İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Suriye’den Erivan’a kaçan Ermeni: Yaşadıklarımız ikinci soykırım gibi

İngiliz Independent gazetesi bugünkü sayısında Suriye’deki iç savaş nedeniyle Ermenistan’a kaçan Ermenilerden bazılarının görüşlerine yer verdi. .. Ani Balkhian Independent’a şunları söylemiş: “Ermeniler Suriye’de mutluydu. Şimdi ise her şey değişti. Öldürme kültürü insanların içinde artık. Bu durumda nasıl geri dönebilir, çocuklarınızı oraya yollayabilirsiniz? Bir gün anavatanımız Ermenistan’a dönmeyi hayal ederdik ancak buraya zorla geldik. Bu bizim için ikinci soykırım gibi.” Independent’ın görüşlerine yer verdiği son Suriye Ermenisi ise Halep doğumlu şarkıcı Rena Derkhorenian. Derkhorenian yaşananların yeni bir şeyler inşa etmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “Suriye Ermenileri ve yerel halkın daha fazla bütünleşmeleri gerek…100 yıl geçti ve artık farklı düşünmemiz gerek. Özellikle de diasporadan bu kadar fazla kişinin geri döndüğü bir dönemde, yeni bir şeyler başlatmanın zamanı geldi. Birbirimize yer açmalı ve burada kalmalıyız”.

***
İngiliz Independent gazetesi bugünkü sayısında Suriye’deki iç savaş nedeniyle Ermenistan’a kaçan Ermenilerden bazılarının görüşlerine yer verdi. Gazeteye konuşan Ermenilerden biri yaşadıklarıyla ilgili olarak “Buraya gelmeye zorlandık. Bu, bizim için ikinci soykırım gibi” dedi.
Ermenistan’ın başkenti Erivan’a giden Independent muhabiri Andrew Connely, haberine Suriye’nin Halep kentinden kaçan ve mesleği mücevhercilik olan Hovig Ashjian’ın şu sözleriyle başlıyor:
“Buraya herşeyi bırakarak geldim. Bir gün evimin dışında tankları gördüm. İnsanlar bağırıyordu. Eşime, ‘Hadi, kaçsak iyi olacak’ dedim.”
Hovig Ashjian ve eşinin normalde 25 dakika süren havaalanına yolculuğu barikatlar yüzünden 3 saat sürmüş. Halep’ten Erivan’a son uçağı yakalamışlar.
Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Ermenistan’a kaçan yaklaşık Suriye Ermenilerinin sayısı 15 bin civarında.
Independent’taki haberde, mültecilerin Ermenistan gibi bir ülkede iş bulmalarının zor olduğu belirtiliyor. Zira ülkede işsizlik oranı yüzde 21, ortalama maaş da ayda 200 dolar.
Ermenistan’ı birçok yönden Suriye’ye benzeten Hovig Aşçıyan ise yeni hayatıyla ilgili olarak temkinli ama aynı zamanda umutlu.
“Burası çok farklı çünkü atalarımızın topraklarındayız. Okuldayken Ararat (Ağrı) Dağı’nın resimlerini çizerdik ancak şimdi onu görebiliyoruz. Evet, Türkiye’de Ağrı Dağı ama bizim taraftan daha güzel görünüyor.”

‘Buraya zorla geldik’
Erivan’a giden Suriye Ermenilerinin önemli bir bölümü, Kuzey Caddesi’nde yaşıyor. Independent’a konuşan Suriye Ermenilerinden Ani Balkhian da bu kişilerden biri. Halep’ten gelen kadınların kurduğu bir sivil toplum kuruluşunu yönetiyor, Suriye’den gelen mültecilere çeşitli konularda yardımcı oluyor.
Balkhian ve diğer yardım kuruluşu çalışanları bir süre önce Suriye’nin kuzeybatısındaki Ermeni kasabası Kesseb’deki aileler için yardım toplamış. Geçen yıl Mart ayında El Kaide ile bağlantılı cihatçılar kasabaya saldırmıştı.
Independent’taki haberde şu satırlar yer alıyor:
“Kiliseler yakıldı, mezarlıklar tahrip edildi. Kesseb daha önce 1915’te Osmanlı güçlerinin katliam düzenlediği bir yerdi. Geçen yılki saldırının, doğrudan müdahil olmasalar da, Türk yetkililerin yardımıyla düzenlendiği görüşü, Ermeniler arasında yaygın şekilde dile getiriliyor. Türkiye ise bu iddiaları net bir şekilde yalanladı.”
Ermenistan’a kaçan diğer Suriye Ermenileri gibi servetinin büyük bölümünü geride bırakan Ani Balkhian ise Independent’a şunları söylemiş:
“Ermeniler Suriye’de mutluydu. Şimdi ise herşey değişti. Öldürme kültürü insanların içinde artık. Bu durumda nasıl geri dönebilir, çocuklarınızı oraya yollayabilirsiniz? Bir gün anavatanımız Ermenistan’a dönmeyi hayal ederdik ancak buraya zorla geldik. Bu bizim için ikinci soykırım gibi.”
‘Artık farklı düşünmemiz gerek’
Independent’ın görüşlerine yer verdiği son Suriye Ermenisi ise Halep doğumlu şarkıcı Rena Derkhorenian.
Derkhorenian yaşananların yeni birşeyler inşa etmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor ve ekliyor:
“Suriye Ermenileri ve yerel halkın daha fazla bütünleşmeleri gerek…100 yıl geçti ve artık farklı düşünmemiz gerek. Özellikle de diasporadan bu kadar fazla kişinin geri döndüğü bir dönemde, yeni birşeyler başlatmanın zamanı geldi. Birbirimize yer açmalı ve burada kalmalıyız”.

Yorumlar kapatıldı.