve ‘farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımız’ tabirini onların, sizlerin arzusu üzerine kullanmaya başladık” diye konuştu.

***
AB Bakanı ve Başmüzakerecci Bozkır: “Hiçbir kimliği diğerine üstün görmeden ve çeşitliliğin zenginlik olduğu bilinciyle asırlardır kardeşçe yaşıyoruz.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, “Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi, siyasi alanda yapılan reformların tam uygulanması son 10 yılda belki de cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görülmediği ölçüde sağlanmıştır” dedi.
Bozkır, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanlığının organizasyonunda farklı inanç gruplarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Programda, “farklı inanç” tabirinin son 10 yılda “gayrı müslim” tabiri yerine kullanılmaya başlandığını belirten Bozkır, “Cemaat liderleri bize başvurdular, ‘Biz bundan rahatsızlık duyuyoruz’ dediler ve ‘farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımız’ tabirini onların, sizlerin arzusu üzerine kullanmaya başladık” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli kültürlerin, dinlerin, dillerin yüzyıllardır bir arada huzur içinde yaşadığı bir toprak olduğunu vurgulayan Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu topraklarda ‘yaradılanı sev, yaradandan ötürü’ şiarından hiçbir zaman uzaklaşmadan, yüzyıllar boyu insanlığa ışık tutmuş engin medeniyet birikimiyle dünyaya barış ve hoşgörü tohumlarını ekmiş ve ekmeye devam eden bir ülkenin hepimiz mensuplarıyız. Hiçbir kimliği diğerine üstün görmeden ve çeşitliliğin zenginlik olduğu bilinciyle asırlardır kardeşçe yaşıyoruz. Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, siyasi alanda yapılan reformların tam ve eksiksiz olarak uygulanması aşağı yukarı son 10 yılda, belki de cumhuriyet döneminin hiçbir döneminde görülmediği ölçüde sağlanmıştır.”
Bozkır, vakıf mülklerinin iadesine başlanıldığını, bu konuda ciddi bir çalışmanın sürdüğünü bildirdi.
Birçok kilisenin devletin de katkılarıyla restore edildiğini ifade eden Bozkır, “Yıllarca ibadete açık olmayan kiliseler ibadete açıldı, dini törenler gerçekleştirildi, farklı inanç grubuna mensup vatandaşlarımızın okul açabilmelerinin önündeki engeller kaldırıldı” diye konuştu.
Bozkır, 2008 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle 181, 2011 yılında yapılan düzenlemeyle de 333 taşınmazın cemaat vakıflarına iade edildiğini, 21 taşınmaz için cemaat vakıflarına tazminat ödendiğini aktardı.
Demokratikleşme paketi çerçevesinde, Süryani cemaati tarafından yıllardır çözümü beklenen bir sorununun çözüldüğünü belirten Bozkır, ihtilaflı 12 parsel arazinin Mor Gabriel Vakfı adına tescil edildiğini dile getirdi.
Bozkır, geçen şubat ayında da Mecidiyeköy’deki 41 bin 950 metrekarelik tarihi Ermeni Gregoryen Mezarlığı’nın Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Vakfı’na devredildiğini söyledi.
Bu düzenlemeler sonucunda cemaat vakıflarına, değeri 2,5 milyar lirayı bulan taşınmazların iadesinin gerçekleştirildiğini vurgulayan Bozkır, şunları kaydetti:
“Balkanların en büyük, Avrupa’nın ise üçüncü büyük sinagogu olan Edirne Büyük Sinagogu Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edildi. 2010 yılından bu yana da Sümela Manastırı, Van’ın Akdamar Adası’ndaki Surp Haç Ermeni Kilisesi ve Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Surp Giragos Ermeni Ortodoks Kilisesi’nde dini törenler gerçekleştirilmeye başlandı.”
Bozkır, 2014 yılı eylül ayında Beyoğlu Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi Vakfı’na ait İstanbul Yeşilköy’deki Özel Mor Efrem Süryani Anaokulu’nun açılmasına da izin verildiğini söyledi.
Ermeni dili, edebiyatı ve kültürünün öğretimine yönelik olarak üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki 13 ayrı programın 12’sinin yine AK Parti hükümeti döneminde açıldığını dile getiren Bozkır, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun azınlık cemaatleriyle görüşmelerinde alınan karar doğrultusunda da Süryani Ortodoks Cemaati adına İstanbul Yeşilköy’de bir kilise yapımına izin veren sürecin başladığını anlattı.
Bozkır, “Bu, cumhuriyet döneminde bir kilisenin inşası için verilmiş ilk izindir” diye konuştu.
Toplantıya aralarında Rum Kadıköy Metropolitliği’nden Maximus Noti ve Ermeni cemaatinden Peder Goryun Fenerciyan’ın da yer aldığı çok sayıda cemaat temsilcisi katıldı.
(AA)

Yorumlar kapatıldı.