İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

85 Yaşındaki Ermeni Eşini Çok Özlüyor

 Ermenilerin Diyarbakır’ı terk etmesi sırasında, Bayzar Alata ile kentte kalmayı tercih eden ve 65 yıl sonra resmi nikah kıydığı eşini ise 2 ay sonra kaybeden Sarkiz Eken, “65 yıl beraber yaşadık. Hayat arkadaşımdı. Onu çok özledim” dedi. 140 yıl önce yapılan sayıma göre, 8 bin civarında Ermeni’nin yaşadığı Diyarbakır’da, 1915 olaylarından sonra birçok Ermeni ya hayatını kaybetti, ya da kenti terk etti.

Ancak memleketleri Diyarbakır’da ölmek isteyen Ermeni çift Bayzar Alata ve Sarkiz Eken (85), yaşadıkları tüm zorluklara rağmen birbirlerine tutunarak, Diyarbakır’da kaldı. 1950 yılında, papazı kandırarak, dini nikah kıyan çiftten Bayzar Alata, 65 yıl boyunca eşinin kendisine resmi nikah yapmasını bekledi.
Bayzar, bu hayaline 65 yıl sonra, 2014 yılında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı törenle ulaştı, ancak nikahtan 2 ay sonra hayatını kaybederek, 65 yıllık yol arkadaşı Sarkiz Eken’i yalnız bıraktı. Şimdilerde, eşi Bayzar’ın anılarını yaşattığı Sur ilçesindeki tarihi Meryem Ana Kilisesi’nin avlusundaki odada yaşam mücadelesi veren Sarkiz Eken, içini döktü.
“PAPAZI KANDIRIP, NİKAH KIYDIK”
1930’da Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde dünyaya geldiğini anlatan Eken, annesini küçük yaşta yitirdiğini ifade etti. Bunun ardından babasının ikinci evliliğini yaptığını kaydeden Eken, “Sonra da bana, ‘Seni evlendirelim’ dedi. Babam böyle deyince Diyarbakır merkezde oturan ağabeyim ve yengem aracılığı ile Bayzar ile tanıştım. 1949 yılında Bayzar ile evlendik. Resmi nikah yapamadık. Resmi nikah olmayınca da papaz dini nikahımızı kıymadı. Biz de sahte belge ile papazı kandırıp, dini nikahı kıydık. Sonra da resmi nikah öylece kaldı” dedi.
Köyde yaşarken ziraat işleri ile meşgul olduğun ancak 1960’ta Diyarbakır’a göç ettiklerini dile getiren Eken, “Buraya geldiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu. Ekonomik gerekçelerle Diyarbakır’a geldik. Tarlalara gidip çalışıyordum. Bazen 6-7 ay gidip çalıştığım olurdu. Bayzar da evde beni beklerdi. Kirada oturuyorduk. Ev sahibim Hristiyandı. Evi başkasına satınca, çıkmak zorunda kaldık. Çıkıp kiliseye geldik. Kilise boştu. Biz de burada bir odaya yerleştik. 31 yıldır bu kilisedeyim” diye konuştu.
“BAYZAR 65 YIL SONRA HAYALİNE KAVUŞTU”
Bayzar’ın 65 yıl boyunca kendisine resmi nikahı yapmasını beklediğini ancak bunu yıllarca yapamadıklarını aktaran Eken, “Geçen yıl kiliseyi Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gültan Kışanak ziyaret etti. Ona nikahsız olduğumuzu söylediler. O da ‘20 Nisan’da Paskalya Bayramı’nda nikahınızı kıyalım’ dedi. Bir hafta sonra, Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nde nikahımız kıyıldı. Her şeyi onlar yaptı. Çok güzel bir düğün oldu. Bayzar 65 yıl sonra hayaline kavuştu” şeklinde konuştu.
“YOL ARKADAŞIMDI, ONU ÇOK ÖZLÜYORUM”
Bayzar ile sadece iki ay evli kalabildiklerini, nikahtan iki ay sonra Bayzar’ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Eken, duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “65 yıl beraber yaşadık. Hayat arkadaşımdı. Çok değerli bir insandı. Herkese çok iyilik yaptı. İyilik sever ve gözü tok bir insandı. 65 sene beraber yaşadık bir gün bile beni rahatsız etmedi. Sevdim ve hiç pişman olmadım. İnsan 65 yıl yaşadığı birini sevmez mi? Evlendikten sonra bir beden oluyor insan. Anasını babasını bırakıp kocasına sarılıyor. Ruhumuz bir gibi olmuştu. Gençler kıymet bilsin birbirini sevsin. Hemen boşanıyorlar. Nasıl Adem kaburgasını çıkarıp Havva’ya verdiyse, evlenen herkes öyle bir beden oluyor. Bir beden gibi yaşamayı bilmek lazım. Hile ve hurdanın olmaması lazım. Dürüst yaşamaları lazım.”
Bayzar’a yeniden kavuşacağı günü beklediğine dikkat çeken Eken, “Şimdi belediyeden kadınlar sağ olsunlar haftada bir gelip temizliğimi yapıyorlar. Hem kendim yemek yapıyorum hem de komşular yemek getiriyorlar. Bir şekilde idare ediyorum. Çocuğumuz olmadı. Şimdilerde bunun eksikliğini yaşıyorum. Keşke olsaydı. Belki bana bakarlardı” dedi. (İHA)

Yorumlar kapatıldı.