İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Ey Diaspora” açıklaması: Erdoğan, eski Türkiye’nin liderleri gibi inkâr istiyor

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe platformundan Çağla Oflas ise Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı arşivler konusunda madem bu kadar iddialı, 1915’teki tüm askeri yazışma, bilgi ve belgeleri içeren Genelkurmay arşivini araştırmacıların doğrudan ve özgür erişimine açmalı. Kaldı ki, gerek Türkiye’de gerek dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan belgeler gibi, ailelerimizden aktarılan sözlü bilgilerden de 1915’te 1,5 milyon Ermeni’nin katledildiğini hepimiz bilmekteyiz. Cumhurbaşkanı ise eski Türkiye’nin tüm liderleri gibi bunu inkâr etmemizi istiyor. 1915 Ermeni Soykırımı, 100 yıl sonra kendini bütün ağırlıyla ortaya koyan bir gerçektir. Bu gerçeği kabul etmek, sadece soykırıma uğratılan Ermenilerin çocuklarının ve torunlarının tarihsel adalet talebi için değil; aynı zamanda Türkiye’da yaşayan yüzbinlerce insanın “Hepimiz Ermeniyiz” diyerek kanlı geçmişle yüzleşme ve hesaplaşmasının tek yolu. Devlet soykırımı kabul edip Ermeni halkından özür dilemeden özgür bir geleceğe ilerleyemeyiz. İflas etmiş inkârcı devlet politikasına yanıtı, 24 Nisan günü İstanbul’da ve Türkiye’nin birçok yerinde, 1915’te katledilen Ermenileri ananlar verecek.”

***
Tayyip Erdoğan’ın bugün yaptığı “Ey Ermeni Diasporası, çıkar belgelerini” açıklamalarını, Agos Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ile Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe aktivisti Çağla Oflas’a sorduk.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı Arşivi Sitesi’nde “100. Yılında Dünya Savaşının Belgeleri” konulu Dünya Arşiv Yöneticileri Kongre ve Sergisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Ermeni diasporasına seslendi: “Ey Ermeni diasporası, belgelerimiz burada. Senin ne kadar belgen var, çıkar belgelerini.”
“AKP’nin ezberi bu”
Konuyla ilgili Marksist.org’a konuşan Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Yetvart Danzikyan, bunu Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” açıklamasıyla birlikte düşünmek gerektiğini belirterek şöyle dedi:
“Üç temel motivasyon görüyorum. Birincisi, başkanlık hedefiyle, seçimler yaklaşırken AKP’nin her zaman yaptığı gibi milliyetçi ve devletçi tezlere dönmesi. Bugün Batman’da yaşanan saldırıyı da hesaba katarsak, hem Kürt sorununda hem bunda böyle bir refleks olabilir. AKP’nin ezberi bu, çok da zorlamamak lazım, en fazla bu çıkıyor, sağcı bir parti nihayetinde.
İkincisi, AKP kendisini çok koşullandırdı, 100. yılda Diaspora’dan büyük hamleler gelecek diye. Kafalarında heyulalar yaratmış durumdalar. Kendince önlemler alıyorlar gibi geliyor. Düşündükleri kadar bir şey olacağı yok aslında. Ama bütün bir devlet mekanizması buna koşullanmış gibi seziyorum hâllerden ve tavırlardan. 90 yıllık resmi görüş ile çok çiğ bir mugalata yapıyor. Bunlar çok eskimiş, geride kalmış, artık Türkiye’nin aşması gereken argümanlardır. Klasik kemalist söylem bu.
Üçüncü olarak ise Başbakan Davutoğlu, geçen ay Ermeni toplumundan temsilcilerle yaptığı toplantıda “Diaspora bizim diasporamızdır” gibisinden laflar etmişti. Aralarındaki rol dağılımında bir tür karışıklık var. Belki ona gerçek patronun kim olduğunu göstermek istemiş olabilir. Böyle de düşünülebilir”
“Yanıtı 24 Nisan’da vereceğiz”
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe platformundan Çağla Oflas ise Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı arşivler konusunda madem bu kadar iddialı, 1915’teki tüm askeri yazışma, bilgi ve belgeleri içeren Genelkurmay arşivini araştırmacıların doğrudan ve özgür erişimine açmalı. Kaldı ki, gerek Türkiye’de gerek dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan belgeler gibi, ailelerimizden aktarılan sözlü bilgilerden de 1915’te 1,5 milyon Ermeni’nin katledildiğini hepimiz bilmekteyiz. Cumhurbaşkanı ise eski Türkiye’nin tüm liderleri gibi bunu inkâr etmemizi istiyor.
1915 Ermeni Soykırımı, 100 yıl sonra kendini bütün ağırlıyla ortaya koyan bir gerçektir. Bu gerçeği kabul etmek, sadece soykırıma uğratılan Ermenilerin çocuklarının ve torunlarının tarihsel adalet talebi için değil; aynı zamanda Türkiye’da yaşayan yüzbinlerce insanın “Hepimiz Ermeniyiz” diyerek kanlı geçmişle yüzleşme ve hesaplaşmasının tek yolu. Devlet soykırımı kabul edip Ermeni halkından özür dilemeden özgür bir geleceğe ilerleyemeyiz.
İflas etmiş inkârcı devlet politikasına yanıtı, 24 Nisan günü İstanbul’da ve Türkiye’nin birçok yerinde, 1915’te katledilen Ermenileri ananlar verecek.”

Yorumlar kapatıldı.