İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gerçek 17. Ani, bin bir kiliseler kenti olarak bilinirdi.

Ermeni Soykırımı'nın yüzüncü yılı anısına 100 Yıl, 100 Gerçek


Ermenistan’ın tarihinde on iki başkent vardır. Bu kadar çok sayıda yönetim merkezinin bulunmasında, Ermeni devletinin istikrarsız varlık koşullarının yanı sıra, bir dizi istila ve fetih rol oynamıştır. Ama bu aynı zamanda, her defasında krallıklar, prenslikler ve en sonunda da cumhuriyetler kurma konusunda sergilenen enerji ve girişilen çabaların da bir göstergesidir. Ermenistan’ın bütün başkentleri arasında, o dönemin en ünlü şehirlerinden biri olan Ani’nin çok özel bir yeri vardır.

Tarihsel mirasın yer aldığı topraklarda, Bagratuni (Bagratid) hanedanının yönetimindeki en son bağımsız Ermeni krallığı, sarayını İ.S. 971 yılında buraya taşımıştı. İnşa çalışmaları için getirilen işçilerle buradaki nüfus artmış ve kent, hem doğu-batı, hem de güney-kuzey yönündeki güzergahlar üzerinde yer alan bir yerel ticaret üssü haline gelmişti. Sonraki on yıllarda şehrin nüfusunun Bağdat ve Konstantinopolis’le rekabet edecek şekilde 100.000 ile 200.000 arasına ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak Ani’nin nüfusunun, dönemin Londra ve Paris nüfusunun üzerinde olduğunu kesin olarak biliyoruz.

Ani’nin yükselişi, onun “bin bir kiliseler kenti” olarak anılmasına yol açtı. Sayısız kiliseler arasında, şehir surlarının dışında yer alan bir tanesinin adının “Çobanın Kilisesi” olması, bir çobanın eşinin şehirdeki bütün diğer kiliselerin kalabalığında dua edecek sessizliği ve huzuru bulamadığını anlatan söylenceye bağlanır. Bugün, genel olarak Ani’nin, özel olarak da ünlü katedralinin mimarisi, sonraki yüzyıllarda Avrupa’ya yayılacak olan Gotik mimarinin gelişimi üzerindeki etkisi ile ünlüdür.
Bizans’ın baskıları ve entrikaları sonucunda Ani İ.S. 1045’te düştü ve Ermeni tarihinin Bagratuni dönemi böylece son bulmuş oldu. Çok geçmeden Selçuklular şehri ele geçirdiler ve 1071’deki Malazgirt savaşında kesin bir zafer kazanarak Bizanslıları yenilgiye uğrattılar. Her ne kadar sonraki yüz yıllarda şehir Kürt, Gürcü ve Moğol yönetiminde önemini korumuş olsa da, 14. yüzyılın sonuna gelindiğinde Ani zenginliğini yitirdi. Birkaç yüz yıl daha bir kasaba olarak yaşamını sürdürdü, ama 1750’ler civarında tüm nüfusunu kaybetti.
Ani bugün Ermenistan – Türkiye sınırını oluşturan Arpaçay (Akhourian) nehrinin hemen ötesinde Türkiye topraklarında. Ermenistan’dan kalıntıları görülebilen şehir, arkeolojik kazılara ve sınırlı ölçülerdeki koruma çalışmalarına ilgi duyan turistlere açıktır. Son yıllarda yabancı hükümetler ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlardan sağlanan, yanı sıra Türkiye’nin resmi kurumları ve STK’larının işbirliği sonucu elde edilen fonlarla Ani’de araştırma ve koruma altına alma çalışmaları yürütülüyor. Ancak Türkiye’de birçok Ermeni kültür mirası gibi Ani’ye de yeterli ilgi gösterilmiyor ve hatta kimi kez açık bir ihmal söz konusu. Yalnızca Ermeni mirasının değil, Türkiye tarihinin de birer parçası olan bu tür yerlerin öneminin tanınmaması resmi ve resmi olmayan çevrelerde egemen anlayış olmaya devam ediyor.
100 Yıl, 100 Gerçek Projesi, Bagratuni başkentine daha yakından bakmak için VirtualANI web sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ediyor. Ani’nin havadan görüntüsü ise ’ten izlenebilir.


VirtualAni.orgVirtual Ani virtualani.org
Referanslar ve diğer kaynaklar
1. VirtualANI
2. Simon Maghakyan. “Sexy Ani? Fashion at Sacred Armenian Ruins Raises Eyebrows”, Ararat, 28 Ocak 2011
3. Stephen Kinzer. “A Hidden Empire in Turkey”, The New York Times, 8 Ekim 2000
4. Alan Taylor. “The Ancient Ghost City of Ani”, The Atlantic, 24 Ocak 2014
5. Ella Morton. “Ani, the Ancient Armenian Ghost Town”, Slate, 19 Mart 2014
6. World Monuments Fund. Ani Cathedral
7. Wikipedia: “Ani”

Görsele ait bilgi
1885 tarihli bir gravür.
Atıf ve Kaynak
Özgün gravür resimli İngiliz dergisi The Graphic’te yer almıştır.
Sanatçı bilinmiyor. Wikimedia Commons’a Ohannes Kurkdjian tarafından yüklenmiş [Genel kullanıma açık].
Bizi takip edin
Facebook – Twitter – Instagram – Google+

Yorumlar kapatıldı.